Son söz

Aziz Milletim! 

12 Haziran Pazar günü herkes susacak siz konuşacaksınız. Bu güne kadar meydanlarda konuşanlar susacak, sizi dinleyecek ve kararınızı bekleyecek. 

Siyasi parti liderleri meydanlarda sizin huzurunuza çıkmadan önce, derslerini iyi çalıştılar.  

Gece demediler, gündüz demediler, hep koştular, konuştular. 

Bütün gayretleri, hedefleri, sizi kendi değirmenine su taşıyacak, saka yapmak, ağzınıza bir parmak bal çalmak ve kovandaki balı kendileri götürmekti.  

Öyle şeyler söylediler, öyle vaatlerde bulundular ki, çoğu zaman söylediklerine, kendileri bile inanmadılar. 

Sizi, çölde su arayan bedevi yerine koydular. Kum tepelerinin arkasına serap görmenizi sağlayacak, animasyon slâytları sakladılar. Yalanları turnosal kâğıtlarla süslemeyi siyaset sandılar. 

Pazar günü ektiklerini biçmek için sandıkların açılmasını sabırsızlıkla bekleyecek, kararınızı görmek için saatleri iple çekecekler.  

Ben biliyorum ki, Türk seçmeni çok sağduyulu, gerçeği siyasetçiden daha net gören, izan ve irfanı ile temaruz etmiş, Vatanını, Milletini, canından çok seven, yeri geldiğinde; Vatanı canından aziz bilip, canını vermekten çekinmeyen kahraman bir Millet. 

Türkiye; Türk Milletinin 1000 yıllık Vatanı.  

Bu topraklar için Milletimiz etnik kökenine bakmadan, binlerce şehit verdi. 

Edirne’den –Hakkâri’ye her karış Vatan toprağı şehit kanı ve şehit Annelerinin gözyaşları ile sulandı. 

Bu seçim, sıradan bir genel seçim değil! 

Aziz Milletim! 

Siz bilinçli seçmen olmak zorundasınız. Çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine oy vereceksiniz. 

Siyasetçilerin seçim meydanlarında, sizin önünüze çıkarken çalıştığı dersten daha çok ders çalışmak zorundasınız.  

Oy kullanmak için sandık başına, dersine iyi çalışmış bir öğrenci gibi gitmek mecburiyetiniz var. 

13 Haziran sabahı olacakları şimdiden görmek mecburiyetindesiniz.  

Bölgemizde emperyalist güçler yeni senaryo yazıyor, yeni oyun oynuyorlar. 

Irak, Sudan, Suriye, Mısır, Libya, Devletleri üzerinde oynanan oyunun üzerinde hala dumanı tütüyor. 

Türkiye’yi 9 yıldır yöneten partinin hedefinde; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, ilk üç maddesini, değiştirme arzusu öncelikli. 

Gelin O üç maddeyi beraber bir kez daha okuyalım: 

MADDE 1: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.

MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 

İktidarın yukarıda yazılı maddelere takıntısı neden diye sormayacak mısınız?  

İsterseniz bu soruyu önce lütfen kendinize sorun ve kendiniz cevabını bulun.  

Ondan sonra, sandık başında oy verirken kime, hangi düşünceye niçin oy verdiğinizi görün ve bilin. 

Aziz Milletim! 

Türk Milletinin öncelikli ihtiyacı Anayasamızın İlk üç maddesini değiştirme ihtiyacı mı? 

Siz Anayasamızın ilk üç maddesinin değişmesini istiyor’ musunuz?  

Adı Türkiye Cumhuriyeti olan Devletimize sahip çıkmayacak mısınız? 

Türk Devletinin Bölünmez bütünlüğünün korunması sizi rahatsız ediyor mu?  

Devletin Dilinin “Türkçe” olması onurunuza mı dokunuyor? 

Yoksa: Ay Yıldızlı Al Bayrağın şanlı gölgesinde uymak, Ankara’nın Başkent olması onurunuzu incitiyor mu? 

Seçme ve seçilme hakkı olan, onurlu birey olmak mı tercihiniz, yoksa kula kul olmaya mı evet diyeceksiniz? 

Şimdi yetki sizde!  

Son söz de, karar da sizin! Kararınız Türk Ulusu için şimdiden hayırlı olsun…