Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '18

 
Kategori
Deneme
 

Sonbahar Masalı

Sonbahar Masalı
 

Uzun zaman insanlara kendimi anlatmak için çabaladım. Olan gücümle ikna etmeye uğraştığım durumlar, ısrarlarım, kaybedişlerim oldu. İnsan yorulunca anlıyor belki de çırpınmamanın doğruluğunu. Hemen ümitsizlik demeyin buna, hayat hepimizi yoruyor. Zayıf noktalarımızdan bir bir yakalayıp elinden geldiğince sınıyor bizi. Adına kader mi derseniz şans mı bilemiyorum ama bir yerde tökezliyoruz. Öğretilenler mi yanlış adımlarımız mı bilemediğimizden karışıyor kişiliğimiz…

Hepimizin ait olduğu bir mevsim var. Kimi dört mevsim diye saysa da bazılarımız için sayılar bir şey ifade etmiyor. Sert rüzgarlarda savrulanlarımız var mesela. Tutunacak dal bulamadıklarından değildir elbette, sebepleri tükenmiştir belki. Hani şu aklımızdan hiç çıkmayan yaşama sebeplerimiz var ya onu kaybedince insan, ruhunun ekseni kayıyor. İnsanlar, yürek yarasına iyi gelen ilacın sevmek olduğunu söylüyorlar. Kimisinin yalanı  kimisine doğru diye yazılıyor. Sizin anlayacağınız hayat herkese farklı oynuyor. İlkbaharlara sahip olanların mutlu olduklarına dair bir inanış saatlerle beraber ilerliyor. Güneşin doğuşunu yakalayanlar, renginden de çalıyorlar bir parça. En şanssızı kışı saklayanlar mı dersiniz? Öyle görünüyor olsa da değiller. Tam tersi hatta, şans onlarla beraber var olmuş kadar yakın bedenlerine. Ömrün beyaza çalması kadar temizliği yansıtanı var mı? Karanlıkların üstünün saf bir beyazlıkla örtülmesi rahatlatıyor rüyaları. Issız bir durakta gözlerimizi gökyüzünün maviliğinden alamadığımız bir yazı yakalayanlar ise aydınlık dolu. Bir ruh bu kadar mı kendinden emin yaşar zamanını? Etrafınızda dik duran insanlara yakından bakın, konuştuklarını dinleyin. Mutlaka ruhlarının kıyı köşelerinde sakladıkları bir parça yazları vardır. Peki, yeşilin kırmızıya olan aşkını dinlediniz mi hiç bir dudaktan? Dinlemek isterseniz yüreği sonbahara adanmış insanlarla konuşun. Çünkü bir mevsimin içine gizlenmiş aşkı fark eden insanların dudaklarından mavilikler yayılır, şarkı olur karışır havaya. Soluduğunuz sonbaharda ise Eylül’ün Ekim’e olan sevdasından vardır parça parça. Bir nefeste bağlılığı, bir nefeste vazgeçmemeyi çekersiniz ciğerlerinize. Abarttığımı düşünüyorsanız ki düşündüğünüz de olmuştur düşünmekten yaşama adımına geçin. Ben hayatı hep eylül tadında yaşıyorum. Kaybedişlerime, imkansızlıklarıma ve dokunamayışlarıma rağmen hep aynı tatta yakalıyorum mucizeleri. Siz de sevdiğiniz mevsimden size ait olanı isteyin. Israrcı olun.

Eylülün güzel renklerinde yaşıyorsam hayata karşı mücadelemin en sıkı olduğu yerdeyim demektir. Bir kere verilmişse nefes alma imkanı ömrüme, inatçı olmak ruhuma çoktan yazılmıştır çünkü benim adım sonbahar…

 

 
Toplam blog
: 36
: 116
Kayıt tarihi
: 04.06.17
 
 

Mavinin içinde mavi, çocuklarla çocuk, üzülene omuz, sevinene gülümseme, bir kalemin varolmasına ..