Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sosyamüzikal

Sosyamüzikal
 

Geçen gün ki yazımda (sosyatelefonal), telefon kullanımı ile ilgili mini bir gözlemimi sizlerle paylaşmıştım. Bugün ise aldığım bir yorumdan yola çıkarak telefonun hayatımızda ki müzikal önemine hep birlikte ufak bir göz atacağız.

Malumunuz gelişen teknolojinin sadece bireysel kullanım için olan kısmını takip etmeyi tercih eden bir yapımız var. Yollarımız delik deşik, adalet sistemimiz yollarımızdan daha beter, eğitim dersek tek yaptığımız bol bol sınav yapmak bir şey öğrettiğimiz pek yok hani, tüketimde ki başarımızı üretimde de gösterebilirsek eğer kork bizden dünya (neyse bu çıkmaz sokaklara başka bir gözlemde girmeye cesaret ederiz umarım) ama bunlar ve daha fazlası umurumuzda değil, günlük hayatta kullandığımız teknolojimiz kaliteli ve güncel olsun, her bakan bir daha baksın bizim için yeter.

Konudan fazla sapmayayım, kalabalıklar içinde yapayalnız olmak mı istiyorsun, o zaman tek yapman gereken kulaklıklarını takmak ve müziğin sesini son seviyeye getirmek.

Yapamadın mı? Aaaaa.... İpod veya mp3 ün yok mu? Yoksa telefonun da mı mp3, radyo özelliklerini desteklemiyor. 3G diye bir şey duydun değil mi, o da yok doğal olarak sende öyle mi, nerde ve hangi devirde yaşıyorsun ya sen.

Takacaksın kulaklıkları açacaksın sesi, otobüse binip yanında oturanlara bedava konser vereceksin olay bu. Yanında ki şahsın rahatsızlığını düşünmeyeceksin, sen cool ve gençsin ya sana serbest her şey, bir şey diyen olursa; demokrasi var ülkede kardeşim, kime ne benim müzik dinlememden diye kendini savunacaksın ve kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz biraz geniş olun (her toplumsal tartışmanın vazgeçilmez sözü haline geldi) diyerek zeytinyağı gibi üste çıkacaksın.

Top 10 listelerini sen belir yeleceksin artık, müzik ödülleri senin oylarınla sahibini bulacak, artık tatillerde eğlence sırasında çalan şarkıyı bilmediğin için kendini kısıtlamayacaksın, tam tersi bilmeyen olursa hemen "aaaa nasıl bilmezsin bu yazın en gözde parçası" diyerek kendince hava atacaksın.

Toplumdan kendini iyice soyutlayacaksın, kendini havalı göstereceksin, birde imaj yaptın mı, baştan aşağı işte o zaman tüm gözler artık sende.

Toplu taşıma araçlarında yanına hoşlandığın biri oturur belki, işte o zaman açarsın slow romantik bir parça hafiften hafiften mırıldanırsın da, eğer karşılıklı hoşlantı varsa doğrudan belli eder şarkıya eşlik ederek. Yoksa eğer içinden "kıssana şunu geri zekâlı" bakışı ile yerle bir eder seni.

Ama sen aldırma, hayat devam ediyor, tak kulaklığı çık sokaklara, müzikal oyucucusu gibi - favorim GREASE filmiyle John Travolta - dans et sokaklarda, müziğin akışına kaptır kendini her nota da yeniden canlandır içinde ki deli dolu ruhu.

Ama lütfen bunları yaparken beni rahatsız etmemeye özen göster...

 
Toplam blog
: 7
: 605
Kayıt tarihi
: 21.04.09
 
 

Bir hikayedir hayat... Yazarlığını kendimiz yaptığımız ve aynı zamanda başrolünü oynadığımız. Ve her..