Şov devam ediyor...

Dün gece arşivimi karıştırırken elime bir dvd geçti, sarı ceketi, baskılı t-shirt ile bıyıklı sıska bi adam vardi kapağında... Tamam bu dedim bugünün menüsü, Queen dinlenecekti, eski günler hatırlanıp, yeni aşklar peydah olacaktı Freddie nin sesinden...

Sıradan bi müzik değildi yaptıkları, yaşadıkları çağın çok ötesinde bi melodi keşfetmişti bu 4 kafadar... Ne kadar direnirseniz direnin, bir yerinden içine alıverirdi Queen şaherserleri sizi... Bir parçanın içinde; hüznü, aşkı, heyacanı, aşırılığı, vurdum duymazlığı, aynı anda anlatacak kadar da donanımlıydılar... Mutluluktan da dinleyebilirdin, hüzün ve kederden de, o fizik kurallarını zorlayan ses her daim duygularına rehber olabilirdi...

İşte öyle bir anda rast gelmisti Queen, tam yeniden aşkı hissettiğim, içimdeki kaybolmuş, körelmiş dürtüleri tekrardan hayata döndürdüğüm bi vakitti... O ne müzikti öyle, softrock, pop, opera, hardrock ve daha sayamadığım bi çok soundu içinde bulunduran. Eski günlerimi hatırlattı, lise yıllarımı, yaptığım deli saçması çılgınlıklarımı, koca bir tebessümdü anımsattığı Queen nin...Eski aşklarımı depreştirdi ansızın, ufacık bi kanepede birbirine sarılmış ' One year of love' dinleyen aşıkları, hüznü anımsattı bi o kadar da, yaşanamamışları...Ve yeni aşkları getirdi fikirlere, hala o eski heyecanla, acaba hayatımın kadını bu mu? dedirten aşkları...Sesini duyduğunda heyecanlanan, yüzünü gördügünde bakamayan aşkları...İşin özeti sevgiliyi hatırlattı, kaptığım gibi telefonu aradım, ne güzeldi sesini duymak, ne hoştu seni seviyorum diyebilmek, ne harikaydı karşılık görmek... Queen nin sihri bu olsa gerek...

Freedie şov devam etmeli diyerekten sonsuzluğa yol aldı, arkasında belkide müzik tarihinin yeniden yazılmasını gerektiren sayısız şaheser bırakarak...
Sanırım O Şov kalbimin derinliklerinde devam ediyor...