Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Dünya
 

Sonunda Fransa soykırım yasasını onayladı!

Sonunda Fransa soykırım yasasını onayladı!
 

Fransa’da meclisten geçmiş olan kanunun asıl vahim tarafı hapis veya para cezası değil, hatta düşünce özgürlüğünü yıkması da değil, soykırımın kabullenilmiş olmasıdır. 29 Ocak 2001’de Ermeni Soykırımı olarak kastedilen 1915 olayları Fransa’da resmen tanınmasının ardından şimdi de cezaya bindirilmektedir.

Başkalarından üstün olmak insanın hatta canlının doğasında vardır. Kimse ezilmek, kullanılmak, sömürülmek istemez. Bu hayvan toplumlarında da insan toplumlarında da aynıdır. Hayvan toplumlarında güç gösterisi daha çok gıda elde etmek için olduğu gibi kendi toprak bölgelerini hakimiyet altına almak (bu da yine gıda bölgesiyle alakalıdır) yada liderliği elde etmek için olabilir.

Başkalarından üstün olmak çeşitli yollarla kanıtlanabilir. Medeni toplumlarda en büyük üstünlük belirtisi bilgi ve kültür üstünlüğüdür. Farklı kapasitelerde iki kişi tartıştıklarında bilgili olan, kültürlü olan üstünlüğünü her zaman kabul ettirmiştir. Bilgili karşısında üstünlük sağlayamayacağını anlayan karşı taraf, üstünlüğü ele geçirmek için kaba kuvvete başvurur.

Medeniyetten uzak çağlarda üstünlük sağlamak ancak kaba kuvvetle sağlanabilmiştir. Hatta bazı toplumlarda mahkemelik olan bazı konular iki farklı görüşteki iki insanın hatta mesele daha büyükse farklı görüşteki 25, 30’ar kişilik iki gurubun kavga etmesiyle uygulanırmış. Güçlü olan her zaman haklı olmuştur. Toplumlar kalabalıklaşmaya başlayıp görüş farklılıkları arttıkça ve çıkar ilişkileri fazlalaştıkça ortaya savaşlar çıkmıştır. Güçlü olan toprakları almış, güçsüzü vergiye bağlamış, dilini ve dinini değiştirmesini sağlamış, kendisine köle etmiş, milli varlıklarını kullanmış ve sömürmüştür. Medeniyet ne kadar ilerlerse ilerlesin “En güçlü benim, benim dediğim olur” düşüncesi hiç bir zaman değişmemiş, her türlü görüş üstünlüğünü ve çıkarları sağlamak için hep güç gösterilmiştir. Günümüzde de bu böyle devam etmekte, daha büyük ve etkili bombalarda yarışılmaktadır.

Öldürmekle gurur duyulamaz. “En iyi ben öldürürüm” gibi bir düşünce insani duyguları olanlar için kabul edilemez. Ancak kabul ederiz ki Türk halkı binlerce yıllık tarihinde en çok savaşlarıyla anılmıştır. Savaş da ancak ölüm getirir. Sırf bu sebeple Türklerin sanı BARBAR’a çıkmıştır. Binlerce yıl boyunca Türkler milyonlarca insanı öldürmüştür. Elbette öldürmek sadece Türklere mahsus değildir. Saldırgan Türklerden korunmak isteyen diğer uluslar da kendilerini geliştirmişler, Türklerden kaybettiklerini hiç olmazsa bir kısmını geri alabilmek için aynı zamanda Türklere yaptıklarından dolayı ders verebilmek için, belki de bazı maddi, milli ve dini çıkarları elde edebilmek için çaba harcamışlar, onlar da bazı zamanlarda savunmasız Türk halkını katletmişler, işkence etmişlerdir.

Her ne kadar öldürmekle gurur duyulmasa da Türk halkı gücünü çok kere ispat ettiği için savaşlarıyla gurur duymaktadır. Ancak bu gururdaki sebep çoğunlukla biz daha çok öldürdük, öldürmesini en iyi biz biliriz şeklinde değil, biz daha üstünüz, güçlüyüz şeklindedir. Türk halkının saldırganlık mantığı katletmek üzerine olmamıştır. Belirli bir amaç uğruna saldırılmış, belki toprak, belki para, belki stratejik güç veya dini bölgeyi genişletmek uğruna savaşılmıştır. Savaşlar ancak karşı taraf pes edip istenilen şartları kabul edene kadar sürmüştür. Savaş kazanıldığında karşı tarafa işkence yapılmamıştır. Evet Türk halkı savaşçıdır fakat iştenceci veya soykırımcı değildir. Ve hatta tarihlerinde hiç bir zaman İngiliz ve Fransızlar gibi sömürgeci olmamışlardır. Çoğu zaman ele geçirilen ülkelerin halkları Türk medeniyetleri içinde istedikleri işlerle uğraşmışlar, istedikleri dine inanmışlar, kendi dillerinde konuşmuşlar, kariyerlerinde yükselip mevki sahibi olmuşlar ve ödüllendirilmişlerdir. Ta ki içinde bulundukları ülkeye sırt çevirip ülke içinde ülke kurmak isteyene kadar.

