Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '21

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Sosyal Medya Bağımlılığı

Sosyal Medya Bağımlılığı 

 

Sosyal medya artık hayatımızın önemli bir parçası olmuştur. Şubat 2019 ‘da yapılan bir araştırmaya göre dünyada 3 milyar 484 milyon (dünya nüfusunun % 45’i ) sosyal medya kullanıcısı var ve bu rakam % 9 büyüme oranına sahip.

En fazla Facebook kullanan Avrupa ülkesiyizTürkiye de 37 milyon aktif kullanıcı sayısı ile dünyada Facebook kullanan ilk 10 ülke arasında. İlk üç sırada Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri veEndonezya yer alıyor. Yine aktif kullanıcı sayısına göre değerlendirildiğinde Avrupa ülkeleri arasında da ilk sırada yer alıyoruz.

Sosyal medyayı çok kullanan ülke olmaktan kıvanç duymalı, övünmeli miyiz? Ne dersiniz? Sosyal medya, iletişim olanaklarını kolaylaştırdı, hızlandırdı da özel yaşantımız kalmadı, diyebiliriz. Nasıl mı? Telefonumuz, e-mailimiz, mesleğimiz, eğitimimiz, yaşımız, işimiz, arkadaşlarımız, dünya görüşümüz, aile bireylerimiz sevgililerimizFacebook ’ta. Oysa, özel yaşamı korumak her bireyin hakkıdır.

Peki, sosyal medyayı kullanmak zorunda mıyız? Sosyal medya çağında yaşıyoruz. Günümüzde, doğal iletişim ilişkileri mi kaldı? Anlık mutluluklara bağımlı, bencil, kendini yaşamın odak noktasında gören, hatalarında sorumluluk kabul etmeyen, olgunlaşmayan bir toplumda; sağlıklı akraba,  arkadaş, dostluk ,komşuluk ilişkileri de istenilen düzeyde değildir. Son 15 yılda, sosyal medya, etik değerleri olumsuz yönde etkiledi. Sosyal medyanın güdümündeki insan, yozlaşan dürtülerinin kölesi durumuna geldi

Öyle ki, sosyal medya aracılığıyla, içeriklere yorum yapılmakta, sosyal medyadan arkadaşlarla iletişim kurulmaktadır. Sosyal medya, hem eğlence hem rahatlama hem boş zamanlarımızı değerlendirme, ileti gönderme ya da ileti alma, gündemi izleme, bilgiye erişme ve birçok konuda kullanım amacımızı oluşturan  bir araçtır. Aslında günlük yaşantımızda yaptığımız pek çok şey internet ve sosyal medyaya endeksli duruma gelmiştir. Yapılan araştırmalarda, katılımcıların sosyal medyayı kullanım düzeyleri %97.6 olarak belirlenmiştir. Ağustos 2019 verilerine göre en çok kullanılan arama motoru Google’ den sonra Youtube, Facebook, Twiter ’dir

Katılımcıların büyük çoğunluğu her gün sosyal medyaya girmekte, sosyal medyada vaktinin önemli bir kısmını geçirmektedir. Hemen her gün sosyal ağları kullanmaları sonucuna bağlı olarak günde ortalama 1-3 saat arasında bu sosyal ağlarda zaman harcadıkları görülmektedir. Özellikle gençler arasında yaygın olarak kullanılan sosyal medya ve sosyal medya bağımlılığı kavramı son yılların popüler konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. 8-11yaş arası İnternet kullanıcısı çocuklar da haftada 13,5 saati çevrimiçi geçiriyor; bu grubun % 18’i sosyal medyada aktif.12-15 yaş grubu ise İnternet’te haftada ortalama 20,6 saat geçiriyor; bu grubun % 69’u sosyal medya kullanıcısı. Öyle ki, sosyal medya aracılığıyla, içeriklere yorum yapılmakta, sosyal medyadan arkadaşlarla iletişim kurulmaktadır. Sosyal medya, hem eğlence hem rahatlama hem boş zamanlarımızı değerlendirme, mesaj gönderme ya da mesaj alma, gündemi takip etme, bilgiye erişme ve birçok konuda kullanım amacımızı oluşturmakta ve bir araç olarak kullanılmaktadır. Yapılan bir araştırmada, sosyal medyanın  bilgiye erişme  amacıyla kullanımı oldukça yüksek

