Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan ERDOĞDU Serbest

http://blog.milliyet.com.tr/kariyerkoc

30 Ekim '16

 
Kategori
Eğitim
 

Sondan başa ebeveynlik

Sondan başa ebeveynlik
 

Sizin çocuğunuz için nasıl bir kapı açılacak?


Ebeveynlere özel

 

Hayatımızın en büyük sorumluluğu ve belki de en zor işi ebeveyn olmak.. Tüm başka şeylerde olduğu gibi bunu zor ve zorunluluk olarak tanımlamak işimizi kolaylaştırmayacak..

Yaptığımız şeylerden keyif almak ve sevmek ile başarıyı elde ettiğimize göre ebeveynlik için bunu nasıl yapabiliriz…

Bir çocuğumuz olduğunda onunla bir yolculuğa çıkarız…Adım adım ebeveynlik yolculuğu…Ebeveyn koçluğu atölyelerinde yaptığımız  bir çalışma var, biraz bundan bahsedeceğim.

Hamile olduğumuzu öğrendiğimiz anda başlar bu yolculuk.. Belki başlarda fazla fikrimiz ya da duygumuz olmuyor ama zamanla,  başkalaşıyoruz. Bedenimizde bir canlının büyüdüğünü gördükçe, hissettikçe, düşündükçe kafamıza da bin türlü soru üşüşüyor.. Nasıl bir anne olacağım, nasıl bir anne olmalıyım, iyi bir anne olmamam  lazım.. Çocuğumu şöyle büyütmem lazım.. Böyle yetiştirmem lazım..

Bu tür düşünce kalıpları bizi daha çok çevremizde olup bitenlere ve doğal kabullenişlere götürürken, başka türlü düşünerek  gelmek istediğiniz noktaya daha kolay gelirsiniz…

Peki  nasıl?  Sondan başa doğru düşünerek,  tersten düşünerek..

Hadi başlayalım…

Hamile olabilirsiniz ya da çocuğunuz 3 yaşında ,5 yaşında 12 yaşında olabilir.. Gideceğiniz yol ve kaybedilen zaman değişir tabi, bununla beraber yapılacak işlem aynı…

Çocuğunuzun nasıl bir yetişkin olmasını tercih edersiniz?

Hangi özellikleri kazanmış, nasıl bir sosyal etkileşime sahip, çevresiyle ve ailesiyle  arkadaşlarıyla nasıl ilişkileri olsun istersiniz, nasıl bir vatandaş, yurttaş hatta dünya vatandaşı olsun sizce?…Bugünden geleceği nasıl görmek istersiniz..

Hemen içinizden itirazlar yükseldi biliyorum, atölyelerde duyuyorum çünkü..

Evet elbette sizin elinizde olmayan pek çok da faktör var, çocuğunuzun yetenekleri, becerileri, kısaca potansiyeli var.. Ancak benim söylemeye çalıştığım spesifik bir durumdan çok olgusal gerçeklik..

Yani benim çocuğumun; çevre bilincini kazanmış, doğaya ve tüm canlılara karşı duyarlı, sevgi dolu, sosyal ilişkilerde başarılı, sevilen ve aranılan, sorumluluk sahibi, dürüst, ahlaklı, kendisine yetebilen vb… Bir yetişkin olmasına niyet ediyorsam. Bir anne olarak  çocuğumu yetiştirmek konusunda yol haritam var demektir..

Örneğin; çocuğumla parka gittiğimde o bilmeden kedilere tekme atmaya kalktığında onu da bir canlı olduğunu, onu sevmemiz gerektiğini , beslememiz gerektiğini söylersek(kedi sevmesek de) çocuğumuz diğer canlıların da yaşam hakkı olduğunu bizden öğrenmiş olur.

Ya da  yediğimiz bir şeyi gidip çöp kutusuna atıp, böyle davranmak gerektiğini sık sık söyler ve yaparsak, aklı erdiğinde o çocuk sağa sola yediğini içtiğini atmaz..

Yapılan temel hata şu, bebekken nerden anlayacak, daha küçük büyüyünce öğrenir türünden  yaklaşımlardır.

 Ayna nöronlar diye bir kavramdan bahsetmek istiyorum.. Ayna nöronlar yapmadığımız halde bir şeyleri öğrenebilmemizi sağlayan beynimizin işleyiş sistemi. Görerek öğrenebilmemiz demek ve bunun bir yaşı yok.. Bebek ya da çocuk bizim yaptıklarımız onun beyninde kayıt altına girdiği için çocuğumuza bir şey öğretmek için büyümesini beklemeyelim…An be an görmesi için ona fırsat verelim ki o da bir gün sizi şaşırtsın.. ”Aa bunu nasıl yaptı hiç anlamadım” deyiverin..

“7 çok geç”  diye bir kampanya vardı, kampanya içeriği  farklıydı ama özü aynıydı aslında…Çünkü bir çocuğun hem büyüme hem de olgunlaşma sürecinin yaşandığı dönem doğumdan sonraki 6,7 yaşa kadar olan süredir. Bu süreyi kaçırdığınızda  sonradan inşa edilmesi  gereken pek çok konu ile karşı karşıya kalacaksınız.

Söylemek istediğim sondan başa doğru yapılan bir yaklaşımla çok daha sağlıklı bir çocuk yetiştirme sistemi kurabilirsiniz..

Çocuğunuzun sorumluluk alan ve sorumluluk kavramını bilen biri olmasını istemiyorsanız, çantasını hazırlamaz, çantasını taşımazsınız…Ödevlerini yapıp, çantasını hazırlayıp çocuğa düşünecek hiçbir şey bırakmayıp sonra da çok sorumsuz hiçbir şeyi kendi başına yapamıyor diye serzenişte bulunmazsınız.

Konu çok uzun ama küçük de olsa ip uçları verdiğimi düşünüyorum.. Daha  kapsamlısı kitabımda ve atölyelerimde yer alıyor..

Başka bir yazı da  başka örneklerle daha da derinleşmek dileğiyle..

 

Neslihan Erdoğdu

 

https://www.facebook.com/erdogduneslihan/

https://www.instagram.com/neslihanerdogdu/

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 157
: 876
Kayıt tarihi
: 10.09.07
 
 

HAYAT YÜZ ÇİZGİLERİ YÖNÜNDE İLERLER.. ..