Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

26 Haziran '08

 
Kategori
Tarih
 

Sonsuz Bir Öykü

Sonsuz Bir Öykü
 


Yeryüzü sahnesinde gizli bir kapıdan girmişçesine birdenbire görünen dev sürüngenler, gelişlerinden daha süratli bir şekilde kayboldular. Niçin mi?.. Bunun tartışması sürer gider... Kimbilir, belki de bir iklim değişikliği onlara yaramamış, soylarının tükenmesine yol açmıştır.


Lâkin, yakın denebilecek geçmişte yapılan bir keşif, bu soruna yeni bir görüş açısı getirmektedir. Fransa' nın güneyinde bulunan Aix-en-Provence ile Nice arasındaki tepelerde, yağmur sularıyla aşınmış topraklarda birçok dinozor yumurtası bulunmuştur. İlk dinozor yumurtalarının Orta Asya' da bulunuşundan günümüze kadar olan yıllar içerisinde daha pekçok yumurta ele geçmiştir. Fakat hiçbir yerde, Güney Fransa' dakinden fazla bulunmamıştır. Bu bölgedeki yumurtalar kırık olup, içerisi toprakla dolmuştur; ama hepsi "yerindedir". Yumurtladığı zamanki duruşu muhafaza etmektedir. Bundan da, hayvanın yürürken yumurtladığı, bir sağa bir sola yumurta dizilerini bıraktığı anlaşılmaktadır.


Fakat işin asıl şaşılacak tarafı, dizilerin hiçbirinde, tek bir yumurta dahi eksik olmamasıdır. Demek ki hiçbiri yarılıp içerisinden yavru çıkmamıştır!


Buradan yeni bir görüş doğmaktadır... Belki de yumurtaları artık hiç çatlamayacağı için dinozorların soyu tükenmiştir! Peki ama, yumurtalar niçin çatlıyamamışlardır? Aix-en-Provence yöresindeki topraklar bu soruya, gerçek olması muhtemel bir cevap vermektedir. Toprak katları gençleştikçe yumurta kabuklarının kalınlığı artmaktadır. Acaba dinozor yavruları yumurtanın kabuğunu kıramıyorlar mıydı?


Her şeye rağmen, dev sürüngenlerin 15- 20 milyon yıl içerisinde kayboldukları bilinen bir gerçektir. Yeryüzünde bir süre belli bir yer işgal etmişler, giderken de arkalarında bir şey bırakmamışlardı. Bu soyun üyeleri, önce bildiğimiz sürüngenler, o zamandan bu yana hiç değişmemiş olan kaplumbağalar, geçmişin canavarlarını anımsatan timsahlar, kertenkeleler ve bunların içerisinde, iki ayağının üzerinde koşan ve İkinci Zaman' da yaşamış bazı kertenkele türlerinin neredeyse bir eşi olan "koşar kertenkele" lerdir.


Sürüngenlerin bir türü de kuşlardır. İkinci Zaman' ın sonlarında bile kuşlara rastlanmaktadır. Bunlar, hemen hemen hiç kanatsız olup, hareketli boyunlu, perde ayaklı, dalıcı hayvanlardır. Sonra kuş türü Üçüncü Zaman sırasında iyice gelişmiş ve havalara tam anlamıyla hakim olmuştur.


Yer bir kere daha değişmekte, başka bir görünüm kazanmaktadır. Lâkin bu kez bizim yabancısı olmadığımız manzaraların ortaya çıktığı görülür. Dünya tarihindeki "zaman" ya da "çağ" ayırımları asla kesin değildir. Ne var ki yine de, tarih sıralamasında kolaylık sağlamak için bölümlere ayırma zorunluluğu vardır. Üçüncü Zaman' ın başlangıcını belirleyen sınır, bundan 70 milyon yıl evveline rastlar. Evet "sadece 70 milyon"!


Balıkların çok değişik ve çeşitli türlere ayrılması gibi sürüngenlerin hemen ot yiyici, et yiyici, yüzücü, tırmanıcı, uçucu, koşucu türlere ayrılması gibi, kuşlar da hemen aynı durumu yaşadılar. 5- 10 milyon yıl içerisinde yeryüzünde havada süzülerek çok güzel uçan, sadece karada koşmasını bilen, yüzen ve suya dalan, kimisi deniz balıklarını kimisi de nehir balıklarını avlayan, bazıları tüylü kuşları avlayan, bazılarıysa küçük böcekleri yutan, sıcak bölgelerde yalnız ağaçların içerisinde yaşayan, soğuk bölgelerde de yalnız buzların üzerinde yaşayan, kimisi yırtıcı olan, kimisi de yırtıcılara av olan, pencere pervazlarında sık sık gördüğümüz ve baş sallamaktan başka bir şey yapmayan, tatlı sesleriyle şakıyarak öterek dünyamıza neşe katan çeşit çeşit, renk renk, binlerce, milyonlarca, milyarlarca kuş ortaya çıktı.


Gelgelelim KUŞ türü daha sonraları ilginç bir gelişim göstermemiştir.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..