Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Soykırım mı?

Soykırım mı?
 

Kaynak:İnternet


Tarihi hiç sevemedim! Sevmediği bir şeyi ne öğrenebiliyor, ne de ezberleyebiliyor insan!... Ezberden zaten oldum olası hiç haz etmedim!

Bu durumda soykırım ile ilgili bir şeyler düşünmem, hatta bir de utanmadan yazıya dökmem pek abes olsa gerek, ancak tarihçilerin dahi içinden çıkamadığı bir konuda ben de fikir beyan etsem ne olur ki!

Yüzyıllar boyu çok kavimler, ülkeler savaştı, gerekçeleri toprak ağırlıklı olmakla beraber hakimiyetlerini vurgulama, kabul ettirme, kendilerini kanıtlama, daha çok toprakla birlikte halka sahip olma, inandıkları dinleri yaygınlaştırma olarak algılayabiliyorum nedenlerini ancak!

Bu savaşlar sonucunda nice insanlar yok oldu, tek tek ya da topluca…

Kimileri karşılıklı savaştı, kimileri yakıp yıkma yolunu tercih etti, şartlar savaş şartlarıydı, çok çirkindi, insan insana karşıydı ancak güç kimin elindeyse savaşmayı tercih ediyordu!

Güç savaşında güçler çarpışıyordu, insanlar zarar görüyor, ancak yine de güç adına çarpışıyordu!

Savaşları başka türlü anlayamıyorum, elimde değil!

Her bir savaşçının bir ailesi olduğunu, o aile içinde yaşanan dramları, her bir savaşçının savaşırken bir tarafta yavuklusunun, karısının, bebeklerinin; anne ve babalarının olduğunu biliyorum!

Savaş bir galeyan durumudur, hedef vardır, ya ülken ayaklar altındadır ya bir yerler kuşatılmalıdır!...

İşin özü, kim hangi savaşta ne yapmış, hangi tarihte nereleri almış, hiç ezberleyemedim, her bir tarafın aileleri gözümün önüne geldiğinden belki…

İnsan insandır, bu tarafı, öbür tarafı yoktur!

Bebekler cinsiyetsiz oldukları kadar milliyetsizdirler de bana göre!

Çok bebekler katledildi bu savaşlarda, çok bebekler babasız, anasız kaldı!

Bazı bebekler ölmeden önce anneleri tecavüze uğradı, sırf babaların savaşı değildi bu!...

Bazı anneler savaşa katıldı…

“Soykırım” ise konu, yani en basit haliyle soyun azaltılması, yok edilmesiyse, Balkan’larda yaşananlar da bir örnek değil midir?

Biz, Kurtuluş Savaşı’na odaklandığımızdan, yani yaşadığımız toprakların istila edilmesine karşı duruşumuz ve sonuca ulaşıp da yeni bir cumhuriyet kurmamız neticesinde ağlanmadık, suçlamadık, bağırmadık diye; kendi yaralarımızı kendimiz sardık diye, yakılan yıkılan yerlerdeki ölen kadınlarımız, kızlarımız, bebelerimiz ölmedi mi sanmaktayız?

Bebeklerin dahi öldürülmesi soykırım değil midir, yoksa tarihten anlamadığımdan mıdır bu sorum?

Biz neden bağırmadık biliyor musunuz, bir cumhuriyet kuruldu, herkes o yeni yapılaşmanın içinde var oldu, göz konulan topraklar kurtarıldı, geçmişe değil, ileriye bakacağız denildi!

İleriye bakılmasaydı, hınçların hesabı görülmek istenseydi, birkaç yıl sonra savaş devam ederdi!

Hınçlarını bileyenler barışa olanak tanımazlar!

Tanıyamazlar!...

Hınç ile soykırım kelimeleri ne çok yakışıyor birbirine…

Birileri geçmişin hesabını çıkarmaya çalışıyor, o hesap içinde nice bebeler, nice canlar var, bu hesabı yapmaya kalkışmak yeni bir savaşa yol açar, tüm savaşların envanterini çıkarmaya ve öcünü almaya kalkışırsak, beklenilen üçüncü Dünya Savaşı’na resmen davetiye çıkarmış oluruz!

Amaç savaş ya da barış…

Bebeklerin ne cinsiyeti, ne milliyeti vardır…

Bebeklere kıymayalım efendiler!...

Gülgün Karaoğlu

Nisan,26/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..