Türklerin en büyük özelliği savaşçı bir millet olmaları değildir. Hatta Türkleri savaşçı bir millet olarak tanımlamak bile yanlıştır. Savaş sadece bazı çıkarları elde edebilmek için bir araç olmuştur ve Türk halkı barışçıdır, medeniyetçidir. Türk halkının asıl en büyük özelliklerinden biriyse bağımsızlıktır. Başka bir devlete bağımlı olmayı asla kabul edemez ve kendi ülkesi içinde başka bir ülke kurulmasına da asla izin vermezler. Türk ülkeleri her zaman çok uluslu olmuştur. Hatta saf bir Türk ırkı hiç olmamıştır. Bu Türklerin bir özelliği olup tarih boyunca karşılaştıkları diğer toplumlarla çok çabuk kaynaşmışlar, kendilerinde olmayan kültürleri kendi kültürlerine katmışlar ve ırk olarakta hep yoğurulmuşlardır. Türk ülkeleri içinde yaşayan yabancılara her zaman saygı duyulmuş, yaşantıları özgür bırakılmış hatta kendilerine sahip çıkılmış ve hatta bazı dönemlerde yabancı halklar Türk halkından daha ayrıcalıklı ve üstün konumlara gelmiştir. Ancak Türk ülkesi içinde ülke kurmak isteyenler isyancı kabul edilmiş, öldürerek veya sürülerek cezalandırılmışlardır. Eğer rahat durmuyorlarsa bunun başka bir çıkar yolu yoktur.

1915’te olaylar olmuş bir çok kişi hayatını kaybetmiştir. Bunu inkar etmenin anlamı yok. Ancak bu olayları bir soykırım olarak değerlendirmek başka bir şeydir. Binlerce kişi ölmüş, öldürülmüş, sürülmüş olabilir, ancak bu bir soykırım değildir. Olaylar neden ortaya çıktı? Yüzlerce yıldır Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yaşamış, yüksek konumlara gelmiş olan Ermeniler neden birden dışlanıldı? Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yaşayan tek yabancı vatandaşlar Ermeniler miydi? Tabi ki hayır. O halde neden başkalarına karşı değilde Ermenilere karşı bir baskı uygulandı? Bunun cevabı Ermeniler devlet içinde devlet kurmak istemişlerdir. O tarihlerde bir çok olay meydana gelmiştir. Bunları sadece Türkler Ermenilere karşı değil aynı zamanda Ermenilerde Türklere karşı gerçekleştirmişlerdir. İlk taşı kim attı, en fazla kim öldürdü diye sorgulamanın anlamı yoktur. Sonuçta çok savaşta olduğu gibi Türkler kazanmış, karşı taraf olan Ermeniler yenilmişlerdir. Ancak demek ki her zaman kazanan tarih yazamıyormuş. Medeniyet seviyelerinin yükselmesiyle ve bilgisayar, teknoloji, iletişim çağıyla küçük ülkeler de artık kendilerine göre çok daha kuvvetli ülkeler karşısında seslerini duyurabiliyorlar. Belkide sırf bu yüzdendir ki biz, amacımıza ulaştığımız, ülkemizi savunduğumuz, koruduğumuz için başka bir arayış içerisine girmedik ve o tarihte öldürülmüş olanlarımız ve daha önce binlerce sene öldürülmüş olanlarımız gibi, Kurtuluş Savaşında öldürülmüş olan binlerce insanımız gibi aklımıza gelmedi. Ermenilerse istediklerine henüz ulaşamadılar, hala bir kuyruk acıları var. Ne yaparız da Türkiye’ye bir yumruk daha vurabiliriz, bir parça toprak daha alabiliriz diye çırpınıp duruyorlar.

Bunun en büyük sonuçlarından birisi dün Fransa meclisinde yaşandı ve Fransa meclisi oy birliğiyle 1915 olaylarında Türklerin soykırım yaptığını inkar etmeyi suç kabul ederek hem hapis ve hemde yüksek miktarda para cezası tasarısını kanunlaştırdı.

Fransa’nın bunu yapmasındaki asıl sebep yakın bir tarihte yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Ermeniler tüm dünyada olduğu gibi Fransa’da da 1915 olaylarını her fırsatta öne çıkarıp soykırıma uğradıklarını kabul ettirmeye çalışmaktalar. Bunu bilen Fransız iktidarı da önündeki seçimlerde iktidarı kaybetmemek için Fransa’da yaşayan 500 bin Ermeni vatandaşının oylarını kazanmak istiyor. Her ne kadar Fransa’da 550 bin Türk vatandaşı yaşasa da 500 bin net oy 550 bin dağınık oydan daha sağlıklı gözükmekte. Yoksa kendi tarihi katliamlarla süslü Fransa’nın ne 1915 olaylarıyla uzaktan yakından bir alakası bulunmakta ne de Fransa’nın bu yasaya karşı düşünceye sahip insanlardan toplanacak paraya ihtiyacı bulunmaktadır. Diğer taraftan düşünce özgürlüğüne giyotin gibi bir darbe vuran bu kanun, sırf özgürlük namına gerçekleştirilmiş olan 1789 Fransız Devrimini de hiçe saymaktadır.

Fransızları kutluyorum. Kendi devrimlerine çok Fransız kaldılar.

Yazıklar olsun!

 

Ertunç Alpman

 
Toplam blog
: 42
: 1605
Kayıt tarihi
: 06.09.11
 
 

20. yüzyılın 2. yarısında bu dünyada doğdum. Eğer layık görürseniz insan diyebilirsiniz bana. Yük..