- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sonsuza dek dede-torun sevgisi
Gençlik hatıraları, bu hatırların müşterek sahipleri olan yaşıtlarımızla birer, ikişer sonsuzluğu uğurlanıyor. Her ölüm haberi, bu dünyada biraz daha yalnızlaştığınızı haber veriyor.. Kimi kabulleniyor, kimi isyan ediyor, herkes tepkisini bir başka türlü gösteriyor ama o örtünün üstünde yazan ‘’Her canlı ölümü tadacaktır’’ gerçeği, her şeyi anlatıyor.
Bir çocukluk veya gençlik arkadaşımız Fuat Arkış, ağır bir kalp krizinden ne yazık ki 16 saat süren ameliyata rağmen kurtulamadı. Sonbahar, kurutup da düşürdüğü yapraklar gibi aheste almadı onu, aniden çıkan bir tayfun gibi geldi ölüm.
Onun mahallesinin cami, onu son yolculuğuna uğurlamak için gelen aile yakınları, artık kendisi gibi 60 lı yaşlara giren, birlikte büyüdüğü, geçmişte birlikte. bir yığın anılarını paylaştığı arkadaşları ile doluydu. Hepsi çok üzgün ama hepsi de çaresizdi.
Aile fertleri kaybettiklerinin acısı ile perişan.. Son yolculuğa uğurlamaya gelenlerin göğsünde arkadaşımızın son resimlerinden biri. Bir küçük kız çocuğu ilişiyor gözüme. Bu küçük çocuğu tanıyorum ama adını bilmiyorum. Bir elinde resimleri tutuyor, diğer yandan ‘’iğne kalmadı ama’’ diyor. Torunu….
Arkadaşımız 2 yıl önce hayatta iken Face sayfasında gördüğüm dedesi olan resmindeki mutlulukları çok hoşuma gitmiş, onların bu mutluluklarını karar kalem bir resimlerini çizerek paylaşmıştım. Ben o güzelliğe doyamamıştım 2 yıl önce, küçük kız dedesine doyamamıştı bugün.
Aile fertlerinden ayakta kalan tek fertti. Arkadaşımızın daha düne kadar hayatta iken en sevdiği varlıktı belki ama mangal gibi bir yürekle, iğne bile kalmamasına rağmen, dedesinin resmini dağıtmaya devam ediyor,. belki de bunu bir daha göremeyeceği, mutluluklarını hayatı boyunca unutamayacağı dedesine karşı kutsal bir görev olarak kabul ediyordu. Belki de ölümün farkında bile değildi. Hayatında yokluğunu her zaman hissedeceği dedesinin bir gün geleceğine inanıyor, Herkesi terk etse bile onu terk etmeyeceğini düşünüyordu.
Böyle bir şeydir dede, torun sevgisi. Başkadır. Hayatta bütün mutlulukları yaşadığınızı artık tadacak bir mutluluk kalmadığını sananlara büyük ikramiyedir torun. Ne yazık ki hayatta en değerli arkadaşlığı yaşadığınız, insana yaşama gücü veren bu küçük torunlarla olan arkadaşlığınız ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimleri anımsatır. Hayatınızın sonbaharında, henüz hayatın ilkbaharındaki minik arkadaşınızla yaşadığınız her günü kar sayarsınız.
Küçük torun dedesine karşı kutsal görevini yerine getirmeye devam ediyordu. Yaklaştım. Göz yaşlarıımı engelledim. Fuat’ın resmini almak için elimi uzattım minik elinden.
‘’Toplu iğne yok ama’’ dedi..
Saçını okşadım. ‘’Olsun, sen ver, takmayacağım ben , saklayacağım’’
Namaz bitmişti. Dedesi, omuzlarda son yolculuğa dolu uğurlanırken, sonsuzluğa onun resmini dağıtan, bu görev olaran kabullenen bu küçük torunun yarım kalan sevgisini de götürdüğüne inanıyorum.
Mangal gibi yürekli görünüyordu ama minik yüreği kim bilir nasıl çarpıyor, minik beyninde kimbilir ne kasırgalar esiyordu?. Acaba kendisinden bu kadar uzak olan ama hemen önündeki ölümden ne anlıyordu?.
Kafamda hep bunlar vardı…
Cami avlusunda kimse kalmamıştı
Hayat , geride kalanlar için devam ediyordu.