Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Son nefes!

Son nefes!
 

Bazen sevdiğiniz bir hançer koyar önünüze. Ne koyduğunu bilmeden...

“Vur” der, “ya seni, ya beni ya da ilişkiyi…”

Öyle anlarda çaresiz ve onurunuz kırılmış hissedersiniz kendinizi.

Bir ömrün son nefesinde hayal olduğunu anlamak gibi, bir aşka bir ömür verdiğinizin o ömrün de yalan olduğunu düşünürsünüz.

Hayatın uçurumuna tutunmaya çalışırken, içinizdeki ışık sönmeye, kendinizle yüzleşmeye başlarsınız.

“Neden böyle oldu, ben bunu hak edecek ne yaptım, vermeye çalıştığım, mutlu ettiğimi sandığım hiçbir şey gerçek değil miydi?” diye sorarsınız.

Yüreğinizi duvarlara çarpar, kırılan onurunuzu yerden toplamaya çalışırsınız.

“Neden!” derseniz, bir soru değildir bu, içinizdeki anafora kapılan bir ünlemdir. İçinizdeki orta dünyada yapayalnız kalmışsınızdır.

Öyle anlarda kendinizi bir boşlukta asılı, uçurumdaki son dala tutunmaya çalışırken bulursunuz kendinizi. Tutunacağınız o son dal, o son adım, o son nefes kendinizdir aslında.

Yokolmaya karşı, varoluşun son bir nefes arzusudur.

Bazen yürütür o son nefes sizi. Bazen de son bulursunuz...

Koskoca bir dünyada, yalnız olduğunuzu bir kez daha anladığınız, sanki sevdiğiniz kadını hiç tanımadığınızı kavradığınız, ateşten geçtiğiniz anlar vardır.

İhanet mi, kendinizi tanıyamamak mı, karşınızdakini bilememek mi?!

Hayal kırıklıkları, onur ve geçmiş kırıklarına dönünce, ayaklarınızın altı cam kırıklarıyla dolar.

Yürürsünüz ancak kanaya kanaya…

Yaralarınızı sarması için karşıya uzansanız da, karşınızdaki farkına varmaz…

Bir aşka bir ömür vermek, bir ömrün bir aşk bile etmediğini bilmektir!

Hayatın uçurumuna açılırken, bırakın karşı tarafı.

Nedeni yoktur… Sormayın…

Yalnızca siz, elinizde kırılan onurunuz, omuzlarınız çökmüş, hayalleriniz bitmiş bir şekilde yürürken anlayabilirsiniz kendinizi.

Sevdiğiniz, çıkardığı hançeri belki anlar sonunda, belki anlamaz.

Ama siz onu, yalnızca onu sevmenin onuruyla yürüyebilirsiniz.

Ya onu affedip birlikte ya da yalnız...

Sevdiğiniz hançeri uzattığında, elinize alıp kendinize de sokarsınız çünkü.

Canınızın ne kadar yandığını anlayan size âşıktır, anlamayanlar zaten hiç âşık olmamıştır!

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..