Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '18

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Son Yolculuğun Fotoğrafı Gözlerimizde Kaldı

Son Yolculuğun Fotoğrafı Gözlerimizde Kaldı
 

Son imzanı da attın sevgili Ara Güler...


Tabutunda fotoğrafçı olmasına rağmen fotoğrafı olamayan ARA GÜLER, uğurlar olsun sana ışığın ustası, yolun ışık olsun.

Fotoğrafçı her yerde olmasına rağmen kendi fotoğrafı yoktur diye şaka yollu espriler her kesin arasında gezer de bu sefer durum farklıydı!

Bir varmış bir yokmuş diye başlıyorum sözlerime…

20 Ekim 2018, tarihin belli zamanlarını ve insanlarını ölümsüzleştiren Ara Güler’i son yolculuğuna uğurladık. Unutmayacağız, unutulamazsın zaten nereye baksak sen ordasın.

“Ölüm hak, miras helal “ atasözünden yola çıkarsak, öylesi güzel miraslar bıraktı ki Türk ve Dünya insanına, kendisine teşekkür kelimesi çok yavan kalacaktır. Son yolculuğunda olup kendisini tanıma şerefine nail olan insanlar olarak bu hüzünlü günde sevenleriyle birlikte son görevimizi yaptık lakin güzel olan durumların yanında üzücü olaylar da yaşandı.

Beyoğlu Belediyesi Galatasaray meydanında özel bir tören hazırladı; hayatı, fotoğrafları slayt eşliğinde verildi günün anlam ve önemini anlatan yakınları, bürokratlar, dostları ve diğer konuşmacılar son vedalarını ve düşüncelerini paylaştılar. Eksik olan bir şeyler vardı Galatasaray Meydanı daha büyük bir kalabalığı taşıyabilirdi! Maalesef düşünülen kalabalık yoktu…. Fotoğraf camiası, yurtdışında bulunan ünlü fotoğrafçılar, fotoğraf kurumları, dernekler, sevenleri, siyasiler, kültür birimleri olarak bildiğimiz ve göremediğimiz nice insanı böyle günlerde, o kişileri ve kuruluşları arıyor musunuz? Evet arıyorsunuz!

Üzücü!!!

Ara Güler ile tanışanlar bilir keza benimde çok kez kendisiyle sohbet etme imkânım oldu, kendimi hep şanslı hissettirmiştir bu durum, o kadar yalın ve düz bir insandı ki fotoğraf gibi gerçek ve netti. Fazla abartıyı sevmeyen de bir tarafı vardı, hatta tören sırasında bir anlık dirilse eminim ki bunu söylerdi diye aklımdan da geçmedi değil, derdi ki; yahu yeterin hadi gömün bitsin ne uzatıyorsunuz. Meşhur sözüyle öldüm bitti gitti, ANLADINIZ MI derdi!

O kadar özgüveni yüksekti ki ritüeller onu rahatsız ederdi eminim. Fotoğraf duruşunun yanında samimiyeti ve doğallığıydı zaten çoğumuzu etkileyen tarafı.

Kilisedeki törende hissedilir bir şeklide ayrımcılık yaşandı, fotoğraf çekerken kişiler zaman zaman engellendi, farklı sözlerle incinmeler yaşandı, detaya girmenin bir faydası yok…

Üzücü olan farklı dini görüşlerde olan kişilerin kavgasını görseydi, kendisinin bizi seyredebilme şansı olsaydı eminim hepimizi küfür –kafir kovardı töreninden…

Kaldı ki bu kaybettiğimiz hocamız dünyanın en ünlü fotoğrafçısıydı elbette son yolculuğunun kadrajlanması, çekilmesi herkesin hakkıydı.  Hal bu ki Ara Güler dünya insanıydı Ermeni’ymiş, Hristiyanmış o yönünü yaşadığı ülkeye hiç aksettirmemiş ülke insanıydı. Ve Türkiye‘de yaşadığı için de mutlu ve aldığı tüm ödülleri ülkesi adına almış engin düşünceli bir insan, hümanist bir yapısı vardı. Kimin ne olduğu hiç önemli değildir kutsal törenlerde, değil mi ki o gün onu sevenler olarak yanındaydık önemli olan buydu!

Ara Güler, Akbank Sanatta bir söyleşisinde şöyle demişti, 2013

Kendisine, “Sizi 3000 yılında kimse hatırlamıyor olabilir” diyor Merih Akoğul.

-Ara Güler, “Hiç umurumda değil” diye yanıt veriyor. “Onlar, öyleleri Mustafa Kemal Atatürk’ü bile hatırlamayacaklar” diyor. Varın gerisini siz düşünün ! İnsan başına geleceğini görebiliyormuş demek!  

Ebediyete uğurlanan her kimse değerlidir ve saygıyı hak eder! Ara Güler’in taşındığı cenaze töreni arabasının camları içerisi görünemeyecek kadar kirliydi o nedenle çekilen hiçbir fotoğraf yayınlanamayacak kadar kötü bir görüntü arz ediyor. Bir camı silmek bir insanın kaç dakikasını alabilir ki! Arabanın yıkatılması ne kadar zaman alır ve bedeli ne kadar cüzidir.

Susuyorum!

Başlığımda verdiğim gibi daha önce de katıldığım Kilise törenlerinde veya  Cami törenlerinde de kişilerin tabutu üstüne bir fotoğrafı konulur değil mi? Üzülerek söylüyorum ki gözüm yanılıyor mu diye düşündüm hep, her açıdan bakmaya çalıştım ben mi göremiyorum diye maalesef dünya fotoğrafına adını yazdıran kişinin bir fotoğrafı bile yoktu!

Bir varmış diye başladığım yazımın son cümlesi, bir varmış ile başlayan ama asla yok olmayacak bir değeri, sanatçıyı, kendi deyimiyle fotoğraf muhabirini, karakteri ve duruşuyla müstesna insan artık aramızda olmayabilir ama o her clik sesinin arkasında kalbimizde daima yaşayacaktır.

Son yolculuğunda fotoğrafı mı yoktu olsun varsın olmasın, onun yüzü hepimizin gözlerinde zaten çekilmiş durumda duruyor zaten. Bu eksiklik ona ait değildi…

Hayata, sanata ve fotoğrafa kazandırdıklarıyla asla ölmeyecek…

Seni çok özleyeceğiz Ara Güler, yolun ışıklarla dolsun… Zamanı ışıkla çizdiğin her kare de zaten sen varsın…

Huzurla uyu! Rabbimin rahmeti üzerine olsun.

Neslihan YAZICILAR

 

 
Toplam blog
: 7
: 691
Kayıt tarihi
: 25.10.17
 
 

    24.07.1969 Eskişehir doğumlu, İstanbul'da ikamet etmektedir. Aznavur Sanat Mrk. Kuruc..