Sondaj suyu sayacı çiftçiye zulümdür

Sulama amaçlı olarak kullanılan kuyulara sayaç takılması zorunluluğu getirilmesinin üreticide yaratacağı sıkıntı ve sorunlar hakkında bir basın açıklaması yapan CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, “zaten serumla yaşamaya çalışan çiftçi”ye sondaj suyu sayacı “zulüm”dür dedi.

Sulama amaçlı olarak kullanılan kuyulara sayaç takılması zorunluluğu getirilmesinin üreticide yaratacağı sıkıntı ve sorunlar hakkında bir basın açıklaması yapan CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, “zaten serumla yaşamaya çalışan çiftçi”ye sondaj suyu sayacı “zulüm”dür dedi. Özkan şöyle devam etti: “6111 sayılı torba yasa gereği 'kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine çekilecek yer altı suyu miktarının tespitini sağlayacak ölçüm sistemleri kurulmadan, kullanma belgesi verilmez. Bu ölçüm sistemlerinin özellikleri yönetmelikle belirlenir" hükmü eklenmiştir. Bu yasa sonucu otomatik su sayacı okuma sistemi (OSOS) kurulması zorunlu hale gelmiş ve bölge müdürlükleri tarafından çiftçilere duyurulmaya başlanmıştır.”

“Belirtilen tarihe kadar ölçüm sistemi taktırmayan veya taahhütname vermeyen kuyu sahiplerinin yer altı suyu kullanma belgeleri iptal edilecektir. Ayrıca kanunda belirtilen hükümler ve cezai işlemler uygulanacaktır. 25 Şubat 2013'e kadar su sayacı taktırmayanların belgelerinin iptal edilerek, kuyularının bölge müdürlüğü tarafından kapatılacağı, mühürleneceği, kapatma masraflarının da sondaj kuyusu sahibinden tahsil edileceği bildirilmiştir. DSİ Yeraltı Suları Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği'ne göre daha önce yer altı kullanma belgesi almış olanlar, kuyularına su sayacı taktırıp 25 Şubat 2013 tarihine kadar belgelerini Bölge Müdürlüğü'nde yenilemeleri gerekmektedir. Belirtilen tarihe kadar ölçüm sistemi taktırmayan veya taahhütname vermeyen kuyu sahiplerinin yer altı suyu kullanma belgeleri iptal edilecek. Ayrıca kanunda belirtilen hükümler ve cezai işlemler uygulanacaktır denilmektedir. 

Ancak yasa gereği yer altı suları sondajlarına su sayacı takılması ve yeniden ruhsatlandırılması üreticide hayal kırıklığına neden olmuştur. Vatandaş ateş püskürmektedir

"Yasa gereği yeraltından sulama yapan sondaj sahipleri 1 Şubat tarihine kadar taahhütname imzalayıp göndermesi gerekiyor.

ÇİFTÇİ ZATEN SERUMLA YAŞAMAYA ÇALIŞMAKTADIR

“Taahhütname imzalamayan sondaj kuyusuna su sayacı taktırmayan ve yeni ruhsat almayanların sondajları kapatılacaktır. Bu ekonomik koşullarda ve arazilerin daha bütünleştirme yapılmadan, bakanlığın düşündüğü arazi yapısal reformları yapmadan, yeni bir miras hukuku yasallaşmadan 6111 sayılı yasanın uygulaması zor görünmektedir. Bu kış gününde ve geçen hasat zamanında yeterli tarımsal ve hayvansal gelir elde edememiş, adeta serumla yaşayan çiftçinin tahmini 2 bin, 3 bin, 4 bin, 5 bin, 6 bin TL masraf yapacak güç ve parası bulunmamaktadır.

KIT İMKÂNLARIYLA SONDAJ YAPTIRMIŞ ÇİFTÇİ CEZALANDIRILMAKTADIR

“Köylünün, çiftçinin çeşitli mevkilerde birden çok sayıda sondaj kuyusu bulunduğu düşünülürse bu yükün altından kesinlikle kalkamayacağı ve imkânsız olduğu açıkça ortadadır. Bir başka deyişle AKP iktidarı kendi imkânlarıyla zor koşullarda kuyu açarak tarlasını sulayan çiftçilerimizi cezalandırmaktadır. Ayrıca ilgili yönetmelik gereği, anılan tarihe kadar su sayacı taktırmayanların belgelerinin iptal edileceği, kuyularının bölge müdürlüğü tarafından kapatılacağı, mühürleneceği ve kapatma masraflarının da sondaj kuyusu sahibinden tahsil edilecek olması zaten ekonomik sıkıntı içerisinde bulunan çiftçi ve köylümüze çok büyük mağduriyet yaşatacaktır.

SONDAJ SUYU SAYACI KÖYLÜYE ZULÜMDÜR

“İktidarlarında sulama kanallarına yeterince yatırım yapmayan AKP hükümetleri, tarlasını kendi imkânlarıyla kuyu açarak sulayan çiftçilerimizi adeta cezalandırmaktadır. Üstelik mazot, tohum, ilaç, gübre gibi girdilerin yüksekliği nedeniyle borç batağındaki çiftçiye bir de maliyeti2–3–4–5–6 bin TL’ye kadar varan sayaç taktırma zorunluluğu getirilmesi zulümdür. Söz konusu uygulama ile yeraltı suyu kullanım limitleri arazi büyüklüğüne göre belirlenirken, ekilen ürünün su ihtiyacının göz ardı edilmektedir.

YÖNETMELİĞİ ACİLEN DEĞİŞTİREREK ÇİFTÇİYİ KÂBUSTAN KURTARIN

“Bu durum verilen su kadar arazinin ekilmesine, kalan arazinin ise boş kalmasına neden olacaktır. Dolayısıyla üretim düşecek ve Türkiye’nin ithal edeceği tarım ürünü miktarı doğal olarak artacaktır. Böylelikle dışa bağımlı hale gelinecektir. Bundan dolayı Hükümet acilen bu yönetmeliği kaldırıp, çiftçiyi kâbustan kurtarmalıdır.”