Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sonsuza dek yaşa TDK

Sonsuza dek yaşa TDK
 

TDK üyeleri 1936'da Mustafa Kemal ile yemekli toplantıda


Günümüzde, 20'si Yüksek Öğretim Kurulu; 20'si Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurulu tarafından seçilen 40 asıl üyeye sahip olan bir kurumdan söz etmek istiyorum. Hemen hepimizin istisnasız başvurduğu önemli bir kaynak.. TÜRK DİL KURUMU...

Üyelerin büyük çoğunluğu Türk üniversitelerinde çalışan Türkologlardan oluşuyor. Hükümet Başkanı önerdiği isimlerden Cumhurbaşkanınca tayin edilen Kurum Başkanı ve 40 asıl üye Bilim Kurulu'nu oluşturuyor Türk Dil Kurumu’nda...

6 koldan çalışan Türk Dil Kurumu 12 Temmuz 1932 yılında Mustafa Kemal’in önerisi ile kurulmuş bir kurum. 1935 yılına değin Atatürk’ün öncülük ettiği ‘Türk Dili’nin yabancı sözlerden arındırılması çalışmaları, halkın diline yerleşmiş olan bir çok sözcüğü yok etmenin mümkün ve doğru olmayacağı anlaşılarak bu çalışmalardan vazgeçilmiştir.

Eminim Mustafa Kemal, gelecekte (yani günümüzde) işletmelerin bile isimlerinin çeşitli dillerden olacağını düşünmüş olsaydı o çalışmalardan kesinlikle vazgeçmezdi...

Mustafa Kemal, 1 Kasım 1936, ikinci yasama yılı açılış konuşmasında aynen şunları demiştir

<ı>“Arkadaşlar,

<ı>İlköğretimin yayılması için, sade ve pratik önlemler almak yolundayız. İlköğretimde amacımız, bunun zorunlu olmasını bir an önce gerçekleştirmektir. Bu sonuca varmak, ancak aralıksız önlemler almakla ve bunun metodik olarak uygulanması ile gerçekleşebilir. Ulusun önemli bir işi olarak, bu konuda ısrarlı olmayı gerekli görüyorum. Sanat ve teknik okullarına istek artmıştır. Bunu sevinçle söylerken, her türlü özendirmeyi artırmanın gerekli olduğunu da eklemek isterim.

<ı>Yükseköğretim için, Ankara Üniversitesini kurmak yolunda, Tıp Fakültesinin yapımından başlayarak, yeni ve en zor çabaların harcanmasını dilerim.

<ı>Güzel sanatlara da ilginizi yeniden canlandırmak isterim.

<ı>Ankara'da bir konservatuvar, bir tiyatro akademisi kurulmakta olmasını hatırlatmak benim için büyük bir zevktir.

<ı>Güzel sanatların her kurumu için Kamutay'ın göstereceği ilgi ve emek, milletin insani ve uygar yaşamı ve çalışkanlık veriminin artması yönünden etkili olacaktır.

<ı>Başlarında değerli Eğitim Bakanımız bulunan, Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunun her gün yeni gerçek ufuklar açan, ciddi ve aralıksız çalışmalarını övgü ile anmak isterim. Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründe başlangıcı temsil ettiklerini, kabul edilebilir bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusunun değil, bütün bilim dünyasının ilgisini ve uyanmasını sağlayan, kutsal bir görev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim.(Alkışlar) Tarih Kurumunun Alacahöyük'te yaptığı kazılar sonucunda, ortaya çıkardığı beş bin beş yüz yıllık maddi Türk tarih belgeleri, dünya kültür tarihinin yeni baştan incelenmesini ve derinleştirilmesini gerektirecektir. Birçok Avrupalı bilim adamının katılması ile toplanan son Dil Kurultayının aydınlık sonuçlarını görmekle çok mutluyum. Bu ulusal kurumların az zaman içinde ulusal akademilere dönüşmesini dilerim. Bunun için, çalışkan tarih, dil ve bilim adamlarımızın, bilim dünyasınca tanınacak orijinal eserlerini görmekle mutlu olmanızı dilerim.”*

Atatürk’ün bu dileği göz önüne alınarak her iki kurum akademik bir yapıya kavuşturulmuş. Ancak, Türk Dil Kurumu'nun yapısıyla ilgili ilk önemli değişiklik 1951 yılında gerçekleştirilen “ olağanüstü kurultay”da yapılmıştır.

Bu kurultay Türkiye Cumhuriyeti 20. Hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş ve zamanın Başbakanı Adnan Menderes önderliğinde ‘Atatürk'ün sağlığında Millî Eğitim Bakanı'nın kurum başkanı olmasını sağlayan tüzük maddesi değiştirilmiş; böylece kurumun devletle bağlantısı koparılmıştır.” İkinci önemli yapı değişikliği 1982–1983 yıllarında gerçekleştirilmiştir. 1982'de kabul edilen ve şu anda da yürürlükte olan Anayasa ile Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, bir Anayasa kuruluşu olan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınmış; böylece devletle olan bağlar yeniden ve daha güçlü olarak kurulmuştur.

Türkçemizin tarihini ve gelişmesini inceleyen, ayrıca çağdaş Türkçenin ilerlemesi ve zenginleşmesi amacıyla çalışmalar yürüten bir kurumdur Türk Dil Kurumu..

800'e ulaşan yayını, 40 Bilim Kurulu üyesi, 17 uzmanı, 56 çalışanı ve varsıl bir araştırma kütüphanesiyle Türkiye'nin saygın bilim kuruluşlarından biri olarak çalışmalarını sürdüren ve bugün 76 yaşını doldurmuş olan Türk Dil Kurumumuza sonsuza dek sağlıkla, üretken yıllar diliyorum...

*http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/5d2yy.htm
Fotoğraf: meb.gov.tr.

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..