Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '16

 
Kategori
Sosyoloji
 

Sosyalleşmek: Çevreyle ve kültürle uyum, ikinci doğumdur. Sosyal olmak, yokuşa tırmanmaktır! (2)

Sosyalleşmek: Çevreyle ve kültürle uyum, ikinci doğumdur. Sosyal olmak, yokuşa tırmanmaktır! (2)
 

Sosyalleşmek, bir süreç ve birikim işidir.


Avrupa’nın, Ortaçağ karanlığından sosyalleşerek nasıl çıktığını anlatan, “Özel yaşamın tarihi” (*) hiçbir başarının tesadüf olmadığını, yaşamın size bir bedel ödetmeden günahını dahi vermediğini pek bir güzel anlatmaktadır.

Bu çok kapsamlı eserin içerisinden; “Sosyal olmak nedir?” Veya “İnsanlar nasıl sosyalleşirler?” sorusuna cevap aranması adına eserden birkaç cümle alıntılanacak ve konuya kalınan yerden devam edilecektir.

Bize göre Sosyalleşme’nin tanımı: İnsanın, kendi önüne koyduğu gerçekçi ve ulaşılabilir hedeflerine, istikrarlı ve ısrarlı yürüyüşüyle ancak ulaşabildiği; Gelişme adına yaptığı zorlu yarışı tamamlayabildiği ve bu başarısını; sosyal ortamlarda, kalabalıklarla birlikte eğlenerek kutladığı, başarısını ve sırlarını onlarla; onları teşvik etmek amacı ile paylaştığı, şeklinde yapılabilir.

Sosyalleşmek, birilerine benzemek, onları yaşam, giyim ve davranışlarını taklit etmek değil, ortamın yakışanı, ihtiyacı, insanı olmanın yanında, oraya ait olabilmektir.

Sosyalleşmek, insanın İkinci Doğum'uyla mı başlamaktdır?

İnsanın, insanlığın, “İkinci Doğumu” nedir?

Avrupalılar ikinci doğumlarıyla mı, “Sosyalleştiler, Modernleştiler ve Geliştiler?

Yukarıda, Avrupa’nın gelişmesi ile ilgili olarak  bahsedilen,“Özel Hayatın Tarihi”, bizlere: “Roma İmparatorluğu''ndan günümüze, Latinlerin domus''larından burjuva konutlarına dek medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimleri” aktarmakta;

Feodal Avrupa'’dan Rönesans’a; Batı''nın dinsel, siyasal, kültürel tarihi üzerine ortak verilerini sunmaktadır.

Eski dünyada hayat nasıldı?  İnsanlar nasıl yaşadılar, nasıl davrandılar? Düşünceleri, duyguları neydi?

Evlilik, cinsellik, kadının ailede ve toplumda yeri, iffet, gebelikten korunma, doğurma teknikleri, dinsel ritüeller, mimarinin toplumsal alana ilişkin verilen ipuçları?

Rönesans'tan Aydınlanma'ya kadar olan dönemde neler, nasıl yaşandı?

“Yavaş yavaş oluşmaya başlayan kamu/özel ayrımı, adabı muaşeret kuralları, yemek ve sofra kültürü, din ve özel hayat, aile ve ortak yaşam, yazın ve özel hayat gibi konuların gelişme safhaları…”

Fransız Devrimi,  Batı insanının yaşamını nasıl etkiledi? Devrimle altüst olan kurum ve kavramlar,

Bireyselliğin hız kazanması, aile hayatının dönüşümü, yeni bireysel sıkıntılar, yeni yerleşim biçimleri ve aşkın evrimi…

Kentleşme, iş yaşamının geçirdiği dönüşümler, İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği büyük yıkım, cinsel devrim, göçmenlik, Amerika ve İsveç örnekleri...

Yukarıdaki başlıkların bize anlatmaya çalıştığı: Sosyalleşmenin, değişmenin ve gelişmenin; akşamdan sabaha, güzel bir elbise veya değişik saç şekli veya elimize aldığımız bir bardak içecekle ayakta sohbet etmekle veya düğüne, derneğe gitmekle hiç bir ilgisi bulunmadığıdır.

 

Devam edecek…


www.canmehmet.com

(*) “Özel Yaşamın Tarihi”,  Philippe Aries, YKB yayınları, 5 Cilt.

Resim, web ortamından alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..