Sosyal medyayı bilgiye erişim amacıyla kullanırım düşüncesine katılımcıların %44,8’i

katılıyorum, %28’i kesinlikle katılıyorum,%10,8’i kararsızım, %9,2’si katılmıyorum,%6’sı kesinlikle katılmıyorum yanıtını verirken, katılımcıların %1,2’si geçersiz yanıt vermiştir.

Bu durumda, araştırmaya katılanların % 72,8’i sosyal medyayı bilgiye erişim amacıyla kullanıyor.

Facebookve İnstagram’ da her türlü bilgiyi paylaşıyoruz. Yediğimizi, giydiğimizi, çocuklarımızı, arkadaşlarımızı; nerede yaşadığımızı, mezun olduğumuz okulları, eğitimimizi, işimizi; korkularımızı, zevklerimizi, sevgilerimizi, aşklarımızı bu platformlara yüklüyoruz. Değişik konularda yorum yapıyor, yapılan yorumları paylaşıyor, beğendiğimizi belirtiyoruz. Ne var ki genellikle görüş, düşünce, izlenimlerinde özdeş ya da yakın olduğumuz sosyal medya arkadaşlarımızla etkileşimdeyiz. Şöyle ki Facebook’ta yapılan 150 beğeni ile algoritma, kişiliğimizi eşimizden daha iyi,300 beğeniyle ise bizi kendimizden iyi tanıyor. İnsan içgüdülerini sömüren bu platformların bu kadar yaygın kullanımı, özel yaşantımıza değin girmeleri düşündürücü.

Karşıt sav, görüş ve düşünce üzerinden insanları ayrıştırarak kutuplaştırma sağlanırsa paylaşım ve beğeni sayısı dolayısıyla platformun kullanımı artıyor. Radikalizm pompalanıyor ki daha çok veri gelsin. Böylece her hareketinizi izleyip sizi bedava çalıştırıp elde ettiği verileri başka şirketlere satan trilyon dolarlar kazanan şirketlerle karşı karşıyayız. Bu şirketler, dünyaya barış ve huzur getirmeyi düşünmüyorlar. Etik değerlere de yer yok.

Hayatımızda önemli etkileri olan bu paylaşım ağlarını daha etkili ve daha verimli, daha dikkatli, daha seçici kullanmak temel esas olmalıdır. İnternet ve sosyal medyanın etkili kullanılması için ise aşağıdaki maddeler önerilebilir:

  • Çocuklara ve yetişkinlere yönelik internet okuryazarlığı eğitimi verilmelidir
  •  İnternet ve sosyal medyaya yönelik afiş, broşür, kamu spotu hazırlanmalı bu konularda yarışmalar düzenlenmelidir,
  • Çocuklara ve gençlere her şeyin internet ve sosyal medyadan ibaret olmadığı yaşatılarak uygulamalı bir şekilde gösterilmelidir
  •  Paydaşlar geniş tutulmalı ve etkin bir şekilde kullanılarak bilinç toplumun tüm katmanlarına yayılmalıdır
  • İnterneti veya sosyal medyayı yasaklamakla sorunların çözülemeyeceği konusunda özellikle eğitimciler bilgilendirilmeli var olan sorunlar eğitimle çözülmelidir.

Son söz

Sosyal medya ve İnternet, insan kişiliğini bozan, etik değerlere uymayan sitelere girmeden bilinçli kullanılırsa bilgimizi geliştirir, çeşitlendirir; yeniler; sosyal çevremizi de zenginleştirir.

Kaynakça

Aksu H, Çankaya, M N ve Candan U (2011)

Her Şey Çıplak Bildiğiniz İnternetin Sonu:

Web 3.0, Kapital Medya Hizmetleri A.Ş. İstanbul.

Aziz A (2008) İletişime Giriş, Aksu Kitapevi,

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..