Sözün büyüsü

Ben sözün büyüsüne inanan bir insanım. Onun için kendimle ve başkalarıyla ilişkilerimde kullandığım sözcüklere özen göstermeye istekliyim. Ayrıca Tanrı ile ilişkimde de bunu önemsiyorum. Dua ve derin düşünme yüksek gücüm dediğim Tanrı ile bağlantı kurma şekillerim

Çoğu zaman isteklerim için dua ettim ve bir kez onları alınca tuzağa düştüm. Dua ettim ve bir şeyi elde ettim. Sonra onun kaldırılması için dua etmek zorunda kaldım. Çünkü onunla başa çıkamadım.

Böyle anlarda büyüklerimin şöyle söylediklerini anımsadım hep; “ İstediğin şey konusunda dikkatli ol! Çünkü onu elde edebilirsin.”Bu uyarıyı ben hep tehdit olarak algıladım. Yaşadıklarım doğrultusunda da “ cezalandırıcı bir Tanrı “imajı yerleşti bende. Halbuki daha iyi bir şekilde şöyle ifade edilebilir di bu söz ; “Ne istediğini bil,  çünkü dışarı çıkabilir ve onu alabilirsin.” Sözün özü aynı, fakat ikincisinde seçilen sözcüklerle tehdit edici değil teşvik edici bir tarzla daha olumlu bir mesaj haline geliyor.

Şükürler olsun, artık ben bunu deneyimleyen bir kişi olarak ; “Bilgin olsun diye söylüyorum Tanrım.” Deyip isteklerimi onunla paylaşabiliyor, gerekli ayak işlerini yaptıktan sonra “Senin istediğin olsun Tanrım. ”diyebiliyorum. Bu konuda özellikle benim küçüğüm olan ve zaman zaman bana danışan kişilerle sohbetimde bunun altını çok çiziyorum.

Bu sohbetleri yaptığım kişilerden biri de yeğenim Ece. Onunla çocukluğumdan beri özel bir ilişkimiz var. Onu önemsiyorum ve çok seviyorum. Yakın zamanda Eskişehir’e ziyaretine gittim. Çok güzel bir hafta sonu geçirdik onunla. Harikaydı. 15.04.2011 ve 18.04.2011 tarihleri arasında yaptığım bu ziyareti daha önceleri de deneyimlediğimiz bir şekilde yazılı olarak da teyit altına aldık. Şöyle ki; Ece de düzenli yazarak notlar tutan bir genç kız. Okumak ve yazmak onun içinde vazgeçilmez. Öyle olunca bazı ufak notlar paylaşırız birbirimizle. Bu gidişimde aldığım notlar şiir ağırlıklıydı. Sadece Neyzen Tevfik’ ten bir alıntı vardı: “ Hayat üç buçuk ile dört arasındadır… Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın.”

Şiirler Özdemir Asaf, Atilla İlhan, Can Yücel, Yahya Kemal Beyatlı ağırlıklıydı. Özdemir Asaf ‘ tan aldığı bir dörtlükle süslemek istiyorum yazıyı.

“Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye

Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye

Anılarından kale yapıp sığınsa bile

Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye”

Bunun yanı sıra 01.07.2005 tarihli bir paylaşımımızdan sakladığım notu da paylaşmak istiyorum sizlerle

“Bütün umutlarım suya düştü, ama boğulmadılar. Çünkü onlara yüzme öğretmiştim.”

“İlk görüşte aşka inanır mısın? Yoksa dışarı çıkıp tekrar mı gireyim ?”

“Bağırsak kurtları bağırsakta yaşar, bağırmasak da.”

“Gülmek için mutluluğu beklersen tebessüm bile etmeden ölürsün.”

Ece’ nin hep yaşamımda olması ve hep bu sözlerin büyüsü dediğim dokunuşlarla yaşamıma renk katması dileğimdir. Son nefesime kadar yukarıdaki tarih aralığının gösterdiği gibi onun büyüdüğüne tanıklığı esirgeme benden. Tanrım, bilgin olsun diye söylüyorum.