- Kategori
- Blog
Son Öğretmenim. "Mustafa Mumcu"
İlk Öğretmenim Ahmet Özcan, kulağımı az bükmedi.
Neymiş efendim çemen yemişim, kokusundan herkes beni pastırma yedi sanırmış.
Yiyen varmış, yiyemeyen varmış, yiyemeyenlere yazıkmış.
İyi ya işte ben de yemeyenim bana yazık değilmi?
Son öğretmenim ise bambaşka bir insan!
Adeta, elinde içinde yüksek dozda bilgilerin olduğu kocaman bir enjektörle dolaşmakta!
Kafaya takmış, beni TDK uzmanı yapmaya kararlı!
Az önce hastaneden aradı beni, şaka yapmaya çalıştı ancak başaramadı!
On adım atabiliyor, sonra da tıkanıyorum be Arif dedi....
Bir arkadaşım vardı, bu gün hastaneye yattı, gidiş o gidiş dersin !
Üzdü beni.
Senin Allah vergisi enerjini tüketmeye bizlerin gücü yetmediğine göre, hiç bir hastalığın da gücü yetmez dedim!
Sen öyle düşünüyorsan öyle olsun diyerek gülümsedi.
Fazla yorulmasını istemediğimden kısa kestim.
Çünkü o ses tonuna alışkın değildim!
Oysa dün akşamki görüşmemiz de bayağı umutlanmıştım.
Yalnızlıktan kurtulacağı haberi sevindirmişti beni.
Karikatürist Celal arkadaşımız ilgilenmiş sağolsun, nihayet hastaneye yatacaktı.
Hatta,hemşirelerin başına geleceklerin vay haline diye neşelenmiştim bile.
Daha bir kaç hafta önce kendisi ile ilgili bir konu yazmıştım, hep birlikte renklenmiştik.
Ancak hayat sürprizlerle dolu !
Sizlerle gülmekten uzak bir konuda buluşmayı asla istemezdim, ama gerekliydi!
Mustafa Mumcu abi'ye tüm kalbimle acil şifalar diliyor ve blog habercime gelecek ilk yazısını sabırsızlıkla bekliyorum....
Saygılarımla..