Son Orman 'Belgrad'

Güzel İstanbul sen bu hallere düşecek şehirmiydin. Asırlardır tüm medeniyetlerin göz bebeği durumunda olan bu güzel şehir, gözü doymak bilmeyen yöneticiler sayesinde ne hallere geldi.

Şehre tek bir çivi çakmayan ve her önüne gelen yerine AVM ve taştan yapılar kondurmayı marifet gören ileri görüşlü, gözü tok(!) yöneticilerimiz sayesinde İstanbul'um yaşanmaz bir şehir oldu.
Şehrin yoğun yaşam bölgelerine son yıllarda en ufak bir yeşil alan üretilmemişken, ormanları da teker teker yok edilmekte. İstanbul'un son zengin profili, lüks cipleri ve kesilen ve/veya bir şekilde imara açılan bedava orman arazilerine kendileri için inşa edilen lüks villalarda yaşayan ve doğaya pek de saygısı olmayan bir topluluk. Fakat bu topluluğun gözü doymak bilmez bir şekilde ormanı katletmesi İstanbul'u da bitirmek üzere. Son mahalli seçimlerde yaşadığımız, daha öceleri pek de alışık olmadığımız sokak kavgalarının sebebini bilinçsizce oy kullanan seçmen umarım şimdi anlayabilmiştir. İstanbul'un akçiğerleri birer birer yok ediliyor.

Ümraniyeden başlayan Çekmeköy ilçesindeki talan, Alemdağ ve Taşdelen semtlerindeki ormanları bitirmek üzere. Göz önünde olmaya Çavuşbaşı ise çoktan parsellendi. Orman kuşatması diğer taraftan, yani Kavacık tarafından Beykoz tarafına ilerlemektedir. Zaten yıllardır talan edilen beykoz katliamı ile birleştiği an Anadolu yakasında ormanları aramakla bulamayacağız. Göstermelik AcarKent savaşlarında karşı saflardaki vekiller ve belediye meclis üyelerini sanırım farketmişsinizdir.

Avrupa yakasında Sarıyer zaten sürekli ormanlara doğru büyümekte. Son hamle, bozmaca imar planlarıyla girilemeyen Belgrad ormanına 3.köprü bahanesiyle işgal hamlesi başlatılmasıdır. Bir gönüllü araştırmacı çıkarsa, köprü güzergahında bulunan arazilerin çok çok büyük bir kısmının el değiştirmiş olduğu görülecektir.
Bu köprünün trafiğe faydasının olmayacağı ise aşikardır. Yeni yerleşim alanları üretecektir ve çoğunlukla bu yeni semtlerin trafiğine hizmet verecektir. Yapılan istatistiklere göre trafik artış oranı dikkate alınırsa, önümüzdeki 30 yılda daha 7-8 köprü yapılması gerekmektedir. Zaten amaç trafiği rahatlatmak insanlara hizmet sunmak değildir. Yıllardır mecliste bekleyen trafik kanunu bile çıkarılamamışken, getiri ve maaş söz konusu olduğunda meclis sabaha kadar toplanıp kanunsa kanun, anında çıkarılması vekillerimizin niyetini su yüzüne çıkarmaktadır.

Bu konuda konusunda uzman kişilerin görüşlerine itibar edilmelidir. Tüm uzmanlar bu köprünün gereksiz olduğuna ve İstanbul'un tahribatına hız vereceğine işaret ediyorlar. Ama hükümet ve yetkililerin itibar ettikleri uzmanlar sanırım sadece maliyeciler(!).

Bizim İstanbullular ve İstanbul'u sevenler olarak hükümetten ve vekillerimizden istediğimiz sey acil olarak bu projesnin durdurulmasıdır. Rafa kaldırılmak yerine kalıcı olarak çöpe atılmasıdır. İstanbul'a hizmet etmek istiyorlarsa, parasal getiriyi düşünmeyip İstanbul'u İstanbul yapacak işlere soyunmalıdırlar. Bu işler onlara oy kazandırmaz belkide kaybettirebilir, ama herşeye rağmen bir şey yapmak isteniyorsa bu Türk halkının ve İstanbul'un faydasına olmalıdır.
Yıllardır deprem beklenen İstanbul'um bir deprem olması halinde yübinlerce insanını kaybedecekken kimse parmağını oynatmıyor, alınan krediler ve toplanan paralar atıl kalıp başka verimli kaynaklara aktarılıyor. Göstermelik işler yapılıyor.

Bir İstanbullu olarak hükümetten son ormanlarımızın da yok edilmesi yerine gerçek hizmet bekliyorum.