Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '14

 
Kategori
Eğitim
 

Sözcük türleri sorunu

Sözcük türleri sorunu
 

Sözcük, anlamı olan ya da tümce kuruluşuna yarayan anlatım aracına sözcük denir. Sözcükler, dilin temel öğesidir. Duygu, düşünce ve izlenimlerimizi sözcükler aracılığıyla başkalarına aktarırız. Başka bir deyişle, sözlü ve yazılı iletişimin en önemli öğesidir. Birbirlerinin dilini bilmeyen insanların anlaşması güçtür. Bu güçlük, aynı dili konuşan farklı kültürdeki insanlar arasında da görülür. Sözcük dağarcığı sınırlı bir insanla bir aydının, bir bilim adamının iletişimi kolay değildir. Aydın ya da bilim adamı, anlatımına yabancı sözcükleri katıyorsa iletişim daha da güçleşecektir. Öyleyse, insanların birbirleriyle anlaşmaları ortak bir dil kullanmalarına bağlıdır. Ortak dil de ortaklaşa kullandıkları sözcüklerle orantılıdır

Türkçe sözcükler, değişik anlamlarda kullanılır. Özellikle, kimi sözcükler çok anlamlıdır Sözgelimi,”almak” sözcüğünün kırktan çok anlamı vardır. Sözcüklerin türleri, görevleri de kullanımlarına; tümcedeki yerlerine göre değişir. Bu nedenlerle sözcük türleri anlam bilimsel / sözdizimsel ölçütlere göre kümelenir. Varlıkları, kavramları”ad”; devinimleri, oluş ve durumları “eylem” olarak adlandırıyoruz ”Ad” ve “eylem ”ana türlerdir.

İleri, geri, aşağı, yukarı, içer dışarı, öte, beri, uzak, yakın… Sözcükleri, tümcedeki durumuna göre belirteç, önad (sıfat),eylem olur.

İleri gidiniz.”tümcesinde “ileri” sözcüğü, eylemin yerini belirttiği için belirteçtir.

İleri görüşlü bir insandı.”İleri” sözcüğü, kendinden sonra gelen “görüş-lük” sözcüğüyle bileşik sıfat oluşturmuş. Bu bileşik sıfat,”insan” adını nitelemektedir. Onun için sıfattır.

İleriye bakınız.”İleriye sözcüğü, ad durum eki almış ; “-e” sözcüğe yönelme anlamı katmıştır. Ad soylu sözcükler, ad durum, çoğul, iyelik ekleri aldıklarında ad olurlar. Tümcede belirteç görevindedir.

İşin, hareketin oluşun nerede yapıldığını ya da olduğunu bildiren belirteçlerdir. Yer, yön belirteçlerinin başlıcaları şunlardır:

Yer ve yön belirteçlerinin tümcedeki yerlerini belirlemek için eyleme, nereye, nerede, nereden,neresi sorularını sorarız. Ancak,nereye, nerede, neredensoruları dolaylı tümleç için de sorulur. Sorularının yanıtı, yönelme, bulunma, çıkma /ayrılma anlamlı adlarsa dolaylı tümleçtir.

Ders bitince öğrenciler sınıftan dışarı çıktılar; sessizce merdivenlerdenaşağı indiler.(belirteç) 

Dışarı, aşağı” sözcükleri ,“çıktılar, indiler” eylemlerin yerlerini, yönlerini gösteriyor.

Bir kadın gölgesi bana doğru koşuyordu.” . —>Nereyedoğru koşuyordu?sorusunun yanıtı, yer ve yönelme anlamlı “bana doğru”dolaylı tümleçtir.

