Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '08

 
Kategori
İnançlar
 

Söz de misin? Özde misin?

Söz de misin? Özde misin?
 

14 Aralık Pazar günü Alevi Kültür Dernekleri Manavgat şubesi açılışındaydım. Açılışın başından sonuna dek beş saat boyunca çekim yaptım. Normal şartlarda bu bir köşe yazısı olarak değil, haber olarak yayınlanacaktı ama yayınlanmadı. Yayınlanmayacak.

Neden mi? Birçok sebebi var.

Öncelikle örgütlenmeye karşı olmadığımı, bilakis yanında olduğumu, gerekliliğini savunduğumu ve hiçbir Alevi vatandaşla sorunum olmadığını, aksine sempati ile baktığımı belirtmek isterim. Ancak ülkemizdeki derneklere, sendikalara baktığımız zaman birçoğunun yola çıkış amaç ve ilkeleri ile çeliştiğini görürüz. Bunu defalarca yaşadım, defalarca gözlemledim.

Konumuza dönecek olursam; Aleviliği, Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz. Ali’nin adaletinden ayrılmayan temeli insan sevgisine dayalı, her dine, mezhebe, inanca saygı duyan, hoşgörü ile bakan, eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, şeriatın bağnaz kurallarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre Sünni inancın dışında yorumlayan aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvesi sevgi hamuru ile yoğrulmuş, Kamil ve erdemli insan yaratmayı amaçlayan, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelmeyi benimseyen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’den gelen neslin imametini teberra ve tebelle ilkesi ile sahiplenen bir inanç sistemi olarak tarif ediliyor ki; bir çok Alevi’ de bu özellikleri gözlemlediğimi söyleyebilirim rahatlıkla. Fakat…

Manavgat Alevi Kültür Derneğinin kuruluş aşamasında aktif olarak görev yaptığı söylenen ve bir süre de Pir Sultan Abdal Derneğinde Müdürlük yapmış olan şahısla ilgili gözlemlerim ne yazık ki tam aksi yönde. Öncelikle… Pir Sultan Abdal Derneği dururken, bir ikinci derneğin açılması nedendir. İkincisi bu kişinin Alevilikle ya da tarif edilen Alevilikle ne kadar ilgisi vardır. Açılış sırasında bir milletvekilinin şahsıma yönelik, hangi gazetedensiniz sorusuna, bize uzak duran gazeteden cevabı ile neyi kazanmayı hedeflemiştir. Beni bu güne kadar milletvekili mi besliyordu ki böyle bir şey yapma gereğini duydu. Geçtiğimiz mart ayında tam sayfa olarak iki hafta yayınladığım röportajı Manavgat’ ta yapan ve yayınlayan bir başka gazete veya gazeteci var mıdır? Bu talep kendilerinden mi gelmiştir ya da herhangi bir beklenti içinde mi yapılmıştır. Hayır. Gazetemizdeki diğer arkadaşlara bir seri röportaj dizisi yapacağımı, Aleviliğin ise bir haftaya sığmayacağını anlattığımda tabii olur yanıtını alarak gayet masumane duygularla yapmıştım bunu. Kendilerinin gazetemize altı ay abone olmak “oda gide gele iki taksitte zorla aldığım 50 ytl dir” dışında bir katkısı olmuştur ya da bizim öyle bir talebimiz mi olmuştur ki; sanki gazeteyi satın almışlar havasına girerek sık sık gazetemize gençleri gönderip, çalışma arkadaşlarıma, bizim haberimiz çıktı mı? niye çıkmadı? biçiminde, "hesap sorarcasına" soru sorma hakkını kendinde görebilmektedirler.

Verdiği elli milyon, “bırakın on gün boyunca sabahlara kadar uykumdan feragat ederek yaptığım araştırma için verdiğim emeği”, iki kez gittiğim Gültepe Köyü ve defalarca geldiğim Pir sultan Abdal derneği için harcadığım benzin parası bile değil. Onun için tekrar soruyorum şimdi. Önce temsil ettiğin fikrin tarihini biliyor musun? Kaç kitap okudun, ya da kaç kez uykusuz kaldın benim gibi sabahlara kadar. Biliyorsun, o röportajda bile, röportajı veren bir başkası olduğu halde kendi adının kullanılmasını istedin. “O zaman vermiştim zaten notunu”. Üstelik fazla değil bir kaç yıl öncesine kadar bir otelin servis şoförü iken, bu oluşumların içine girdiğin ve ayrıldığın süre içinde, birini sonradan devrettiğin iki işyeri, birçok insan gibi benimde kafamda soru işaretleri oluşmadı değil. Kısaca şunu söyleyeyim. Biz sözde değil öz de olanlardanız. Ya sen?

Demem o ki; önce bir arın, yıkan, paklan öyle gel. Pir Sultan Abdal olanları görseydi eğer Alevilikten istifa ederdi. Bu kadar net söylüyorum.

Haber konusuna gelince… Rant kokusu aldığım hiçbir oluşumun, derneğin, işletmenin, hareketin içinde yer almadım, almam. Haber yapmam. Yaptırmam. Onun için kendinizi ve elemanlarınızı boşuna yormayın bundan böyle. Sahil Gazetesinde hiçbir şekilde, hiçbir haberinize yer verilmeyecektir çünkü.

Saygılarımla…

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..