Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '11

 
Kategori
Deneme
 

Son sesler.

Son sesler.
 

Son ayak sesi de karıştı gecenin kuzguni siyahına. .. Kapanan kapının ardından bütün sesler kaybolup gitti... 

Klavyenin başında saatlerdir bu son sesi bekliyordum yazmak için. Ağzına kadar dolu kül tablası, bitmiş bir şişe cin, ruj lekeli bardak, onların hemen arkasında mor menekşem… Pencerenin önünde açmadı. Ne zaman ki masama konuk oldu açmaya başladı. O da yalnızlığa alışamayanlardan… 

Yazacak çok şey var beynimde, yüreğimde. Parmaklarımın ucundan döküldü dökülecek ama olmuyor, yazamıyorum. Korkuyorum!Biriktirdiklerimi bir çırpıda yazdığım da geçen zamana haksızlık olacak. Yazsam, 2 günün ardında kalacak geçen onca zaman… En fazla iki gün okunacak süre. Vazgeçiyorum… 

Balkona çıkıyorum. Sessizliğin ağırlığı çöküyor omuzlarıma. Karanlığın ve ışıksızlığın ağırlığını kaldıramıyorum artık. Mutluluk perisi varsa konsun omzuma. Saniyelik de olsa razıyım ama yok… Varsa ve gelecekse şimdi gelsin. “Dile benden ne dilersin?” diye sorsa ve ben ona “Elimi sevgiyle tutacak bir el” dileğinde bulunsam… 

Arkamı dönüp parmaklıklara yaslanıyorum. Odama bakıyorum. Darmadağın bir masa ve ruhsuz eşyalar. Sahip olduklarım bunlar. Başkalarına göre çok şey bana göre hiçbir şey… 

Tırnaklarını içinde saklayan sırtlanlar gibi insanlar. En yakınınızdakiler, eşiniz, çocuğunuz, aileniz herkes, her şey. “Hayır” demeye ya da yanlışlıkla ayaklarına basmaya görün, anında geçiriveriyorlar şah damarınıza, öldüresiye… 

Kullanılmak… Kanınızın son damlasına kadar. Canınızı alana kadar… Acımasızca… 

Sorgusuz sualsiz itaat duygusunun anlamı birilerine göre aptallık, bana göre huzur. Kavgadan nefret eden insanların kaçış noktası. Ben gibi… 

Son seslerden sonra başlar gecem,  

Karanlık, kuytu ve köşesiz. 

Çarptığımda canım yanmaz, içim acımaz. 

Korkarım çoğu zaman gün ağaracak diye,  

Yüküm ağırlaşmaya başlar sırtımda,  

Yeni bir gün yeni bir umut olmaz,  

Günler aynıdır, renksiz ve soluk… 

Fırtınalar hiç dinmez, sürükler peşi sıra,  

Sığınacak limanlar kalmamıştır, varsa da çok uzaklardadır… 

Narin bedenim dayanmaz sağanaklara,  

Sürüklenir oradan oraya… 

Fazla geldi tek başınalık bu gece. Tabuların kadını olmanın ağırlığı çöktü yine. Doğrularımın acımasızlığı altında böcek gibiyim. Hak ettiğimi yaşıyorum son sesleri dinleyerek… 

Nurcan Çelik Yalun 

 
Toplam blog
: 347
: 1365
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

İstanbul 25 Temmuz : /… İşletme tahsil ettim. Özel ilgi alanım olduğu için 2 yıl Psikoloji okudum..