Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '08

 
Kategori
Sinema
 

Spanglish

Spanglish
 

Yönetmenden izinli girdim filme.

Filme girip kucaklaştım genç kızla. Hangisiyle? Amerikan kültürüyle büyüyenle ve Latin kültürünü almış, onu Amerikan kültürüyle yoğuranla; her ikisiyle de herkesten izinli doyasıya kucaklaştım.

Filmde iki anne vardı, iki annenin iki kızı ve bir baba vardı, bir de babanın annesi, bir küçük oğlan vardı, bol deniz, bol koşu...

Sen ne güzel gülümsüyordun, ne güzel anlayıp ne güzel sarılıyordun babana kız, valla kıskandım, dayanamadım ve bir daha girdim filme. Bu sırada Latin kız annesinin dilini çeviriyordu evin babasına, o anlatımdaki vücut dili inanılmaz keyifliydi.

Ben bayıldım Amerika'da bu Latinlere!

Yaşlı kadın gülümseyerek sokuldu Latin kadına, beni yargılamadığın için teşekkür ederim, dedi. Latin kadın öyle içten tebessüm etti ki, ayıp olmasa bir daha girecektim sahneye.

Yönetmen artık bana dayanamadı, otur oturduğun yerde, dedi, hayırlısıyla sonlandıralım şu filmi.

Ama ben bu film bitsin istemiyordum ki....

Ben daha o küçük kızın baba sevgisinde kalmak istiyordum; insanlığında, doğallığında, sempatikliğinde, dolu doluluğunda, şekerliğinde...

Ya küçük Latin kız!

Bir küçük kız ancak bu kadar şirin olabilir, büyümüşte küçülmüş; arabulucu, anlayışlı, kocaman yürekli, candan, canbaz...

Karar ver,
annenin kızı mı olmak istiyorsun,
yoksa onlardan biri mi?

1. Not: Yalnız seyrettim Spanglish'i, kimseler yoktu İstanbul'da ya da yönetmen beni uyuttu ; yoksa onlar mı beni izlediler İstanbul'da, herkesli bir kalabalıkta!

2. Not:

Latin kadın,
önce hayata asıldı,
sonra kızına tutundu;
diline, kültürüne.

Latin kadın,
Meksika öte,
Amerika bura,
şaşırmadı,
şaşırtmadı,
daha bir sarıldı kıza,
yaşama.

Latin kadın,
hayatı öğrendi,
öğrendiği gibi de
öğretti kızına;
bir annenin
kızı olma yürekliliğini.

Ş.Y.
 
Toplam blog
: 650
: 412
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

İzmir.  Aşk ve Şiir. Müzik. Kitap. Varlık ve Sözcükler ve .... ..