Şort Giyen Kadınlar Ölmeli!

Tekrardan karşınızdayım...

 

Uzun süredir sizlere yazamıyorum... Malum hayatımın en büyük aşkı olan, canım Annem Refah Yiğitbaşı'nı kaybettikten sonra kendimi hazır hissedemedim buralarda yazı yazmaya... Uzun bir tatil ve toparlanma sürecinden sonra, şimdi tekrardan karşınızdayım...

 

Allahın izniyle bundan sonra her hafta sizlerle buluşacağım... Bu yazımın konusu "Şort Giyenler Ölmeli - Ayşegül Terzi" olmasına karar verdim...

 

Sosyal medya gücünü arttırdıkça, insanların özel hayatlarının gizliliği ifşa edildikçe sahte dostluklar ve nefretler de bir o kadar artıyor. Sosyal medya vasıtasıyla tanıştığın, aslında samimi bile olmadığın bir insan bile, sizinle arkadaş listesinde olduğu için kendisini sizin arkadaşı gibi hissedip, etrafta bununla alakalı goygoylar yapmaya devam ediyor. En nefret ettiğim insan türleri başında geliyor diyebilirim. Veya insanları kırmamak için bir ortamda selamını alıp, fotoğraf çekindiğinde onun üstünden PR yapmaya çalışan insanlar yok mu, onlar ayrı bir bilim dalı diyebilirim :) 

 

İnsanlar çok farklı diyebilirim, artık kime güvensen hemen ardından bir dedikodu veya yalan dolan haberler çıkartmaya başlıyor. Son zamanlarda etrafımda ki bir çok bayan arkadaşımda bunu gözlemlemem ve benden hep rica ettikleri için bu konuya değinmek istedim. Instagramda bir erkeği beğendiği için veya Facebookta biriyle arkadaş olduğu için, hemen bak Alev'i görüyor musun ne yapmış, Beril'e baktın mı bunu beğenmiş, demek ki onunla takılıyor vs vs... Elalem Jüpiter'e çıkıyor, bizse halen daha şu şununla rakı-balık yaptı, şu bununla yattı kalktı, onun çetelesini tutuyoruz maalesef... Bazen diyorum, 3.sınıf ülke olmayı hakediyoruz, insanlarımız halen daha bir çok şeyi aşamadı. Gelişmiş toplumlarda cinsellik, en son konuşulan konuyken, bizim ülkemizde siyasetten daha önce geliyor. Zaten görüyoruz tüm gün, Esra Erol, Zuhal Topal gibi desti izdivaç programlarını izleyen bir toplum, aklı fikri uçkuruyla hipnotize edilmiş gibi olması çok normal. Bir tarafta böyle sapkın bir toplum varken, birde tam tersi olan, tamamen yobaz ve cahil bir kesimde aynı hızla ilerlemeye devam ediyor...

 

Gelelim asıl konuya, 12 Eylül'de Bayramın ilk gününde, otobüse binip evine gitmek isteyen Ayşegül Terzi'ye "Sen Şeytansın, Şort Giyenler Ölmeli!" deyip, uçan tekmeler atan, çakma Bruce Lee, Abdullah Ç.'yi yazmak istedim. Adamın resmini görmeyeniniz kalmamıştır herhalde. Gelişmemiş bir zihniyetle büyüyüp, kadın milletine sadece cinsel obje gözüyle bakan bir adamın böyle yapması gayet normal! Abdullah gene kendisine güveni yüksek bir adammış ki, toplumun içerisinde bu hareketleri yapabilme cesaretini bulmuş. Öldürür müsün, sabaha mı bırakırsın? Bu adamları tek tek asıp, sallandırmak gerekiyor. Bunun gibi o kadar çok insan var ki anlatamam size. Bu tarz tipleri uzaklarda hiç aramayın, sosyal medyanızda bir şey paylaştığınızda altına uzun uzun iltifat döktüren tanımadığınız tipler, sizi tanımadığı halde bile aşık oldum çok incesiniz tarzında yazan insanların hepsi bu adamın kardeşleri diyebilirim! 

 

Yazımı yazmadan önce 1 haftadır, bu tarz konuşmalar ve hareket yapan insanları izlemeye başladım, geçmişlerini inceledim ve bu tarz adamları kendimce deşifre ettim! Bu dediğimi kulak arkası yapmayın lütfen! Örneğin, instagram'da dm'den veya resimlerinizin altına saçma sapan fotoğrafları olan biri aşırı ince, nazik ve iltifat dolu uzun bir yorum yapıyorsa, bilin ki onların hepsi Abdullah Ç.'nin varyantasyonlarıdır... Zaten kendini bilen bir insan olsa, tanımadığı birine aşık olma, hiç konuşmadığı birine serenatlar yazmayı istese de yapamaz... Ee sonuç ne peki? Bu tarz gereksiz tipler, her gün onlarca bayana yazıp, cevap alamayınca hırs yapıyor ve sonrasında bu tarz patlamalar oluyor. Tek bu değil, geçenlerde Bağdat Caddesindeki yaşanılan tecavüz keza Tarsustaki tecavüz, bunlara bakılınca dine düşkün, şeriat kafasındaki adamlar değil hiçbirisi. Bilakis alkolünü içen, sosyal medyayı iyi kullanan tipler. Sözlerim size sevgili bayan arkadaşlarım, kesinlikle bu tarz kişiler size yazınca aman ne olacak cevap vermem olur biter mantalitesinden kurtulup, direk engelleyip geçin. Çünkü siz cevap vermeyince başka arkadaşınıza sıçrıyorlar, ve silsile devam ediyor... Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın yerine, o yılanın başını küçükken ezin...

 

Abdullah Ç. veya O. Ç. adı neyse bilemiyorum ama bunların hepsi toplumumuzun cinsel gelişiminin bu kadar geride olduğunu gösteren en büyük kanıttır. Ayşegül Terzi kardeşimizin yaşadığı psikolojik çöküntünün ne olduğunu çok iyi hissedebiliyorum. Bir daha şort giyineceği zamanda neler hissedeceği veya giyinebilecek mi onu dahil bildiğini sanmıyorum. Ayrıca otobüste böyle bağrışma yaşanırken, bir allahın kulununda sen ne diyorsun be dürzü dememesi de ayrı bir yazım konusu cidden... Bizlerin yapması gereken, aman bana dokunmasın, aman olay büyümesin, benim kardeşim değil vs vs... diye diye ülkenin ipini gevşetmeyelim, birey olarak gördüğümüzde uygun bir üslupla uyarmamız bile çok büyük bir değişime yol açacaktır.

 

Son olarak, bir kadına tekme atmak sadece karnındaki bebeğinin hakkıdır, bunun dışında hiç kimse ama gerçek hayatta ama sosyal medyada buna sahip değildir! Bunu yapanlar da cezasını misli misli ödemek zorundadır...!

 

En derin, sevgi ve saygılarımla...