Sopayı hak edenler!...

Sopayı hak edenler !... Başbakan 'demokrasi'den bahsediyor, birkaç yüz metre ötede gencecik insanlar meydan dayağı yiyor.

Polis tarafından öğrencilere uygulanan bu şiddet Sayın okurlarım, size ne anlatıyor?

İnanın bu fotoğraf karelerinden alınacak çok ders var.

İlki çıplak bir gerçek.

Bir tarafta tanesi bir milyon liralık zırhlı Mercedesler... Sıra sıra dizilmişler , fakirlik edebiyatı yapıp lüks uçaklarda gezenlerin , fakir halkın sırtından bindikleri arabalar. Diğer tarafta yumurta ve slogan...

Bir tarafta 'Ülkeye demokrasi getirdik', diyerek öğünenler, öte tarafta anayasal hakkını kullanan vatandaşına meydan dayağı... Hem de ne dayak..Kendi vatandaşına , kendi öz çocuklarına, geleceğimizin ümitleri Üniversitelilere atılan vahşi dayak.

İlk çarpıklık ve gerçeklik burada...

Kabulü mümkün olmayan, anlaşılması imkansız bir tezat.
Yani koca bir yalan var ortada.
Söyleyin ; Ey dayak atanlar , Devlet nedir?

Bir toprak parçasında yaşayan insanları bir arada tutma kuvveti olan bir siyasadır. Görülüyor ki yalnız egemenler için vardır. O aygıtı ele geçiren daima eziyor… Bu fotoğraf karesine sıkışan derin anlam da aslında budur.

Bu köleliği fark edip kafasını kaldıranın ensesine inen sopa kimindir? ..O polis kimdir? .. O sopayı taşıma ve kullanma yetkisini kimden alır?..

Bir tarafta egemenler ve temsilcileri... Öte tarafta buna isyan edenleri görüyoruz..

İyi bakın , peki başka bir tarafta kimler var?..

Onlar bu düzenin asıl kaybedenleri... Asıl suçlular.. İzleyenler... Susanlar... İtaat edenler... Bu gördükleriniz televizyonda her gece izlediğiniz dizilerden bir sahnenin çekimi de değildir...

O dayak yiyen çocuklar ve dayak atanlar, aynı anda içerde 'ülkede demokrasi var' diyenler ve onu dinleyenler bir sahnenin farklı aktörleridir..

Sanmayın ki o sahne sizin dışınızdadır.. O sahnenin bir köşesinde de siz varsınız. Hem de baş aktör olarak. Şunu bilmelisiniz ki,
kafanıza o sopanın inmemesi, inmesinden çok daha vahim bir acıdır. ozcanvural1933@hotmail.com