Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

Söylev'i kim yazdı...

Söylev'i kim yazdı...
 

Atatürk’ün söylev’ini okuyanlar düşüncemi paylaşacaklardır.

Son dönemde, yıllardır bilinçli veya bilinçsiz olarak yürütülen propaganda ile; cumhuriyeti, onu oluşturan iradeyi sıradanlaştırmak için yürütülen kampanyalar meyvesini vermeye başladı. Yaşadığımız bu kampanyanın fotoğrafı olmalı.

Sansasyon yaratan olaylar ile gündeme gelmek reyting sağlıyor.

Oral Çalışlar yeni kitabında Gençliğe Hitabeyi İnönü’nün yazdığı savını gündeme getiriyor.

Objektif bir bakış açısı ile bakacak olursak İnönü’de Gençliğe Hitabe’yi içselleştirip somutlayacak birikimin olmadığına dair düşüncelerim ağırlık taşıyor.

İnönü Vakfı’nın çıkardığı İnönü ile ilgili dökümanları belgelendiren kitapları incelemiş bir okur olarak ortaya atılan savı destekleyecek birikimin izlerini bulamadığımı söylemek zorundayım.

Son yıllarda hız kazanan Atatürk’ü sıradanlaştırma projesine ve proje sahiplerinin değirmenine su taşıyacak bu söylentiyi ciddiye almıyorum, daha da ileri götürerek deli saçması olarak nitelendirebilirim.

İnsanın aklına Bursa Söylevi’de geliyor; “Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir.

Bunların gerekliliğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı duydu mu, bu memleketin polisi vardır, adliyesi vardır demeyecektir.

Hemen müdahale edecektir.

Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla

Yine düşünecek, demek adliyeyi de düzeltmek gerekir, diyecektir.

Onu hapse atacaklar.

Yasal yoldan itirazlarını yapmakla birlikte;

Bana, İsmet Paşa’ya, meclise telgraflar yağdırıp,

Haklı ve suçsuz olduğu için serbest bırakılmasını, korunmasını istemeyecek,

Diyecek ki: Ben kanaatimin gereğini yaptım.

Müdahale ve eylemimde haklıyım.

Eğer buraya haksız olarak gelmişsem,

Bu haksızlığı oluşturan nedenleri düzeltmek de benim görevimdir

İşte, benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği...” o zaman

Bu söylevi de İnönü mü yapmıştır.

Her şey bir yana İnönü cephede başarılı bir komutandır, o kadar.

Özellikle 1938’den sonra uyguladığı politikalar Atatürk ile özdeşleştirilemez. Doğrusunu söylemek gerekirse, Cumhuriyet’in ilanından bile Atatürk’ün paylaştığı kadar haberi olan İnönü’ye Gençliğe hitabeyi, Onuncu yıl söylevini okutup; İnönü’nün “Paşam çok güzel, ancak, sonunu gençliğe hitap ederek bitirmek sanırım faydalı olur’ tespitine bağlamak Atatürk’e yapılacak en büyük haksızlıktır.

İnönü’de ne gençliğe hitabeyi yazacak birikim ne de hitabet yeteneği vardır.

Tarihsel bir belgeye dayanmadan salt söylenti üzerine böylesi bir “fikir” ileri sürmek olsa, olsa başta söz ettiğim projenin değirmenine su taşımaktan öteye gidemez. Oral Çalışlar’ın kitabına reyting getirse bile dayanaksız, kanıtsız bir sav olarak tarihsel yerini alır.

radikal

Asiyazar/Necati Tüfekci, Ankara

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..