(Ragıp Şevki Yeşim,Gece Misafiri öyküsünden)

“...elindeki beyaz mendili sallıyor ve iki tarafa yalpa yaparak yokuştan aşağı iniyordu. “Merdivenköyü, merdivenle çıkılan bir köy diye düşünürdüm.” . —> ”Nereden iniyordu?”. —>  sorusunun yanıtı,”yokuştan aşağı” belirtecidir

(Abdülhak Şinasi Hisar,Geçmiş Zaman Köşkleri)      

Tam on yıl şu kasabadan dışarı çıkmamıştı. . —>Nereden çıkmamıştı? . —>kasabadan dışarı —>yer-yön belirteci

(Ümran Nazif Yiğitler,Gar Saati)

Yalın durumdaki aşağı, yukarı, geri, ileri, içeri, geri, karşı, yan, ön, arka, sağ, sol, üst, alt… Gibi sözcükler, eylemi yer ve yönelme açısından etkilerse belirteçtir. Bu sözcükler, ad durum ekleri aldıklarında da belirteçtir:[1] Aşağı indi. Yukarı çıktı. Geri döndü. İçeri baktı. Aşağıya indi.Yukarıda oturuyor.Arkadan geliyor.İleriyi göremedi.

“Bir kaşı yukarı kalkmıştı.” 

(Peyami Safa,Yalnızız)

“Dışarıda morluklar içinde bir gece kurulmuştu.”  

(Fakir Başkurt,Tırpan, s.95)

Sağa sola bakıyor, bir ses bir nefes bekliyordu.Dışarıdan ayak sesleri geldi.Karşıda gölgeler belirdi.” 

(Fuat Bozkurt, Türkiye Türkçe

Yer-yön sözcükleri, adları nitelediklerinde sıfattır:

Ancak, dilbilimciler ve dilbilgisi yazarlarının bu konudaki görüşleri birbirini tutmamaktadır

Aşağı mahalle, geri adım, yukarı kat... Tamlamalarında “aşağı, geri, yukarı” sözcükleri, adları niteledikleri için sıfattır.



[1]Bu sözcükler,aşağıda, aşağıdan, yukarıya, yukarıdan, aşağıya, ileriye, geriye, içeride dışarıda, dışarıda karşıda, yanda, önde, arkada, sağa, sola, üste, altta, karşıya, karşıdan, yanda, önde… Örneklerindeki gibi durum ekleri aldıklarında, kimilerine göre belirteç görevini yüklenirler; kimileri de bunların belirteç olamayacağını ileri sürer.

Jean Dene, durum eki alan yukarıdaki sözcükler için “bunlar ilgeç görevini de görebileler” der. Durum eki almayanların belirteç olduğunu belirtir. (Türk Dili Grameri,s.338)

Muharrem Ergin, durum eki aldıklarında belirteç olamayacağını ileri sürer. (Türk Dil Bilgisi, s.246)

HaydarEdiskun, yalın durumlarının belirteç olduğunu yazar; durum eki almış sözcüklerin –de hal eki alanların eylemin olşunu,-e hal eki alanların eylemin varış yönünü,-den  eki alanların eylemin çıkış yerini bildiklerini, yazar.(Yeni Türk Dilbilgisi,s.274)

Tahir Nejat Gencan, durum eki alan bu sözcüklerin dolaylı tümleç sayılacağını, yazar.(Dilbilgisi, s.376)

Doğacaksan ve diğerleri,bu sözcükler, ad durum ekleri aldıkları zaman da belirteç olarak kullanılırlar, demektedirler.(Sözcük Türleri, s.101)

Tahsin Banguoğlu,”Nerede?”,Nereye?” “Nereden” sorularını, cevaplamaya yararlar. Bunların çoğu eski ve yeni yer yön hallerindeki adlar ve zamirlerle bazı zarf fillerdir, diye yazar. ”İçeriye, içerde, içeriden… Örneklerini verir.( Türkçenin Grameri, s.373)

Fuat Bozkurt, bu sözcükler, ad durum ve iyelik ekleri aldıkları zaman da belirteç işlevinde olurlar, der.(Türkiye Türkçesi, s.283)

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..