Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '13

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Sosyologça

ASLINDA NE OLDU?

31 Mayıs 2013 Cuma akşamından itibaren Türkiye'de herkes şaşkın. Eylemcisi, politikacısı, polisi, medyası, yaşlısı, genci, kadını, erkeği... Sanki bir anda her şey değişti. İşte, o andan itibaren herkes ne olduğunu anlamaya çalıştı. Genel kanı şuydu: "Bu bir öfke patlamasıdır." Doğrudur. Ben de katılıyorum, aynen öyle olmuştur. Yok sayılmışlığın, hafife alınmanın, alay edilmenin, sürekli kontrol altında tutulmanın, ötekileştirilmenin doğal bir sonucudur, ortaya konan eylemler.

Peki, bunca zamandır eylemsizlik içinde olan milyonlar, nasıl oldu da evlerine, sokaklarına sığamayıp meydanlara taştılar. Nasıl oldu da öfkelerini, birikmiş gazlarını yeniden gazlanmak pahasına da olsa meydanlara bırakmak istediler. Her türlü provakasyona rağmen bu kadar kitlesel eylemleri büyük ...bir olgunluk içinde nasıl gerçekleştirdiler? Cevap veriyorum:

Bunca zamandır korkan milyonlar şimdi korkmuyorlar. Her şeyin bir sınırı olduğu gibi korkunun da sınırı vardır. Bri noktadan sonra insanları korkutamazssınız. "Eh! yetti artık, ne olacaksa olsun! Ölümden öte köy yok ya!" derler ve birdenbire cesaret timsali kesilirler. Bu bir boşalma anıdır, artık hiçbir şeyin eskisi olmayacağına karar verildiği andır.

" "Karayılan" olmazdan önce
umurunda değildi Karayılan'ın
kıyamete dek düşmana verseler Antep'i.
Çünkü onu düşünmeye alıştırmadılar.
Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi,
korkaktı da bir tarla sıçanı kadar.
Siperi bir gül fidanıydı onun,
gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzükoyun
ak bir taşın ardından
kara bir yılan
çıkardı kafasını.
Derisi ışıl ışıl,
gözleri ateşten al,
dili çataldı.
Birden bir kurşun gelip
kafasını aldı.
Hayvan devrildi kaldı.

Karayılan
Karayılan olmazdan önce
kara yılanın encâmını görünce
haykırdı avaz avaz
ömrünün ilk düşüncesini :
"İbret al, deli gönlüm,
demir sandıkta saklansan bulur seni,
ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm."

Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
bir tarla sıçanı kadar korkak olan,
fırlayıp atlayınca ileri
bir dehşet aldı Anteplileri,
seğirttiler peşince.
Düşmanı tepelerde yediler.
Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
bir tarla sıçanı kadar korkak olana :
KARAYILAN dediler."

Nazım Hikmet'in, destansı anlatımı her şeyi anlatmaya yetiyor. Bana söz söylemek değil, şapka çıkarmak kalıyor.

Kimse, uzun süre korkularıyla yaşayamaz. "İşte bütün mesele budur."
 

 
Toplam blog
: 22
: 501
Kayıt tarihi
: 26.01.08
 
 

Ben,"bir şey biliyorum, hiçbir şey bilmediğimi."Ben, bilimin en büyük yol gösterici olduğuna inan..