Sözün bittiği yerde miyiz?

Ölen 18 kız öğrencinin yakınlarıyla, yaralanan 29 kişi arasından tek şikâyetçi çıkmamış.

Neden mi?

Okuyalım öğrenelim:

Yurtta kızının yaralandığını söyleyen bir veli, "18 şehit verdik, güllerimiz açmadan soldu. Cenazelerimizin birinin yüzünde Arapça kendiliğinden ‘Lailaheillallah’ yazılmış. Bu büyük bir mucize. Şikâyetçi olmayacağız. Bu takdiri ilahi ve Allah’tan gelen bir şeydir." demiş de ondan.

Bu yurtta kalan çocıkların eğitimleri araştırılsın, aileleri araştırılsın, bu çocukların zorunlu milli eğitimleri yaptırılmış veya yaptırılıyor muymuş? Yani milli eğitimin ilköğretim listelerinde kayıtları var mı, yok mu? Benimki de merak işte...

Yine araştırılsın: Türkiye genelinde ilköğretim çağı gelmiş fakat ailesi tarafından veya farklı bir şekilde eğitim görmesi engellenenler var mı, yok mu? Bu suça ortak olan, bir şekilde bu suçtan nemalananlar, 'oy'lananlar var mı, yok mu? Varsa, bu suçu işleyenlere ne gibi yaptırımlar uygulanıyor, kim uyguluyor?

Gazetecilerin konuyla ilgili Konya Valisi'ne, “Ailelerin benzer acılar yaşamaması için çalışacağız” diyorsunuz, bunu denetimlerin sıklaştırılması olarak mı algılamamız gerekiyor” sorusuna, “Arkadaşlarımız denetimlerimizi yapıyor, eğer bir noksanımız varsa zaten idari soruşturma yapmamızın nedeni de budur” yanıtını verebiliyorsa,
bir ilin en yetkilisi yıllardır faaliyet gösteren yasadışı 18 can alan bu yapılanmadan habersiz ise, sözün bittiği yerdeyiz.

Devletimin hükümeti, "Bu iş bitmiştir, herkese geçmiş olsun" demeden kıpırda ve sen araştır bakalım, bu işin altından neler neler çıkacak...