Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Zeynel Abidin KAPLAN

http://blog.milliyet.com.tr/zak

21 Aralık '08

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Sorunlar ve çözüm için anlamlı çaba gösterme üzerine

Sorunlar ve çözüm için anlamlı çaba gösterme üzerine
 

Bir kurban bayramı sonrası yazısında neden bahsedilir? Kesilen kurbanlıkların içler acısı durumundan bahsedilebilir veya geçmiş bayramınız kutlu olsun dendikten sonra nerde o eski bayramlar deyişi ile konu bağlanabilir.

Hepsi olur aslında ama ben biraz yaşadığımız hak kayıplarından ve toplumun büyük bir kesimi olarak hak kayıplarına karşı nasıl bir duyarsızlık içinde olduğumuzdan bahsederek konuyu kurbanlık koyunlarla ilişkilendirmek istiyorum.

Sonuçta hak ihlallerine karşı sessiz ve duyarsız kalmak hiçde insana yakışır bir meziyet olmasa gerek. Nerden duyduğumu veya okuduğumu hatırlamadığım bir söz var bir iki gündür zihnimde. “İnsan kendi derdine çare bulabildiği oranda insandır.” diye.

Sözün ana teması derdine çare bulma, sorunlarına sahip çıkma olduğu ve bu davranışın insana yakışan davranış olduğu anlaşılmalıdır. Yoksa sorunları karşısında mızırdanmaktan öte bir şey yapmamanın herhangi bir canlının ilkel olarak gösterebileceği tepkiden öte bir şey olmayacağı oldukça açık.

İlkel tepkiden öte sistemli ve güçlü bir karşı koyuş ancak örgütlenmekle mümkün. Tek başına güç olamayan bireylerin aynı sorunla karşı karşıya olan aynı olumsuzluklardan etkilenenler olarak bir araya gelmesi ve sorunu çözmek için anlamlı çaba göstermeleri örgütlenmedir.

Örgütlenme tanımının içinde ifade edilen kavramları açacak olursak: tek başına güç olamayan bireyler meselesi bir elin nesi var iki elin sesi var, birlikten kuvvet doğar ata sözleri ile daha anlaşılır olacaktır.

Bir araya gelme olgusu önemlidir, bu kitlelere güçlü olduğu hissi verir ancak asıl önemli hadise “anlamlı çaba gösterme” meselesidir.

Bir araya gelinen kurumlara şöyle bir bakalım: dernek, sendika, siyasi parti, vakıf vs. sayısal olarak oldukça fazla ancak sorunlarda fazla. Ve maalesef sorunların çoğu hala çözüm bekliyor. Bunu hala oldukça yoğun yaşadığımız sorunların varlığından anlayabiliriz. Öyle ya bu sorunlar çözülmüş olsa idi daha iyi şartlarda yaşıyor olurduk.

Demekki var olan örgütlenmeler sorunlarımızın çözümü konusunda anlamlı bir çaba içerisinde değiller.

Var olan örgütlenmelerin kimileri anlamlı bir çaba içerisinde olmayı özellikle istememektedirler.

Bunlar kontra örgütlenmeler olarak tanımlanır. Örneğin oldukça pahalı reklam bütçeleri ile yürütülen bir kampanya vardı. Önemli yol üstlerine büyük büyük tabelalar konmuş ve şöyle denmişdi: “Trafik canavarı olmayalım.” Yaşanan sorunu insanların canavarca araba kullanması olarak tanımlıyor ve çözümüde trafik canavarı olmamak olarak gösteriyordu.

Oysa gerçek bu değildi. İnsanların güvenli olmayan sürücülük alışkanlıkları sorunun sadece bir yönü idi ama esas önemli yönü kara yollarına verilen ağırlık ve alternatif yollara (tren, deniz, hava) gerekli yatırımın yapılmaması idi.

Bu durumda soruna çözüm arayan örgütlenmenin alternatif yollara ağırlık verilmesini telep etmesi gerekirdi. Ama öyle olmadı.

Öyle yapan dernekler, vakıflarda özellikle tır ve otobüs üreticisi firmalarca karalandılar.

Yazıyı toparlayacak olursak insan olmak dertlerine çare bulmaya çalışmakla ilgili. Dertlere çare bulmanın yolu örgütlenme. Örgütlerin işide sorunların çözümünde anlamlı çaba gösterme davranışı.

Oldukça eğitici bir yazı oldu. Tüm okurlarımın geçmiş bayramını kutlarım.

Sağlıcakla…

 
Toplam blog
: 32
: 1377
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Halen Manisa'da yaşıyorum. 1974 Erzincan doğumluyum. Sağlık Teknisyeni (Laborant) olarak çalıyorum. ..