Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Söz ola kestire başı

Ne kadar siyaset yazmayayım desem de güzel ülkemin siyasetçisi bize aman vermiyor. Hangi gazeteyi açsak bizi çıldırtan haberler, beyanatlar ve icraatlar gözümüze sokuluyor.

Bu durum medyanın marifeti değil. Öyle yöneticilerimiz var ki, televizyonlardan düşmek istemeyen mankenler gibi "flaş" açıklamalar yaparak gündemi oluşturuyor.

Bu işin "kralı" her yerde olduğu gibi Başbakan.

Hatırlayınız "ananı al da git", "indir lan o pankartı" gibi spontane açıklamalarını. Başvekilin o bildik "samimi", "yabancılamayan" açıklamalarına geçen gün bir yenisi eklendi.

Olay Türkiye'nin malumu, geçtiğimiz günlerde verdiğimiz sekiz şehidin acısını yüreğinde taşıyan bir vatandaş "şehit istemiyoruz" diye haykırmış. Başvekil yine o bildiğimiz samimi üslubuyla "Canım kardeşim, askerlik yan gelip yatma yeri değil" demiş.

İnsanların "gayr-ı ihtiyari" tepkileri "olay" hakkındaki temel düşüncesini yansıtır. O kendiliğinden gelişen davranış olay hakkında kişinin samimi, yani saf davranışıdır.

Bu her olayda böyledir.

Başbakan'ın açıklamasını "şehadet mertebesi"ne verdiği öneme yoranlar çıkacaktır. Ayrıca vatandaşına "vazife şuuru" aşılama gayreti olarak görenler olacaktır.

Bu durumda aynı mertebe ve vazife şuurunu kendi çocuklarına da aşılaması her "şuurlu" "Türkiyeli" baba gibi onun da vazifesidir. Bu konuda somut bir örnek teşkil etmesi onun "başımız" olarak vazifesidir.

***

Yunus merhumun "söz ola kese savaşı / söz ola kestire başı" sözlerinin "cuk" diye oturduğu başka devlet adamı gelmiş midir şu coğrafyaya?

Yunus'u dinlemeyip konuşmaya devam eden Başbakan'dan dün öğreniyoruz ki manşetlere yansıyan sözlerin "müsebbibi muhalefetmiş". Ve dahi "şehitleri istismar" edenlere yönelikmiş!...

Başvekil "askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını" muhalefete ihtar ederek istismarcılara ders vermiş.

İşbu açıklamalar "görevi küçümsemeye kalkanlara (yatma yeri değil diye ihtar ediyor bu zümreyi) yönelik ve askerliğin tanımına, görev tanımına ters düşecek yaklaşımlara yönelik bir değerlendirme" imiş.

Eminim ki dağda teröristle savaşan askerler bu açıklamalardan sonra "görev tanımına ters düşecek" bir yaklaşıma tevessül etmeyeceklerdir.

Ve yine eminim ki şehitlerimiz kendileri için "içi yanan" Başbakanları için mahşerde "şefaatçı" olacaklardır.

Ve şundan daha da eminim ki bizden duadan başka bir şey beklemeyen şehitlerimiz, kanları üzerinden "istismar", canları üzerinden "gevezelik" yapanları; yaptıktan sonra "kıvıranları" da unutmayacaktır!...

 
Toplam blog
: 31
: 1153
Kayıt tarihi
: 06.07.06
 
 

Memleketi ve kendini ilgilendirenler üzerine yazmayı "tutku" edinmiş bir fen bilimci, konuşmaya v..