Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '11

 
Kategori
İnternet
 

Sosyal medya içindeki bloglar cazibesini kaybediyor

Sosyal medya içindeki bloglar cazibesini kaybediyor
 

sosyal medya


Bir cümlelik göndermeler, bir fotoğraflık, bir videoluk paylaşımlar ve kestirmeden medya okur yazarlığı. Tembel insanların minik manevralarla kendilerine sosyal medyada yer bulma çabaları. Son zaman da tartışılan sosyal medya ağları adına programlar yapılmakta incir çekirdeğini doldurmayan detaylar üzerine uzun konuşmalar izliyoruz. Rahmetli Sakıp Sabancının ‘’ Nasıl zengin olunur’’ konulu kitabı misali, zaten önümüzde cereyan eden akışın üzerinden görsel medyada reyting elde edilmeye çalışan bir kısım ne kadar verimli ve bilgilendirici olduğu tartışılır programların üzerinden reyting sağlanmaya çalışılması. 

Şu an kaleme aldığımız ve içinde bulunduğumuz muhtelif siteler ve bloglar sosyal medya ağı içinde bulunmakta. Farklı konularda birçok amatör kalemin yazdığı bazen de parlak fikir ve konulara bakış açılarıyla, bireyler kariyerleri ile paralel olarak değme yazarlara taş çıkartan bloglara imza atan insanlarımız biraz soğudu galiba bu yazmalardan çizmelerden. Zira emek verdikleri kendilerince bir şeyler anlatmaya çalıştıkları onca yazının ne kadar az paylaşıldığının farkına vardı. Artık çoğu konunun hülasasını içeren birkaç cümleyi twitleyerek yazma zahmetinden kurtulduğu gibi mesajını sosyal medya ortamında paylaştığını düşünerek kendini avutmakta. Face ortamında link vererek yazılarına ulaşılması çabaları da yetmedi. 

Bu süreçte tıpkı ankesörlü telefonlar gibi bloglar önemini yitiriyor mu? Giderek pasif duruma çekilmeye başlayan bloglara karşın görsel medya da kariyerlerini saymakla bitiremeyeceğim diye takdim edilen konuklar acaba sosyal medya içindeki sade vatandaşları ne kadar temsil etmekte? Facebook ve Twitter gibi sosyal medya ağlarındaki paylaşımlar sunucuların bireysel sayfalarının reytingi için kullanma aracı haline getirilmiş. Bununla da kalınmıyor ve adeta anket organizasyonlarına dönüştürülmüş. Ayşe’nin 15 bin takipçisi var Ahmet’in 20 bin benim 50 bin takipçim var gibi garip kıyaslamalar da cabası! 

Sosyal ağdaki özgür paylaşımları kanalize etme dikkatleri üzerine çekme adına yapılan bin bir türlü cambazlıklara alet edilen büyük TV kanalları. Şöyle bir dönüp geriye baktığımda yaklaşık bir aydır yazmadığımı fark ettim! Hemen her gün yazan hiç değilse hafta da 3 konu hakkında yazı yazarken, neden yazmadığımı sorguladım. Bilmem farkına vardınız mı veya yazmanızda bir duraksama hissediyor musunuz? Varsa bunun nedenlerini benim gibi sosyal medya akışındaki sarf ettiğimiz birkaç cümleye veya sadece paylaştığımız bir resim veya bir video ya esir mi olduk? Ciddi yaklaşımlarımızın yerini kestirme geyikler mi aldı? Bu güncel konunun tartışılması önceliği sadece birkaç tv kanalının değil blogcu camiasının tartışması gerekmez mi? 

 
Toplam blog
: 181
: 1067
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

1957 Eskişehir doğumlu, Esk.A.Ü İşletme, İşbankası emeklisi, İstanbul Büyükçekmece de yaşayan, ST..