Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '07

 
Kategori
Haber
 

Söz vallaha, "Terörle beraber yaşamaya alışacağız" Başbakanım...

Söz vallaha, "Terörle beraber yaşamaya alışacağız" Başbakanım...
 

Söz vallah, “Terörle beraber yaşamaya alışacağız” Başbakanım…

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’de yaptığı parti mitinginde, Türkiye’nin terörle yaşamaya alışacağını, ama teröre karşı mücadeleyi de sonuna kadar vereceklerini söylemiş. Erdoğan, "Kim gelip ’Ben bunu sıfırlıyorum’ diyorsa dört dörtlük yalan söylüyor" demiş…

Bakın bu “Alışma” konusunda vallahi de billahi de Sayın Başbakan doğru söylüyor.

Diyeceksiniz ki niye yemin ediyorsun kardeşim, yemine ne gerek var.

Yok, ben yemin edeyim. Çünkü bu güne kadar hakkında bir tek “Olumlu” yazı yazmadığım Sayın Başbakan’ımızın bu sözünü de “Ti” ye aldığımı sanabilirsiniz…

O nedenle de “Yemin” ile destek veriyorum.

Vallahi de billahi de “Alışacağımız” konusunda doğru söylüyor.

Biz millet olarak nelere alışmadık?

Hadi söyleyin bakalım.

Önce “Hayır, alışamayız, kabullenemeyiz” dediğimiz ne kadar şey varsa, hepsine de alıştık.

Öncelikle şunun altını çizerek başlayayım. Bu ülkede “Aydın” geçinen ve her ortamda vatan kurtarmaya çalışan vatan hainlerine alıştı bu millet.

Ve…

1946 yılında, daha önce birkaç kez denediğimiz ama başarılı olamadığımız çok partili siyasi hayata alışmadık mı?

14 Mayıs 1950 tarihinde, yılların Cumhuriyet Halk Partisini ve İsmet İnönü’yü bir kenara bırakıp Demokrat Partiye alışmadık mı?

27 Mayıs 1960 günü yapılan askeri müdahaleye alışmadık mı?

1965 yılından itibaren Süleyman DEMİREL’e alışmadık mı?

1970 li yılların sonunda kardeşin kardeşi vurmasına alışmadık mı?

12 Eylül 1980 tarihinde daha önceden alışık olduğumuz askeri etkinliğe alışmadık mı?

Turgut ÖZAL “Boğaz köprüsünü satacağım” dediğinde Necdet CALP “Sattırmıyorum” dediği halde, boğaz köprüsünün satılmasına alışmadık mı?

1983 yılında itibaren Turgut ÖZAL’a alışmadık mı? Hatta o bu konuda Recep Tayyip ERDOĞAN’dan önce de söylediydi “Hadi hadi… Alışırsınııııız...” demedi miydi?

Hatta onun döneminde o kadar çok şeye alıştık ki, saymakla bitmez. Anayasanın “Bir kez ihlal edilse bir şey olmaz”ına bile alıştık. “Benim memurum işini bilir” demesine ve mantar gibi milyarderler oluşmasına bile alıştık.

En sonunda “Anıt mezarı”na bile alıştık…

O dönemlere “Özelleştirme” yolu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin pazarlanmasına bile alıştık. Sanki Recep Tayyip ERDOĞAN yeni bir şey mi yaptığını sanıyor…

Çöl bedevisinin çadırında oturan Necmettin ERBAKAN’a bile alıştı bu millet…

Sonunda, bu güne kadar dedikleri ile “Siyasi yasaklı” hale gelip, hapis yatıp çıkarak nasıl olduysa oldu, başbakan olan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a bile alıştık… Sayın Başbakan’ın Kasımpaşalı tavrına bile alıştık…

Yolsuzluklara “Damardan” gireceğini söylemesine rağmen, her yerde yolsuzlukların devam ettiğine bile alıştık. Bir gecede KDV’nin indirilip ertesi gün yükseltilmesine bile alıştık.

Burs ile okuyan talebelerin, milyar dolarlık gemi almasına da alıştık…

Hiçbir deneyimi olmadan koca holdinglerin başına CEO olan damatlara da alıştık…

Her gün gelen şehit cenazelerine ve o cenazelerde “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarına rağmen, ikinci bir şehit cenazesine kadar olanı biteni unutmaya da alıştık…

Şimdi Sayın Başbakan; “Terörle beraber yaşamaya da alışacağız” diyor…

Alışırız, ne var bunda…

Bu güne kadar birçok şeye “Alışan” bu millet “Terörle birlikte yaşamaya” neden alışmasın ki?

Yoksulluğa alıştık, açlığa alıştık, orman yangınlarına alıştık... Kapkaça alıştık, çıkarılan aflarla canilerin sokaklarda cirit atmasına alıştık... Alıştık oğlu alıştık. Bunblar benim aklıma bir anda geliverenler.
Bundan sonra vallah da alışırız, billâh da alışırız.

Hatta elinize geçmişken başka alışacağımız şeyler varsa, onları da sıralayın, şimdiden onlara da alışmaya başlayalım.

Hadi verin “Ev ödevimizi” de alışmaya başlayalım…

Bu arada izninizle bir şey sorayım…

Sizlerin “Alışmak istemedikleri” şeyler varsa söyleyin, onlara da biz alışalım. Örneğin Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğrenim Kurulu, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay gibi… Ya da karikatür çizenler, hesap soran çiftçiler, şehit aileleri…

Siz bunlara alışamıyorsanız, onlara da biz alışırız elimiz değmişken, sizler de yorulmamış olursunuz, mutlu olursunuz filan…

Bakın, muhalefete alışmanıza gerek yok. O zaten alışılacak bir şey değil.

Ha… Ne dersiniz Sayın Başbakanım?

08 TEMMUZ 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..