Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '07

 
Kategori
Üniversiteler
 

Sosyal bilimler ve sömürgecilik

Sosyal bilimler ve sömürgecilik
 

Sosyal "bilimler" batı sömürgeciliğinin önemli bir ayağıdır. Mesela, çok meşhur psikoloji ilminin temelinde Freud var, yere göğe sığdırılamayan sosyoloji ilminin mutasannıfı ise Protestan kilise babası Max Weber. İşletme dediğiniz şey, Amerikan tarzı kafa yapısından müteşekkil pür kapitalist ( tam rekabetçi) bir piyasa ekonomisinin işlemesi için geçerli koşulları güya inceleyen, gerçekte ise insanlara yalan yanlış bir tüketim-üretim paradigmasını aşılayan garabet. İktisat ise daha da ürkütücü.

Sosyal bilimlerin tamamı on yedinci yüzyılın newton mekaniğini yani "dünyanın nasıl işlediğini" yani "bilim"i bulduk, hadi hayatın tüm alanlarına kural koyalım psikolojisi içinde sosyal gerçekliklerinin tıpkı pozitif ilimler gibi kurala bağlanması maksadıyla harala gürele konuşulmuş laflar. Yok Mill onu dedi, Montesqiu bunu dedi, Keynes onu dedi, öbürü bunu dedi..hepsi dedikodu, laf.

İktisattan bahsediyordum, filozoflar ülkelerin nasıl zenginleşeceğini de bu psikoloji içinde araştırmaya koyulmuşlar ( iktisatın babası Smith in kitabının adı Wealth of Nations dır ki milletlerin zenginliği demeye gelir) fakat aydınlanmacı babalar, 29 bunalımında çuvallayınca, meşhur Keynes çıkıyor meydane. Bugün makroekonomi diye okutulan saçmalıkların tamamı İngiliz iktisatçı Keynesin gelişmiş bir endüstri altyapısının krizden çıkmasına yönelik düşüncelerinden ibarettir, zavallı iktisat öğrencileri senelerce dirsek çürütüyorlar bu saçmalıkları ezberlemek için. Bu yüzden de washington konsensüsü diye maruf IMF ve Dünya Bankası reçeteleri, üçüncü dünya ülkelerini fakirleştirmekten ileri gitmedi. Adı üstünde Washington konsensüsü işte.

Sonradan Keynesin kamucu politikaları 70'lerde çuvallayınca bu sefer bir sürü başka teoriler, özel girişimlerin desteklenmesi, liberalizim, reaganomics, bilmemneler.. Benimde dört sene zaman harcadığım uluslar arası ilişkiler mevzuuna hiç girmiyorum..hele ingilizce kitaplardan okursanız..balance of power teorisi adı altında gelişmemiş ülkenin diplomatlarına kendi başınıza bir hiçsiniz psikolojisinin aşılanması..

Akademisyenliğin hiçbir alanı farklı değil. İngilizin hakem olduğu dergiye kpds'den bilmem kaç alarak yazdığı İngilizce makale olmadan sözüne kimseden itibar bekleyemez Türk akademisyeni..

 
Toplam blog
: 7
: 562
Kayıt tarihi
: 29.05.07
 
 

Dış ticaret, yabancı sermaye ve dış ticaret finansmanı alanında çalışıyorum. ODTÜ Uluslararası İlişk..