Sözlerden damlayanlar

Kitabın birinin sayfaları arasında iki insan konuşuyor.

Şöyle diyor birinci adam:

- Kahramanları olmayan bir ülke mutsuz olmaya mahkûmdur.

Diğer adam düşünceli düşünceli cevap veriyor:

- Bence, kahramanlara ihtiyaç duyan bir ülke çok daha mutsuzdur.

+ + +

Ülkemizin tarihi, kahramanlarımızın kahramanlıkları ile doludur.

Demek ki biz, yukarıdaki birinci adama göre, oldukça mutlu bir halkız.

Peki ya ikinci adamın düşüncesi?..

Sizleri ikinci adamla baş başa bırakıyoruz…

+ + +

Önüne gelen herkes gerçeklerin yol göstericiliğinden söz eder.

Ama, bugüne kadar bana hiç kimse,

- Gerçeklerin, bizim onları ileri götürdüğümüz kadar ilerleyebileceğini, söylemedi…

+ + +

Görünen köy, kılavuz istemez…

Evet, doğru.

Ancak, aynı zamanda;

- Görünen, görmezlikten gelinemez…

Sanıyorum, siyaseten, bütün bir halk olarak yaptığımız en ciddi hata bu…

Her haber bülteninde, yeni bir “mevzi”in ele geçirilmiş olmasını duymak, artık kanıksadığımız, olağan bir gelişme oldu.

Ve biz… Görünenin görmezden gelmeye… Görünen köyü bulabilmek için kılavuz aramaya devam ediyoruz!..

+ + +

Bugünün siyasi kadroları, üniversite hocaları ile, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi yargıçları ile karşı karşıyalar…

Kimi “hoca”ları dolar faturaları ile kendi çıkarlarının “molla”ları yapmışlar… Diğerlerini ise, hedeflerinin on-ikisine iliştirmişler… Neden mi?

- Çünkü, hatalardan güç alanlar, doğru söyleyenlere düşmandırlar…

+ + +

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sürdürdüğü operasyonları ABD destekliyor (muş)…

Hiç sanmıyoruz.

ABD sadece karlı bir alış-veriş peşinde.

“Veriş”ini yaptı; “alış”ı için fatura düzenlemekle meşgul.

Peki, ne ödeyeceğiz alış (ve) verişin sonunda, bileniniz var mı?..