Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Sor sor nereye kadar.

Sor sor nereye kadar.
 

- <ı>Selam komşu nasılsın?

- <ı>Çok şükür, sizi sormalı.

- <ı>Ne olsun, hayat meşgalesi işte. Benim kız torunu bana bıraktı da, ben de bir parka çıkarayım dedim. Evde tutamıyorum. Bir dakika durmuyor yerinde. Çok yoruyor beni canı sağolsun.

- <ı>Allah bağışlasın. Öyle tabi , ne yapacaksın çocuklar da sıkılıyor evde kapalı yerde.

- <ı>Sende vardı torun dimi?

- <ı>Var oğlumdan iki tane.

- <ı>Maşallah maşallah, senin kızın yok mu daha?

- <ı>Yok.

- <ı>Olsun üzülme yaşları genç daha, olur olur.

- <ı>???

Yaşanmış bir diyalogtur. Üç soru işareti az bile sonuna. Şimdi nasıl geldik konuşurken bu sonuca? Kim üzülüyor? Niye üzülüyor? Üzülcek bişi olduğu da nerden çıktı? Arada birşey konuştuk da ben mi hatırlamıyorum ???

Konu belli etmiştir kendini sanırım. <ı>- “Çocuk var mı?”

<ı>-“ Yok”

<ı>- “Üzülme olur.”

İç ses der ki: “Hımmm, şimdiye dek olmadıysa, e demek ki olmuyor. Ben bi moral vereyim. Üzülmesin yazık.”

Kendi kendimize böyle sonuçlara varırız, doldururuz boşlukları. Sormak bile yok. O kadar eminiz ki vardığımız çıkarımdan. Hemen ayaküstü çekiveririz ultrasonu. Doktor gibi koyarız tespiti. Üstüne bir de şifâ tavsiyesi. Bir de moral depoladın mı karşındakine süper. Sadece bu konuda değil hemen her konuda yaparız bunu üstelik.

Sormak dedim de, sorup sorgulamakta da üstümüze yoktur. Herşey de sorulmaz ki ama! Özellikle kişisel sorular yöneltmenin sınırı en azından kişiler arası yakınlıkla orantılı olmalıdır. Ama kimileri için zaman, mekân, yakınlık fark yapmaksızın soru sorma özgürlüğü vardır;

- “<ı>Okulu kazandın mı?” Kazanırsın, başlarsın okumaya,

- <ı>“Okul ne zaman bitiyor?” Okur bitirirsin,

- <ı>“İşe girdin mi?” İş bulursun;

<ı>

- <ı>“İyi kazanıyormusun bâri, değdi mi okuduğuna onca yıl?”

- <ı>“Ne zaman evleniyorsun?” Kız /erkek arkadaşın olur,

- <ı>“E, hadi evlen artık, uzatmaya gelmez bu işler.” Evlenirsin,

- <ı>“Çocuk ne zaman? Yap bir tane yaşın geçmeden.”

(yapmazsan hep hatırlatılır zaten yaşının geçtiğini) yaparsan eğer bir süre iyi, ama bir zaman sonra;

- <ı>“Hadi bir de kardeş lazım buna, birlikte büyürler, ikisi çıkar bir arada.”

<ı>

<ı>Yapmazsan da sorulur bu kez;

- <ı>Niye yok hâlâ, olmuyor mu yoksa? Ya da bazıları daha ince düşüncelidir. Dile getirip de incitmek istemezler karşıdakini. O kısmı ustalıkla atlayıp<ı> direkt “üzülme” derler insana<ı>.

Ara soruları yazmadım ben buraya çünkü, bu liste böyle uzaaaar, gider. Hani diyorum bazen, iyi ki ölüm vakti bildirilmemiş bize, ne yapar eder bir kibar yolunu bulup onu da sorardık birbirimize.

 
Toplam blog
: 83
: 998
Kayıt tarihi
: 05.01.09
 
 

 "İnsan olmak başka bir şeydir. Ne dil, ne din, ne de milliyet ayırır. Ne seni, ne de beni kayırı..