- Kategori
- Şiir
Sorma
Anlamıyor bazen insan,
yalnız kalmalı kendiyle.
Hayır, o değil,
çevresindekiler de anlamıyor bunu,
yalnız bırakın işte.
Adam bir nefes alsın,
ne olduğunu
kim olduğunu bilsin, görsün.
Karanlıkta boşuna ışık aramasın.
Fitili bitmiş aydınlıklara doysun.
Yok,
yok işte anasını sattığımın dünyasında
kendini düşünmeyen.
Hep biz aptal,
biz sefil,
biz fakiriz...
Duygu fakirleriyiz biz.
Bir kaç güzel sözün peşine
takılıp gideriz işte.
Ciddiye bindi mi sözler,
bizden iyisi,
onlardan da iyi dostu yoktur kimsenin.
Hep ben, hep benciyiz.
Benciliz biz.
Sormadan,
sorgulamadan
yaşayamazmış insan.
Yaşama kardeşim o zaman.
Silip atmadan ben seni,
a z dur.
Bir otur-tart,
düşün-taşın...
Neydi önündeki,
şimdi ne aşın?!
Aşındık biz.
Vallahi de aşındık
billahi de aşındık.
Kendi dünyamızdan
başkalarınkine taşındık.
E bunun elektriği var,
suyu var,
ısınması var ki yakar.
Yandık biz yahu!
Günahlarımızla kavruluyoruz ya işte.
Ne sanıyorsun ki bu ah edişlerin niye?!
Bundan...
Ekmek çarpsın bundan ya.
Ah bir sen
bir de kendinle bir tatil...
Ne de güzel gelirdi dalganın sesi.
Güneş bile başka doğardı.
Sen doğardın sabaha,
silip geçmişini.
Hayat kısa ya, anı yaşa(!)
Yaşa da gör kimin dilinde
kimin eli senin cebinde...
Böyle de olmasın adam yahu.
Yer, bitirir bu insanı.
Vaz geçtim, yaşama.
Sorma,
sorgulama,
anı da dünü de yarını da yaşama.
Ölüsü para eder insanın derler ya,
onlardan ol.
Ama önce kendin ol.
Maskeler takma.
Hiç gerek yok böyle bir fiile,
bu fiile inanıp,
yanında olan insanlara.
O maske binbir yüze dönüşürken yüzünde,
kalıcı izler bırakırken sende,
zaten kim vardı ki yanında?!
Sorma dedik ya!
Ne de laf anlamazsın be adam.
Hala sorup duruyorsun aynadaki yüzüne.
Sesine,
soluğuna kaçmış senin saflığın.
Yalancısın.
Yalandan inançlısın.
İnanma yalana.
Yalan olma,
kendin ol.
Maskelere dost yüzleri yerleştirip durma.
Ne haldeyim,
dert bitmez tasa bitmez...
Ne sen sor ne ben söyleyeyim.
Sorma!