- Kategori
- Dünya
- Okunma Sayısı
- 507
Sözün bittiği yer!

Neresi sözün bittiği yer?
Bu söz ne vakit yerini icraata bırakacak?
Yoksa savaşlar bundan sonra âşık atışması kıvamında söz düellosu olarak mı yapılacak?
Hem bu adet de neyin nesidir anlamadık. Bir aşiret reisi haddini aşıyor diye, insanlık tarihinin en eski devletinin yetkilileri bu adama cevap veriyor. Bu anlaşılmaz, anlaşılmaması gereken bir şeydir.
Eğer bu adama ille de cevap verilecekse veyahut ille de bu adamı kasteden açıklamalar yapılacaksa bu açıklamaları yapacak olanlar meclis başkanı veya Genel Kurmay Başkanı veya Dışişleri bakanı değildir. Ciheti askeriyeden yapılacak açıklama için, Gn. Kur. Başkanlığı nizamiyesinde kayıt kabul ile görevli bir onbaşı bile bu açıklamayı yaptığında bu adamı yeterince onurlandırmış olur zaten.
Hükümet adına ise yine benzer bir görevle iştigal eden sıradan bir memur yeter de artar bile. Makam sahipleri ise bu konularda açıklama yapmak yerine gereğini yapmak üzere talimatlar vermelidir sadece.
Tanımadığınız adama cevap vermezsiniz, gereğini yaparsınız.
Gereği nedir?
* Habur sınır kapısı bir gecede kapatılır.
* Nusaybin, Öncü pınar ve Akçakale sınır kapılarının açılması, açık olanların kapasitelerinin artırılması için çalışmalara başlandığı ilan edilir ve bu çalışmalar derhal başlatılır.
* Ova köy sınır kapısı açılacak ve Habur’dan yapılan ticaret buradan yapılacak.
* Kuzey Irak’a yapılan ucuz elektrik satışı derhal durdurulacak.
* Mersin serbest ticaret bölgesinde yaptıkları ticaret derhal durdurulacak.
* Kurdukları paravan şirketlerin ve faaliyetlerinin tespit edilmesi için derhal çalışmalara başlanacak.
* Irak ile iş yapan tüm firmalar derhal mercek altına alınacak ve bu firmaların Irak’ın kuzeyindeki faaliyetleri kısıtlanacak hatta durdurulacak.
* Türk bankalarındaki mal varlıklarına derhal tedbir koyulacak ve bu varlıkları hangi şirket, kişi veya kurumlar aracılığıyla yönettikleri belirlenecek.
* Elektrik satışı derhal durdurulacak.
* Türk hava sahası, yabancı ülkelerden yapılanlar dâhil, Irak’ın kuzeyine yapılan tüm uçuşlara derhal kapatılacak.
* Ülke içindeki işbirlikçilerinin ve kullandıkları basın organlarının terör örgütü ve haddini bilmez aşiret ağaları lehindeki tüm faaliyet ve yayınları derhal durdurulacak.
* AB ve ABD ile ilişkiler milli menfaatler düzeyinde sınırlandırılacak.
Daha yapılacak çok şey vara ama siz bu kadarını yapın bakalım çatlak bir tek ses kalacak mı?
Biz ne yapıyoruz?
Konuşuyoruz.
Konuşmak kolay olunca kendini bir şey zanneden o herifler de konuşuyor. Hem öyle bir konuşuyor ki bu defa cevap vermek zorunda bırakıyor. İçerdeki de konuşuyor dışarıdaki de, tehditler savruluyor.
"İç işlerimize karışırsanız bizde sizinkine karışırız" diyor adam.
Siz cevap veriyorsunuz. Sonra çıkıp diyor ki bizim sınırlarımızdan içeri girerseniz sizi güllerle karşılamayız haberiniz olsun.
Sonra siz yine cevap veriyorsunuz.
Bu defa adam çıkıp "iç işlerimize karışanın elini keseriz" diyor.
Ne olacak şimdi?
"Bizden birisi de çıkıp biz de senin kolunu keseriz" mi diyecek?
Sonra karşı taraf, ayağınızı da keseriz diyecek.
Sonra biz, biz de burnunu, kulağını mı diyeceğiz?
Bu kısır döngü ne zamana kadar devama edecek?
Şu haddini bilmezlere hadlerini bildirmezseniz artık sözünüzün ve konuşmanızın da bir etkisi kalmayacak. Bu haddin bildirilme yeri de Kuzey Irak değil, bizatihi Türkiye’dir.
Sözün değil işin zamanıdır, susturun şu herifleri, kesin ekmeklerini bakalım bir daha tek kelime edecekler mi?
Ne demiş atalar;
“çok verirsen yüzsüz olur, çok söylersen arsız olur”.
Atalar sözünü iyi dinleyin ağalar, önce her şeyi verip yüzsüz ettiğimiz adam, şimdi arsız olmuş bizi tehdit ediyor. Zamanında çok vererek yaptığımız hatayı bu kez çok diyerek yapmayalım.
Barzani, Mahmut Meşhedani ve Kemal Kerküki denen bu Irak Meclisi bilmem nelerine verilecek cevap, soluk ve yemek borularını tıkamak olmalıdır ki bundan sonra sözümüz, hem Türk kamuoyu ve hem de uluslar arası kamuoyu nezdinde söz olsun.
Benim devlet büyüklerimin sözü öyle söz olsun ki tutulsun, yumuş olsun buyurulsun, benim büyüklerim konuştuğunda diğerleri sussun.
Dizliye diz çöktürüp, başlıya baş eğdirmezseniz bunlar olmaz. Çünkü Türk devletinin büyükleri, şu anda binlerce yıllık makamları işgal etmektedir, yoksa Madam Gerthrude Bell’in cetveliyle çizilip, Milletler Cemiyetinin lütuflarıyla kurulmuş bir ülkenin makamlarını değil.
Bizim dengimiz Barzani veya Mahmut bilmem ne olmamalıdır.
Yunus ata der ki;
Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı;
Bal ile yağ ede bir söz.
Biz küpe olsun kulaklara diye söyledik, hatırlattık söz bitmişse söylemeyi bırakıp postallarımızı da giyeriz elbet.
Söz söylemek nasıl erenlerimizden kalmışsa, kabza tutmak ta bize Alplerimizden, dedelerimizden kalmıştır, hiç yabancılık çekmeyiz.
“VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN” 13–04–2007
OKTAY YILDIRIM (Güneydoğu Gazisi, Emekli Astsubay) -
Resim: www.habervakti.com
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
