Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '07

 
Kategori
Aile
 

Sona yaklaşmak I ...

O sabah uyandığında birşeylerin ters gideceğini hissetmişti sanki. Yataktan kalkmak istememiş zoraki yataktan doğrulabilmişti. Gece gördüğü rüyanın etkisindeydi hala. Oturduğu yerden gözlerinin önüne gelen o ışık hüzmesini hayal ediyordu. Nasıl da güçlü ve kendisini içine çeken bir ışıktı rüyasında gördüğü. Ve rüyasında olduğu gibi boşluğa düşüyormuşcasına o ışığın peşinden gitmek istedi. Tam o anda saatin alarmı yine uyandırdı ve ışık birden kayboldu. Kalkıp banyoya giderken saatin çok geç olduğunu biran önce hazırlanıp çıkması gerektiğini düşünüyordu. Üstünü değiştirip kısa bir süre sonra kendisini arabası içinde işe giderken buldu.

Yol boyunca hayatı bir film şeridi gibi her zaman olduğu gibi gözlerinin önünden geçiyordu. Kısa bir süre önce onun da mutlu bir evliliği ve çok sevdiği iki çocuğu vardı. Herşey o kadar güzel gidiyordu ki hayat toz pembeydi onun için. Ne olduysa o gün gelen faturalar arasında eşine ait bir zarfı açtıktan sonra oldu. Gözlerine inanamadı önce, hep aynı telefon numarasına çekilmiş onlarca sms gördü. İlk işi telefon numarasının sahibini internetten öğrenmek oldu ve sonra biran da dünya başına yıkıldı. Tanımadığı bir bayanın telefon numarasıydı bu. Ne yapacağını bilemiyordu, beyninden vurulmuş gibi kalakaldı masanın başında. Ve bütün gün işte akşamı düşündü ne yapmalıydı? Eşine sormak istiyordu ama bir o kadar da gerçeği öğrenmekten korkuyordu. Ya düşündüğü gibi doğruysa herşey!

Akşam olmuş eşi ve çocukları ile yemek masasındaydı. Sanki hiçbirşey yokmuş gibi davranıyordu, eşine bakıyor ve gördüğü sms lerin düşündüğü gibi olmadığını hayal ediyordu. Eşi ise kendisine o kadar candan ve iyi davranıyordu ki, bir yandan da kendisini suçlu hissediyordu düşünceleri nedeniyle.

Yaklaşık bu olay üzerinden geçen günler içinde kendisindeki değişiklikler su yüzüne çıkmaya başlamıştı. Artık mide ağrıları çok şiddetlenmiş, yemek yemek sanki bir ızdırap gibi gelmeye başlamıştı. Hiçbir şeyden mutlu olamıyor, aynada yüzüne bakmaktan korkuyordu çünkü karşısında gördüğü kişi o değildi ve günler içinde kendi kendine eridiğini farkediyordu. Ve artık buna dur demeliydi kendi kendini yiyip bitirmeden bu acıya bir son vermeliydi.

Kararını vermişti o gün eve geldiğinde çocuklar dışarıda oynamak istemiş ve eşi eve erken gelmişti. Nasıl başlayacağını bilmiyordu ama yapmalıydı kesin sonuca ulaşmalıydı. Eşi televizyonun karşısında oturmuş günlük haberlere bakarken yanına gitti ve "istersen boşanalım" dedi. O an eşinin yüzündeki şaşkınlık, hüzün ve korku ifadesi aslında gerçekleri gösteriyordu. Tek kelime ile şok olmuştu. "Ne dedin sen? Ne oldu?" soruları titreyerek dudakları arasından çıkmıştı. Onun ise gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı ve sakladığı faturayı çıkarıp eşine gösterdi. Tekrar şok...

Eşi sürekli özür dilemeye başlamıştı birden, aslında seni seviyorum ama...

(Fazla uzun olmasın diye ikinci bölümde devamı ...)

 
Toplam blog
: 28
: 843
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

İçimden gelenleri yazmak ve paylaşmak adına ... Uzman doktor olarak çalışmaktayım. Yazmayı çok s..