Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sonbahar yazısı

Sonbahar yazısı
 

alıntıdır


Sonbahar'ın geldiğini değişen uyku düzenimden anlıyorum.
Normalde uykudan fazla haz etmediğim için, şu sıralar fırsat buldukça gözlerimi dinlendirme bahanesi yapınca ve uyandığımda 2 saati geride bıraktığımı görünce sorguladım kendimi.
İnsan kendi kendisinin doktoru olacak derler ya, cevabım hazır işte "sonbahar."

Eve geldiğimde bitirmeme az kalmış bir kitabı okurken ağırlaşan göz kapaklarıma direnemedim.
Uyandığımda ise 1,5 saati geride bırakmıştım.
Genelde üzülürüm gereğinden fazla uykuda geçen zamana.
 
Bütün yaz rüzgarsız havalardan şikayet ettik, şimdi ise camı açtığımda uçan bir ev görüyorum adeta.
Akşamlar fazlasıyla serin.
Aldırmıyorum, yine de balkonda oturuyorum. İlk sağanak yağmurda ıslanana kadar alışamayacağım bu duruma sanırım.
İş yoğunluğundan uzaklaşıp, hatta bütün günün yoğunluğundan uzaklaşıp o çok sevdiğim melodilere sığınıyorum yine.
İnce saz dinliyorum Eylül Şarkıları albümünden Melihat Gülses'in solistliğini yaptığı bir parça kulağımda; Üsküp Sevda Şarkısı.
 (...)

Üsküp ün içinde kumaş biçerler
sevdadan gayrısı dar gelir bana
ellerin zoruyla yardan geçerler
ben yari bırakmam zor gelir bana
aşkın acısına ferman diyorlar
ellerin fermanı vız gelir bana
olmaz iklimlerden yollar aşıldı
gönlümün fermanı yaz getir bana
kırk düğüm atmışlar sevda üstüne
yoluna çıkarsa çöz getir bana
zemheri ayında güller açıldı
gönlümün kışından yaz getir bana…
 
Her cümlesi ruha gıda bestelere gidiyor sonra elim.

Sırasıyla eski 45 likler de buluyorum kendimi.
Sevdalarda zaman ayrımını sorguluyorum yine.
Neden eski sevgiler kalıcı diye.
 
Dinledikçe anlıyorum ki, eskiden ayrılığında beraberliğinde tadı başkaymış.
Emek varmış mesela!
Emek verip karşılık beklemek yokmuş ama.
Şimdilerde olduğu gibi istediğin an sevgiliyi görmek yerine, sahibine ulaşacağından şüphe duyulan mektuplar varmış.
 
SMS ler kısaltıyor maneviyatın ömrünü. Herşey kısaltmalara tabii.
Kimsenin kimseyle uzundan uzadıya uğraşacak hali yok.
Can Dündar'ın kitabında bahsettiği gibi; şimdi şarkılar da aşk yok! Anında seni unuturum, yerine de birini bulurum diyor şarkı sözleri.
 
Aynen de böyle ilerliyor işte zamane sevgileri.
Bunların tam aksine aşk'ı sevgiyi layıkıyla yaşayanlar var bir de.
Sevdiğini kendinden çok düşünen, kadın-erkek rollerinin değişmeden herkesin kendi cinsiyetinin özelliklerini hissedebildiği ilişkiler.
 
Neyse... Yine boyumdan büyük sorgulamalarla yormayacağım kimseyi.
 
Sonbahar ayrılık mevsimi derler, yaprak dökümü başladığında ilişkilerin de sallandığına inandıklarından herhalde.
 
Buna karşıyım ben işte!
 
Halbuki en az yağmur altında ıslanmak kadar güzel yere düşen kuru yapraklar arasında yürümek.
 
İnsan yeter ki aşk'ı incitmesin, sevgiyi yüceltsin.
 
Sevmenin mevsimi yok, aşk dört mevsim güzel.http://www.youtube.com/watch?v=-ViQGDyRe0o

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..