Sonbahar yaprak dökümü mevsimi ama ...

Bahçemizde ki ağaçların yaprakları renk değiştirmeye başladı bile . Kimi sarardı. Renkler kırmızıdan kahverengiye dönüştü. Ağaç dipleri düşen yapraklarla dolu .

Japon bahcesine uygun duzenlenen cam agaci ve diger agaclarin sekli degisti . Yakinda bahcevan gelir ve agacin ozel seklini bozan dallari keser .Cam agaclarinin her bir dalini tek tek ozenle keser . Bu arada benim toplamayi ihmal ettigim yabanci otlari da temizler .

Dusen yapraklarin aradinda "Bak hala doga canli ." diyen nilufer cicegim bu yil da acti minicik . Ama dogada her zaman bir canlilik oldugunu hatirlatti bana . Umit verdi .

Eskisi kadar agustos boceklerinin seslerini duyamiyoruz. Onlar Topragin altinda gelecek yaza kendilerini hazirliyorlar .

Celtik iyive buyudu .Yesil basaklar yakinda sararmaya baslar bile . Ekimde hasat var .

Cocuklugumda yaptigimiz gibi odun komur almiyoruz .Tursular kurulmuyor , salcalar yapilmiyor. komsularla birlikte eristeler kesilmiyor . Ozledim o gunleri . Yaz basinda kardesim kekik geldiginde eriste getirmisti . Gecen gun pisirdim . Oyle guzeldi ki tadi . Esim ve cocuklar bile severek yedi . Bana "Bize eriste kes ."demezler umarim . Keske vaktim olsa yapabilsem . Zamani bahane etme dediginizi duyar gibiyim ama tek basina tadi oluyor yapmanin .

Yagmurlu sonbahari animsatan gunleri yasamaya basladik . Ama daha pastirma yazi var degil mi sirada ?