Sor, sor, sor

*SOR

            

Kişi öğrenmek ereğiyle yazdığı, okuduğu şeyi kendi kendine sormalıdır.

            

Bu "yazdığım" veya "okuduğum" şey doğru mu, gerekli mi , yararlı mı, güzel mi, iyi mi?

            

Birçok kişi yaptığı birşeyi sessizce sorguluyordur. Fakat bazıları doğru cevabı bulamıyordur

veya bulduğu cevap ile yetiniyordur.

            

Oysa bir başkasına da "sor" malıdır, araştırmalıdır, danışmalıdır. Ancak burada da bir yanılmaca payı vardır. Çünkü "doğru bildiğimiz yanlışlar" yeterince yayılmıştır. Bu durumda doğru cevap bulmak zordur. Doğru cevap verecek kişiye de inanmak zordur.

           

*SOR.

           

"SOR" mak zor bir işçedir. Kolay kolay soramayız.

           

Olumsuz özelliklere sahipsek soramayız, "sor" duğumuzda ise niyet farklıdır! Çünkü buradaki erek "doğru cevap" almak değildir, ukâlalıktır.

            

Öğrenmek için "okuduk", "yazdık", "sorduk"; fakat bunlar yeterli midir?

           

Soru sormacasını ve kime soracağımızı da bilmeliyiz.

            

*SOR.

           

Tüm işlerimizde tam doğru bilgi sahibi olmak için "bilgi"nin ne olduğunu bilmeliyiz. Her işçenin ustasına sormalıyız. Fakat her işçenin doğru ustasını nereden bulacağız, çok zor. Her önünü gelici almış kalemi(!) eline yazıyor (!) defterine; fakat sahip olamıyor diline.

           

Gel de, buna "sor!!!" elbette sana cevap verecektir. Ancak verdiği cevaptaki sözcelerini kendi kulağı işitecek mi, kalbi hissedecek mi, beyni algılayacak mı?

           

Bir kişi ite kaka yani zorla veya pohpohlayıp şair, yazar, âlim, bilim insanı, editör, yönetici eği-

timci, öğretimci vb. olamaz(mı?). Olur. Hem de gururla.

           

Yazdığım yazıları doğru bilgiye erişmek istiyorsan "sor"gula. Cevap bulamazsan bana "sor"abilirsin veya kitaplarımı okuyabilirsin.

           

Türkçe için "Bir Güneş Doğuyor", "Türk'ün Türkçe İle İmtihanı" başlamıştır.

          

"Bunlar nedir, gerekli midir, yararlı mıdır?" diye sor. Bu güne kadar aldığın, okuduğun kitap-

lardan daha gereksiz, daha yararsız olduğunu düşünüyorsan "duyarsız" ol! Ön yargılarınla, zanlarınla, doğru bildiğin yanlışlarla başbaşa kal!