Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '15

 
Kategori
Anılar
 

Sonbahar

Sonbahar
 

Oldukça uzun bir süredi koşuyorum. Koşarken de mevsimlerin geçip gitmesine şahit oluyorum.  En sevdiğim mevsim sonbahar. Net , mağrur ve kararlı bir duruşu var . Kendinden hiç ödün vermez. O yaprakların dökülmesi gerekiyorsa dökülür. Bir nevi hayat - ölüm - hayat döngüsü mevsimler arasında da kendisine yer buluyor. Bunun içinde sonbahar hiç taviz vermiyor , o yapraklar dökülür, siz isteseniz de istemeseniz de. Hayatın tam kendisi sonbahar.  O yüzden de sonbaharı çok severim ben.

Bir sonbahar daha bitmek üzere. Sarının, kızılın, kahverenginin hüznü sarmıştı her yeri. Günün en sessiz saatlerinde daha güneş etrafı aydınlatmamışken esen bir rüzgarla usul usul yapraklar yere düştüğünde ister istemez bir soru gelir aklıma. Kaç sonbahara daha şahit olabilir bu gözler, kaç sonbaharda daha yaprakların arasında dolaşabilir bu ayaklar veya daha da keskin bir soru, kaç sonbaharım kaldı acaba? 

Şimdiye kadar yaşadığımız sonbaharlar istediğimiz gibi olsaydı eğer , hüzünlendirir miydi bizi bu kadar? Hep bir sonraki yıla mı bırakıyoruz , yaşanmamış hayallerimizi , ümitlerimizi. Acaba beklediğimiz o sonbahar gelmeyecek mi hiç ? Biz beklemekten vazgegeçek miyiz bir gün?

Sonbaharın hüzünlü evet peki pişmanlıkta barındırıyor olabilir mi içerisinde? Elimizden kayıp gidenlere, dur diyemediklerimize, unuttuklarımıza veya unutamadıklarımın arkasından duyduğumuz pişmanlığa gebe bir hüzün mü ?

Her sonbahar kendimle hesaplaştığım, kendime bakabildiğim, kendimle kalabildiğim tek mevsim belki. Bu mevsimde daha çok hüzün, daha çok acı, daha çok gözyaşı ve bütün bunların içerisinden geçerek bitmesine izin vererek sonbaharın bir değişim bir dönüşümle yeni birşeylerin olacağını ümit ederek geçen sarı sıcak sonbahar... 

 

 

 

 
Toplam blog
: 17
: 305
Kayıt tarihi
: 22.09.14
 
 

24 yıldır iş hayatımın içerisindeyim. Hobi olarak başladığım yoga da daha sonra Yoga eğitme oldum..