Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Söz uçar oldu

Eskiden söz sahibi olmak için, sözüne güvenilir olmak gerekirdi.

Büyükler ‘söz söyler’, küçükler ‘söz dinler’di.

Gün gelir küçükler de büyür, söz söyler, sözünü dinletirdi.

Söz, eskiden anlamlıydı. Boş konuşmak yoktu, sabun köpükleri, lay lay lomlar yoktu.

Bilgili olan konuşur, cahil olan susardı.

Ona da cahil değil, erdemli insan denirdi.

Eskiden susmak da en az söz söylemek kadar büyük bir erdemdi.

Gereksiz konuşmak ne kadar ayıplanırsa, gerektiği yerde susmak da o kadar takdir edilirdi.

Eskiden söz vermek, can vermek kadar önemliydi.

Bir kez söz verdi mi insan, aksi asla düşünülemezdi.

Bir tokalaşmak yeterdi en büyük ticari anlaşmalar için.

Sahtekarlık yoktu, yalan yoktu, dolan yoktu. Ne bankalar, ne ticari anlaşmalar vardı.

İnsanın bir sözü yeterdi uzlaşmayı sağlamak için.

Eskiden ne kontratlar vardı, ne tazminatlar, ne acımasız ve ahlaksız teklifler.

Eskiden dürüstçe söylenen bir söz vardı insanları birbirine bağlayan.

Herkes; doğruluğun, dürüstlüğün, her kapıyı açan bir anahtar olduğunu bilirdi.

Eskiden ‘atasözleri’ vardı binlerce yıllık bir kültürün ürünü; dinlenir, araştırılıp bulunur ve ilke edinilirdi.

Tatlı sözün yılana neler ettiğini, herkes bilirdi.

Dilim giydirir bana kilim denir, meselelere geçilmeden önce, tatlı yenir tatlı konuşulurdu.

Eskiden sohbetler vardı ‘tattan yenilmeyen’, bir başladığında, hiç sonu gelmesin istenen.

Eskiden söz vermek de yoktu aslında: Taahhütler de. Her söz, söz vermek kadar değerliydi.

Eskiden insanlar bir gün konuşmak için yıllarca susmak zorunda kalırlardı.

Sabırla, şevkle, azimle dinlemek gerekirdi bir gün konuşmak için. Ve insanlar o gün gelmeden asla konuşmazdı.

Konuşmaya yeltenmezdi. Söz uçmazdı eskiden, söz de yazı kadar değerliydi düşünülenin aksine.

Dilim giydirir bana kilim denirdi. Her önüne gelenin söz almasını, söz sahibi olmasını, bilgi sahibi olmadan konuşmasını engellemek için iyi bir başlangıçtı bu.

Herkesin anlaması da gerekmezdi söylenen sözü. Sözün değeri sığlığından, gerçekliğinden anlaşılırdı; çok kişi tarafından benimsenmesinden değil.

Söz sahibi insan da şirin gözükmek için şirin şeylerden söz etmezdi.

Sözün kıymeti bir düşüncenin, bir beyin eyleminin ürünü olmasındaydı. Söz, sözdü...

Bazen 3 günlük adamlar da çıkardı iyi söz söyleyebilen, sözüne güvenilen, sözünde duran.

Eskiden herkes her konuda söz söylemezdi.

Herkesin kendi bildiği, kendi doğruları olurdu.

Her konuyu bilmek diye bir şey olmadığını da bilirdi en azından insanlar.

Eskiden saygı vardı söze, dinlenir, tartışılır, karşılık bulurdu. Uçmazdı...

Söz sözdü; ‘s’si düşse de, ‘öz’ü düşmezdi.

 
Toplam blog
: 5
: 1569
Kayıt tarihi
: 09.11.10
 
 

Doğu Karadeniz ve Marmara'da yayın yapan TAKA Gazetesi Yazı İşleri Müdürü. Felsefe ve değişen insan ..