Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '08

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Sosyal devlet mi? Sadaka devleti mi?

Sosyal devlet mi? Sadaka devleti mi?
 

Yapılan yardımlarla “sadaka almaya” alıştırılan halk


Yoksul kesim sadakaya mı alıştırılıyor?

Ekonomideki "köleleştirme" programı ile dilenmek zorunda bırakılan yoksul ve orta sınıf insanına bir örnek anlatacağım... Beni insan oluşumdan utandıran bir örnek;

Geçenlerde süper markete uğradım. Az bir şeyler alacağım ve evime gideceğim. Yaklaşık 65-70 yaşlarında bir kadın. Üzerindeki eski elbiselere rağmen farklı bir duruşu, zarif bir görünümü var. Bir elinde de baston. Bana doğru yaklaştı ve gayet temiz bir Türkçe ile sessizce ve çekinerek sordu “Lütfen bana yardım eder misiniz?” Biraz konuştum. Emekli imiş. Üç aylığı bitmiş, yenisini Eylül başında alacakmış. Tek başına yaşıyor. Hani vicdan taciri desem asla öyle bir hali görünmüyor. Baya bir sohbet ettim. “Canım teyzem, ben "acı kotamı çoktan doldurdum” diyemedim.

Eve dönüş yolumda çok düşündüm. Benim de 15 yıl sonra yalnız ve çaresiz bir kadın olarak dilenmeyeceğimi kim garanti ediyor?

Yeni dünya düzeni ve Türkiye’de ki uzantıları ile yaratılan “sokaktaki insan” bu işte. Ekonomideki köleleştirme programı ile dilenmek zorunda bırakılan orta sınıf "bu emekli teyze" işte.

Ülke ekonomisi ile kumar oynayarak, 7 göbekten ABD, AB ve IMF ye bağımlı hale getirip, “bir koyup on alacağız” zihniyeti ile sonunda “zırnık” alarak üstüne de “aptal” yerine konularak memleketi bu hale getirenler bu teyzeye bir “özür” borçlular.

Gelelim işin bir diğer boyutuna... Yapılan yardımlarla “sadaka almaya” alıştırılan halk boyutuna.

Yine kömür dağıtımı başlamış, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun yardım olarak halka dağıtılması amacı ile devlete verdiği kömürden alacağı 78 milyon YTL. Son 5 yılda 1 milyar YTL lik kömür dağıtılmış.

Devletin resmi kurumları ve gönüllü kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen yardımlar milyarlarca YTL yi aşmış. Bu yardımlar bizzat Valilikler ve Belediyeler tarafından yürütülüyor.

Doğu ve güneydoğuda dağıtılan "Yeşil kart” karşılığında iş yerleri çalışacak işçi bulamaz duruma geldi. İnsanlar çalışmak yerine yardım gelecek diye bekliyor. Yeşil kartı olanların çocuklarına okuma yardımı veriliyor, aileye kömür ve gıda yardımı yapılıyor ve bu kişiler sınırsız sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyor. Hal böyle oluncada yeşil karta talep artıyor.

Ve tüm bu yapılan yardımlar, “Sosyal Devlet !!!” niteliğinden yola çıkılarak yapılıyor.

Seçim öncesinde veya ramazan ve bayramlarda hatırlanarak yapılan gıda, kömür, giyim, eğitim, para v.s yardımlar, yepyeni bir kavram doğmasına neden oldu; "Sadaka devleti"...

Halbuki Anayasa’ da açık seçik der ki; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir devlettir”. Sosyallik ve halkı gözetmek tabi ki çok doğru ancak yapılan yardımlar o kadar büyük boyutlarda ki artık çalışmak yerine yardım almak isteyen bir kitle oluştu.

Yoksul kesimi sadakaya alıştırarak dilenci durumuna getiren zihniyet ve iktidara soruyorum; "Türkiye cumhuriyeti sosyal bir devlet midir yoksa sadaka devleti midir?"

Yeni-liberalizm ile muhafazakarlığı birbirine katıp harmanlayan bir parti olan AKP, yavaş yavaş tasfiye ettiği sosyal devletin yerine zekat ve sadaka devleti mi koyacak?

Ben yaşlı teyze ile konuşurken insanlığımdan utandım, acaba siz de tüm ülkeyi dilencileştirirken hiç utandınız mı?

Bugün yaşlı teyze, belki yarın ben, ya öbürgün?

Öbürgün dilenen siz olmayasınız?

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..