Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '07

 
Kategori
Deneme
 

Son sesleniş

Bağlantı

Bugün senin doğum günün bebeğim. Acı nehir gibi akan göz yaşlarımla geçmiş yazgımı tazeledim. Kutsal Kitap’ta bir sayfa açıp bir noktaya parmak bastım; saydım üçüncü; okudum... Üç sayfa çevirip üçüncü noktadan sonrakini de okudum. Sana ulaşıyorum her satırda yazılanlarla...

Bugün senin doğum günün bebeğim... Her ayın en güzel günü, ilk gün... Senden uzakta abis içindeyim. Dört yanım tuzlu sudan şişmiş abanoz renkli tahtalarla çevrili. Havalar oldukça soğuk; üşüyorum, sıcaklığına hasretim.

Avuçladığım ince killi toprak su gibi akıp gidiyor.. Tekrar tekrar avuçlarıma ince toprakları doldurup yüzüme sürüyorum. Senin kokun...

Gece yanındayım, ağan yıldızlarda el eleyim seninle. Bu dünyadan bir azat olabilsem, sana ayaktaş olurdum. Etrafında uçuşan sungurlardan koruyayım derken, sunak üzerinde gözleri bağlı kurbana döndüm. Ne olduğunu çözemediğim mistik bir şeyler koptu yüreğimde. Yüzümde hüzün... Çavlanlar yüreğimde kurumaya yüz tuttu sen gidince... Menfa bölgesinde dönüp duruyorum. Sıcaklığından uzak, cam fanus içinde bir ömür tükettim Bebeğim...

Sağnak yağmurlar yağmaya başladı Toroslar’ın yamacında; yağmursun... Üzerimdeki akçıl yeşil çuha ıslandı, tenim üşüdü; içimde sımsıcaksın... Çam ağaçları ıslandı, sen en güzel yeşilsin. Çırağı yaktım üşüyen, titreyen ellerimle, ışıksın... Islak küçük güvercin, korkmadan sığındığım yere geldi; gözlerinde seni gördüm, özlenensin...

Yedi renk hareli dağlar, pırıl pırıl eleğimsağmanın altında. Bir ucunda sen, hasadını yapıyorsun sımsıcak yüceliğin... Üşüyen ellerimi bir uzatıversem tutabilecek misin? Öylesine derin bir uzaklıktayım ki... Saçların sarı, pürçekliydi; parlaklığı halâ gözlerimin önünde.... Upuzun bir çam ağacının altına gittim. Avuçlarımla kırmızı toprakları kazdım; köklerisin...

Bir ışık haresi içinden çık gel bana...Benim yollarım hep yokuş yukarı, yorgun yorgun seni soluyorum. Son bir nefes alışım da sen olacaksın...

Beklenmedik bir anda kayıp gittin kucağımdan... Bedenim ırak, ruhum seninle... Bir kez daha seni görebilme uğruna geri kalan ömrümü takas ederdim o an için... Hasretim... Parıltılı yıldızları ayıklayarak, bir avuç katranla yüreğimi sıvadılar.

Bedenimle ruhumu yanında buluverdim. Gözyaşlarım acı acı akmıyor, yüreğimi o granit el sıkıp kan damlatmıyor, hasret bitti bebeğim...

 
Toplam blog
: 77
: 505
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

Yaşamsal boyutta etkilendiğim; kimi zaman bir kısım, kimi zaman bütün insanların orijininde birle..