Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

Sonrası malum!

Sonrası malum!
 

Durup dururken, gözlerinizden yaşlar aktı mı?

Yani gökten yağan yağmur misali, hiç ağladınız mı?

Ya da ağlamanız gereken yerlerde, ağlamadığınız oldu mu?

Mesela bir sevdiğinizin cenazesinde, mezarlığa giderken, kendinizi ağlamak için zorladığınız oldu mu?

Çok zordur bilir misiniz?

Ağlayamamak, ağlamak gerektiği halde kendini zorlamak, ama ağlayamamak!..

Bazen küçücük bir şey için bile, hüngür hüngür ağlarken, gözyaşlarını başkalarına göstermemek.

Anlayacağınız her ikisi çok zor.

Aniden ağlamak ya da ağlamak için kendini zorlamak.

***

Bir taraftan ekonomi olarak büyüyoruz, bir taraftan da işsizlik artıyor.

Evet, gerçekten herkes zengin ya da öyle görünüyor.

Tabiri caizse, “kimse burnundan kıl aldırmıyor.”

Herkes son model arabalara biniyor, sürekli yeniliyor.

Herkes ev alıyor, hem de an alasından.

Herkes bütün ev eşyalarını yeniliyor, hem de en alasından.

Herkes tatile çıkıyor, hem de kredi çekerek. (şahit olduklarım var)

Ödeyemeyeceğini bile bile yükleniyor kredi kartlarına!..

Belki diyeceksiniz, herkes öyle mi?

Elbette değil.

Bütün bunları bankalardan aldığı kredilerle yapıyor.

Sonrası, sonrası malum?

Ödeyemememe, haciz, elinde, avucunda ne varsa gidiyor.

Tabi tekrar dönüyor başa, yani sil baştan, sıfırdan başlıyor.

Dayanabilirse, kaldırabilirse kurtuluyor yoksa stres,  sinir, sıkıntı, depresyon…

Cinnet geçirme, cinayet işleme, boşanmalar, dağılan aileler, yalnız kalan çocuklar, eşler ya da güya son çare olarak intihar…

Her gün sıradanlaşanlara şahitlik ediyoruz, görüyoruz, duyuyoruz, ama ders almıyoruz...

Ertesi gün kaldığı yerden devam!

Evet, büyüyoruz, lüks yaşıyoruz, hayat standardımız yüksek, kaliteli bir yaşam sürüyoruz.

Bir hengâmedir sürüp gidiyor.

***

Önyargı, art niyet, yalakalık, alavere ve dalavere!

İftira, rant, korku, sömürü, kin, nefret, öfke, insanlık nere?

Sonra “duvar sana söylüyorum, gelinim sen anla” artık!

Artık kimse hesap etmiyor, edemiyor, kim iyi kim kötü…

“Kim ne ekmiş, hangi ürünü biçmiş”kimin umurunda…

Hani söylenir ya!, herkes iyi, çok iyi, kötü olan kim?..

Söyleyecek bir Allah’ın kulu var mı?

Az beriye gelse de görsek!...

***

İnsana zulmedebilirsiniz, dövebilirsiniz, yaralayabilirsiniz, belki sonuçta öldürebilirsiniz; ama asla yüreğine söz geçiremezsiniz, duygularına gem vuramazsınız ve düşüncelerini engelleyemezsiniz.

***

Hayatını iyi şeyler yapmaya adamış, iyi şeyler yapmaya çalışanları gördüğünüzde, içiniz bir hoş olur, âdeta içiniz dışınız güler, müthiş bir muhabbet hissi kaplar tüm benliğinizi.

Hürmetle ve tazimle eğilmek istersiniz önünde, ama asla onlar bir şey istemezler ve beklemezler.

O, gözünüzde daha da bir önem kazanır, daha da bir yücelirler.

***

Bazı insanlar vardır, çok çok, çalışır; ama hiçbir şey başaramaz, tabiri caizse, “bir baltaya sap olmaz.”

Bazı insanlar vardır, çalışmaz, çalışır gibi görünür, başarmış gibi görünür, ama devam ettiremez, iflas eder, müflis olur.

Bazı insanlar vardır, yerinde, zamanında, usulüne uygun çalışması gerektiği kadar çalışır ve her şeye muvaffak olur.

Aslolan nasıl çalışacağını bilmek, yani çok çalışmak ve dengesiz çalışmak değil, akıllı, inançlı çalışmaktır.

Bir de kısmet-nasip meselesi tabi!

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..