Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '21

 
Kategori
Futbol
 

Sorun nerede?

Fenerbahçe ve Olympiakos, benzer kalitedeki liglerin, benzer kalitede kadrolara sahip, takım değerleri bile neredeyse eşit iki takımı. İkisini de Portekizli hocalar çalıştırıyor. Hatta hocalar bile neredeyse aynı yaşta. 

Bu kadar benzerlik ve yakınlık varken, sahada sonuç nasıl böyle farklı olabiliyor? Sanıyorum bu soruya yanıt aramak gerekiyor. 

İlk sebebin, kadro değerleri yakın olsa da kadro mühendisliği kalitesindeki farklılıktan kaynaklandığını düşünüyorum. İkinci sebep ise, Pereira'nın yanlış transfer ve oyuncu tercihleri. 

Sadece Avrupa için değil, lig maçları için de şu tespiti yapmak gerek; Fenerbahçe'nin orta sahasının ortasındaki ikili Gustavo- Mert Hakan olamaz. Bir tanesi modern futbolun modern orta saha tanımı içinde olamayacak, ayakları yavaş, düşünce hızı yavaş, oyunu frenleyen bir futbolcu. Diğeri ise fiziksel mücadele ve soğukkanlılık gerektiren bir bölgede, fiziksel güce, dayanıklılığa ve sakinliğe sahip olmayan bir futbolcu. Fenerbahçe'nin transfer politikasını anlamak mümkün değil. Hocayı anlamak yine mümkün değil. Böylesine büyük eksiklerin olan bir bölgede Ozan'ı neden gönderirsin? Ozan Gustavo ve Hakan'dan en az ikişer gömlek üstün, modern futbola çok daha uygun bir orta saha. Böylesine büyük eksiklerin olan bir bölgede ya tutarsa transferleri olarak görülebilecek Meyer ve Crespo ile koca bir sezonu geçirmeyi nasıl akıl edebilirsin? 

Gelelim Rossi ve Berisha'ya. Bu seviyedeki futbolcuları yine ya tutarsa mantığı ile transfer etmek, Fenerbahçe taraftarına ayıp olmuyor mu? Bunlardan bir Eljif veya Vedat çıkartma amacı taşındığı ortada, ama bu isimler son derece vasat, ligimizdeki futbol için son derece yetersiz isimler.

Fenerbahçe taraftarının çok sevdiği ancak benim geldiği günden beri dengesiz, son kararları hatalı, bencil ve takım oyununu bozan bir futbolcu olduğunu iddia ettiğim Valencia Fenerbahçe'nin ana forveti olabilir mi? Bu kadar overestimated yani abartılmış bir ismin, baş tacı edilip, Mert Hakan gibi kendi pozisyonunda oynamamasına rağmen elinden geleni yapan bir futbolcunun yuhalanması da ayrı bir garabet. Tıpkı Baroni, Meireles, Guiza, Kezman gibi vasat isimlerin taraftarca yere göğe sığdırılamaması gibi Valencia'da vasat ama çok sevilen kategorisine girmeyi başardı. 

Üçüncü sebep ise şu. Fenerbahçe 3-4-3 oynayabilir. 3-4-1-2 de oynayabilir. Ama gerideki üçlü kanatlar kaliteli, o mevkide oynayan, tecrübeli isimler olursa. Üçlü stoper oynayacaksanız, bunu oynayabilecek en az 5 stoperiniz hazır olacak. İki sağ, iki sol olmak üzere dört kanat oyuncunuz olacak. Fenerbahçe'de Serdar ve Tisserand'ın sakatlığında, ki bu ikisi zaten sürekli sakatlanan isimler, ne Novak ne Nazım üçlü savunma oynayabilecek kapasitede değiller. Osayi ve Ferdi de iyi niyetli olsalar da kanatlarda bu rolde görev alacak yeterlilikte, tecrübede, güçte değiller. Buna orta sahada son derece yetersiz Gustavo'yu da eklerseniz, Fenerbahçe'nin savunmada ve hücumda neden aksadığını hemen görürsünüz. 

Fenerbahçe'nin 3-4-3 oynaması gerektiğine inanıyorum ama bu kadro ile olmaz. Bu kadro derinliğe sahip değil. Gerekli mevkilerde yeterli futbolculara sahip değil. Bu kadro maksimum 4-2-3-1 oynayabilir. Belki 4-1-4-1. Daha iddialı yazarsak, sadece Szalai veya Kim'den birisi sakat veya cezalı olsun, Fenerbahçe üçlü sistem oynayamaz. Oynarsa asla kazanamaz. Hele güçlü bir rakibe karşı. Kadron yetersiz ise 3'lü sistem oynamayacaksın. 

Son birkaç senede Fenerbahçe futbol aklını kaybetti. Yönetim, taraftar, teknik kapasite de dahil bir futbol aklı kalmadı. Sportif direktör, teknik direktör veya menajerlere  "ya arkadaşlar ne yapıyorsunuz, böyle iş olmaz" diyebilecek bir futbol aklı yok. Fenerbahçe futbol açısından başı olmayan, kendi kendine hareket eden bir gövde gibi. 

Yeni nesiller gerçek Fenerbahçe'yi bilmez. Fenerbahçe aklı bu değildir. Fenerbahçe Samatta gibi, Valencia gibi, Berisha gibi, Rossi gibi futbolcuları ya tutarsa diyerek bile isteye transfer etmez. Fenerbahçe orta sahasını 35'lik çağ dışı futbolu ile oyunu adeta sabote eden Gustavo'ya bırakmaz. Fenerbahçe futbol aklını ve liderliğini Mert Hakan'a, Rossi'ye, Pelkas'a bırakmaz. Fenerbahçe "ya tutarsa" diye oyuncu almaz. Fenerbahçe en kötü dönemini yaşadığı 1990-1995 arası bile, bu kadar kötü kadrolara, böyle yetersiz hocalara sahip değildi.

Yetersiz hocalar derken Pereira'yı kast etmiyorum. O elinden geleni yapıyor. Ama malzeme son dört senedir olduğu gibi çok ama çok kötü. Yeni nesiller tabi ki bu kadroyu iyi zannediyor. Appiah'ı, Alex'i, Anelka'yı, Nobre'yi, Oğuz'u, Aykut'u, Rıdvan'ı, Gerson'u, Lugano'yu, Rapaic'i, Revivo'yu, Serhat'ı, Tuncay'ı izlememiş olanlar Gustavo'yu, Valencia'yı üst seviye futbolcu sanıyor. Normal. 

Pereira bence bu seviyedeki bir kadro için iyi hoca. Çok eleştireceğimiz yanı var ama bir sistem getirdiği ortada. Bir oyun felsefesine sahip. Bunlar bence önemli. 

Sayın Başkan Ali Koç'un en büyük şansı eski Fenerbahçe'leri bilmeyen nesillerin şu an taraftar kitlesi içinde ağırlıklı olması. Eski Fenerbahçe'yi bilenler, özleyenler zaten son 2 sezondur maç dahi izlemiyor. 

Özetle Fenerbahçe taraftarı dün 3-0'ı ıslıklayıp, yuhalamadı. Bu zihniyeti ıslıkladı. Dolayısıyla sorun nerede derseniz, sorun özellikle son 3 senede ortaya çıkan futbol aklı eksikliğinde. 

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..