- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sonbahar Güneşine
Nar; berekettir. Sevgi bereketi...Bu dönem yaptığım resimle, anlatmak istedim.
Eylül güneşi, gücünü yitirmeye başladı sanki! Soluk ve hüzünlü. Zor uyanıyor gecenin eteklerinden sabaha... Gençliğini yıllar öncesinde bırakmış delikanlının, izleri var sıcaklığında. Öğlen saatlerine doğru binbir nazla gösteriyor yüzünü.
Zamanlardan sonbahar ikindisi ve güneş çoktan başladı kaytarmaya. Vazgeçmiş gibi günlük serüveninden; bir telaş bir telaş!... Uzun gecelerin karanlığına doğru; alıp da başını gitmek istiyor besbelli!... Böyle olurmuş meğer sonbahar güneşi; bir ürkek, bir telaşlı, bir de nazlı ki sormayın gitsin...
Onca ısrarıma ve isteğime rağmen; zoraki buyuruyor salonuma perdemin eteklerinden, solgun ve keyifsiz. Terkedilmişliğinin öfkesini benden çıkarırcasına kaçmaya çalışıyor. Ben değilim ki, onu yazlık mekanlarda bırakıp da giden. Ve ben değilim onu kumsaldaki izlerle başbaşa bırakan...
Vazgeçiveriyorum artık, onu buyur etmekten. Ve sonbahar güneşini, kendi hüznünle başbaşa bırakıyorum. Yoksaaa, ışığının solgun rengi, benim düşüncelerimi hüzünlendirecek...
Bu yüzdendir belki de; uzun zamandır kelimelerimi yazıya aktaramayışım... Duygularımı harflere çeviremeyişim...
Bu mevsimde şarkılar da hüzünlü çalarmış! Hangi sonbaharda hüzünle çalmaz ki şarkılar...
Sonbahar hüznünün girdaplarında kaybolmamak dileğiyle, sağlık ve sevgi dolu girelim kış mevsimine...