Son Kurşun Tudor

Galatasaray, Malatya’da ilk yenilgisini almadı ama bu yenilginin diğerlerinden bir farklı var. Çünkü bugüne kadar sarı kırmızılılar, ligin mütevazı ekiplerini farklı geçip, sadece güçlü takımlarına diş geçirememişken, bu kez kayıp son beş maçında sadece iki puan alabilmiş bir takım karşısında geldi. Üstüne üstlük, tıpkı diğer puan kayıplarında olduğu gibi dün de Tudor’un öğrencileri, sadece puanları değil oyun üstünlüğünü de rakibe verdi.

Her ne kadar futbolcular maç sonu açıklamalarında yeni takım olmanın altını çizmeye çalışsa da takımdaki dengenin bozulduğu bir gerçek Bu bozulmada ilk neden Tudor’un anlamak ve açıklamakta zorluk çektiğimiz teknik kararları fakat kulüpteki dinamiklerin de bugün kaotik bir noktaya gelinmesinde payı var. Fatih Terim kılıcının Tudor’un üstünde sürekli sallanması, yönetimin bir taraftan “teknik direktörümüzün arkasındayız” derken diğer taraftan “onun geleceğine yeni yönetim karar verir” demesi, tribünlerin aynı doksan dakika içinde “İmparator Fatih Terim” ve “Şampiyon Galatasaray” sloganları arasında gidip gelmesi ve futbolcuların her türlü kötü sonuçta faturanın teknik direktöre kesileceğini bilmeleri bir takım için hiç de sağlıklı olmayan durumlar.

Aslında Tudor, maddi ve manevi açıdan çok eleştirilen Dursun Özbek yönetiminin son kurşunuydu. O başarılı olursa yönetim de “aklanacak”, başarısızlık durumunda ise önce teknik adam, sonra da kuvvetle muhtemel yönetim koltuğunu kaybedecekti. Böyle bir durumda Galatasaray yönetiminin teknik direktörün çalışmasını kolaylaştıracak hamleler alması gerekirken işi akışına bırakması kötü gidişe çanak tuttu. Bu nedenle Tudor ile ilgili Galatasaray yönetiminin ilk hatası onu büyük beklentilerle takımın başına getirmek, ikinci hatası da onun arkasında yeterince duramamak oldu.

Bugün Tudor görevine devam ettiği sürece her puan kaybı bir öncekinden daha güçlü bir olumsuzluk yaratacak, takımdan gönderilirse de yeni teknik direktörün “bu takımı ben yapmadım”, “takım iyi çalışmamış”, “zamana ihtiyacımız var” gibi koruma kalkanı mahiyetinde bir sürü bahanesi olacak ve bunlara karşı kimse ağzını açıp bir söz söyleyemeyecek. Sonraki aşamada da, bu yokluk zamanında bir dünya para verilerek oyuncu alınması tartışılacak, oyuncuların yaşı konuşulacak ve bitmeyen transfer gereksinimleri gündeme gelecek.

Velhasıl Galatasaray yönetimi Tudor konusunda ya aşağı ya da yukarı tükürecek ama aşağıda sakal var, yukarıda da bıyık.

can.nizamoglu@gmail.com