Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Aile ve Çocuk Danışmanı Burcu Polatdemir

http://blog.milliyet.com.tr/yasamsenin

07 Ekim '17

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sosyal Medyada Mutlu Görünmek Bir İhtiyaç mı?

Sosyal Medyada Mutlu Görünmek Bir İhtiyaç mı?
 

Sosyal medya artık 7’den 70 ‘e hepimizin hayatımızın bir parçası..Kimileri için faydalı,etkin ve maddi gelir sağlıyorken kimileri için sadece sosyal bir ihtiyaç. Hem de öyle bir ihtiyaç ki.. Kullandığımız tüm hesaplar hepimizin önemli eşyası gibi.. Ordaki görüntümüz,ne paylaştığımız nelerden bahsettiğimiz,desteklediğimiz beğendiğimiz sayfalar konular vs hepsi bizim kimliğimizle ilgili bir sürü ipucu vermekte.Hal böyle iken çoğu kişide de bu durum ‘sosyal bir baskı’ yaratıyor ..Mesela; Orada bulunma nedenimiz bazılarımız tarafından normal hayattan daha ciddiye alınıyor.. Az alınan beğeni sayısı,yapılmamış ya da beklenen sayıya ulaşılmamış  yorum sayısı psikolojik baskı noktasında kişiye anksiyete boyutuna varan duygu dalgalanmaları yaşatabiliyor.Burada vereceğim örnek okuduğum bir haberle ilgili..Yurtdışında yaşayan,İnstagram hesabında paylaşımlarının eskisi kadar  beklenen beğeni sayısı almadığı  gerekçesiyle yoğun kaygı ve yalnızlık korkusu nedeniyle bir genç kızın atak geçirdiğini okudum.Elbette ki ,rahatsızlığının tek nedeninin  yalnızca bu duruma bağlamak  doğru olmayabilir fakat  durumun vahimliğiyle ilgili bize biraz ipucu verebilir.Ne oldu da bu durumdayız?Belki Türkiye’de bu kadar trajik haberler okumuyoruz ama yavaş yavaş kendimizi yalnızlaştırıyoruz bu artık net bir gerçek.Onaylanma hissimiz var..Elbisemiz beğenilsin,gülüşümüz beğenilsin,gittiğimiz yer,yazdığımız okuduğumuz ne varsa ortaya koyduğumuz her aktivitemiz fark edilsin takdir edilsin istiyoruz.Peki ama neden?Sosyal olma arzusu mu?

Mutsuzken harikayım,süperim diyenler mi dersiniz ,bulunduğu ortamdan nefret eden ama saatlerdir inanılmaz zaman geçirdiğini iddia edenler mi dersiniz saymakla bitmez.Mutluysak ya da mutsuzsak bundan sosyal medya arkadaşınıza ne?Kimseye tam olarak duygu durumumuzun raporunu veriyor muyuz?Örneğin;bir yakınımız nasıl olduğumuzu sorduğunda canımız konuşmak istemediğinde nasıl geçiştirebiliyorsak burada bizim ‘’harika ‘’ ya da ‘’muhteşem’’ mutlu olduğumuzu söylememiz konusunda bizi mecbur bırakan ne?İşte tam da burası..’’Egomuzun işte ben buradayım ,o an gerçekle alakası olmasa da çok mutlu olmayı,çok gezmeyi,harika vakit geçirmeyi ,mükemmel ortamlarda bulunmayı herkes kadar hak ediyorum ve bunu da herkesin bilmesini istiyorum’’un başka bir adı..Yeni kuşak kullanıcılarda ‘’birirlerine mesaj gönderme ‘’ de var ama bunu elbette ki kimin kime yolladığını ,kime laf dokundurmak istediğini anlayamıyor.Burada tek ödül var ‘’like’’..Yaptığım ,paylaştığım her şey beğenilsin..Eğer beğenilmiyor ise kendini bu durumda sorgulayanlar,mutsuz olanlar için söyleyebileceğim tek şey:kendilerine odaklanmaları..Başkalarının beğendiği ya da onayladığı bir hayatı yaşamadığımız gibi günlük hayatımızda kimseden durmadan emir almadığımız gibi kendimizi de  buna mecbur bırakmazsak çok daha kendimize odaklanacağımız bir hayatımız olur..Etrafınızda yakın arkadaşlarınız varsa onlarla yapacağınız 10 dakika bile olsa samimi sohbet, internet ortamının  gerçek yalnızlığını az da olsa unutturacaktır.İnternette geçirdiğimiz zamanı yavaş yavaş azaltmak başlangıç adımı iyi bir fikir olabilir.. Hepinize mutlu,kaygısız bir hafta dilerim.

 
Toplam blog
: 82
: 140
Kayıt tarihi
: 12.04.15
 
 

Çocukların duygu ve davranışlarının sonuçlarından yola çıkarak ,çocuğun ruh dünyasında oluşan değ..