Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Sorumluluklarımızın altında eziliyor muyuz?

Sorumluluklarımızın altında eziliyor muyuz?
 

Sorumluluk öylesine geniş bir yelpazeye dağılmış ki... Çocukta sorumluluk, işte sorumluluk, sosyal yaşantıda sorumluluk, eş olma sorululuğu, anne-baba olma sorumluluğu vs. vs...

Önemli olan bu sorumluluğu ne kadar alıyoruz veya ne kadar almıyoruz. Sorumluluklarımız mı bizi yönetiyor, biz mi sorumluluklarımızı yönetiyoruz. Hayatımızın akışı içinde farkına vararak yaşadımız her an sorumululuklarımızı da kararında taşıyacağımıza inanıyorum. Özgüvenin gelişmesi sorumluluğun bir parçası değil midir? O halde ne kadar özgüvenimiz gelişmişse sorumluluklarımızı o oranda yerine getiriyor ve sonuçlarına katlanabiliyoruz demektir.

Kimimiz öylesine yüklenmişizdir ki sorumluluğu kendi hayatımızı unutup, başkalarının hayatını yaşar olmuşuzdur. Kimimiz de tam tersine her şeyi başkalarına yükleyip egomuz doğrultusunda yaşam sürdürürüz. Her iki durumda da kişilik gelişimi tamamlanmamıştır, huzur yoktur. Aslında doğduğumuz andan itibaren başlar sorumluluklarımız. En başta geleni ise kendimize iyi bakmak ve huzurlu, mutlu bir yaşam sürme sorumluluğudur. Bunun içindir tüm çabalarımız, uğraşlarımız.

Unutulmamalıdır ki her denileni yapmak sorumluluk değildir. Özgür irade ile verilen kararlar doğrultusunda yapabiliyorsan bir işi gerçek sorumluluğu almışsın demektir. Yoksa adına fedakarlık dediğimiz tüm uğraşlarımız bizi bizden alır ve belki hemen değil ama ilerde mutsuz, başarısız bir birey yapar. Sadece biz mi zarar görürüz bundan asla karşımızdaki kişiler aynı derecede nasiplerini alırlar. Onlarda sorumsuz birey olurlar ve bu sefer sorumsuzluğun getirdiği bir boşluğu yaşarlar. Bu bir kısır döngüdür aslında. İlk başlarda kimse farkında değildir olanların ancak yıllar yılları kovaladığında sorumluluk adı altında kendini ezen, kendi için bir şey yapmayan kişi bunalacak, yorulacak ve büyük beklentilere girecektir. Karşı taraf ise eskisi gibi her şeyi üstlenen kişinin yavaş yavaş yorulduğunu görüp hem kızacak hem de kendisi bir şey yapmayı öğrenemediği için kendini yetersiz, zavallı hissedecektir.

Bu durumda en iyi çözüm ne olmalıdır derseniz, gelin birlikte yelken açalım farkındalıklarımıza, sorumluluklarımızı yerinde ve dozunda üzerimize alalım, karşımızdakine de sorumluluk alması için fırsat tanıyalım derim. Fedakarlık adı altında yaptıklarımızı yapmayalım, zira fedakarlığın aslında kendimize aferin kazanmak için yapıldığının farkında değiliz. Bu da bizi bizden alır çünkü hep onay bekleyen bir birey haline geliriz. Ve kendimize zaman ayırmayıp, kendimiz için bir şeyler üretmediğimiz sürece sevdiklerimize yararımızdan çok zararımız olur.

Kendini sev ki sevgini etrafına verebilesin. Sevgi verdikçe güçlenir. Sorumluluğun kendini sevmendir.

 
Toplam blog
: 18
: 1220
Kayıt tarihi
: 08.11.07
 
 

1957 yılının Kasım ayında dünyaya gelmişim. Neşeli, hayatı seven dolayısı ile insanları seven biriyi..